Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 KRAL AİLESİNİN GURURLU ÜYESİ: MAJESTİK MELEK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
miro
Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye

Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye



Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 125

Mesaj Puan : 26773
Rep Puanı : 2
Kayıt tarihi : 27/10/09 Yaş : 48

Nerden : sinop
Lakap : Göklerin Efendisi
KRAL AİLESİNİN GURURLU ÜYESİ: MAJESTİK MELEK Empty
MesajKonu: KRAL AİLESİNİN GURURLU ÜYESİ: MAJESTİK MELEK   KRAL AİLESİNİN GURURLU ÜYESİ: MAJESTİK MELEK EmptyPtsi Ara. 14, 2009 11:16 pm

Deniz balıklarının hiç
şüphesizen güzel ve gösterişli üyeleri melek balıklarına dahil olan
cinslerdir. Balık sınıflandırmacıları (iktiyolojistler) onları gruplara
ayırırken bile, bu balıkların ihtişamlarından dolayı imparator melek
balıkları olarak adlandırmışlardır. Melek balıkları 33 ayrı cinse
ayrılıp, yaklaşık 75 türü bulunmaktadır. Bunlar arasında cüce melekler
centropyqe sdı altında ayrı bir grupta toplanırken, diğer cinsler
Apolemichthys, Chaetodonoplus, Genicanthus, Paracentropyqe, Pyqoplites,
Holacanthus, Ponmecanthus, Euxiphipops adları altında toplanırlar. Bu
cinsler arasında Holacanthuslar, Pomacantuslar ve Euxiphipops
cinslerinin yeri ayrıdır. Gerçekten de bu türler olağanüstü haşmetli
görüntüleriyle bilen bilmeyen bütün hobicilerin beğenisini
kazanmışlardır.
Kral
melek (Holacanthus passer), Kraliçe melek (Holacanthus ciliaris) ve bir
de bu kral ailesinin gururlu üyesi Majestik melek balığı (Euxiphipop
navarcus) seyrine doyum olmayan 3 güzel türdür. Bu yazımda bu ailenin
en sakin ve asillerinden biri olan Majestik meleği anlatmak istiyorum.
İlk
olarak Cuvier tarafından 1831 yılında Pomacantus navarcus adı alrında
tespit edilen bu balık 1934 yılında iki ünlü iktiyolog olan
Fraser-Brunner tarafından alt cins olarak Euxiphipops navarcus adıyla
yeniden tanımlanıp sınıflandırılmaya alınmıştır. Fakat son yıllarda
bazı iktiyologlar Majestik melek balıklarını yeniden başka bir isim
altında sunmak istemektedirler. Birçok teknik değeri olan kitaplarda,
bu balığın yaygın olarak kullanıldığı isim Mavi Korseli Balık’tır. Ama
akvaryum hobicileri arasındaki isme ise Majestik Melek balığıdır.
Hint
okyanusu, Papua Yeni Gine ve Avustralya’nın büyük mercan kayalıkları bu
balıkların yaşadıkları bölgelerdir. Genel olaarak hafif dalgalı dip
akıntıları olan kayalık bölgeler en sevdikleri yerler olmasına rağmen,
bazen hareketsiz lagoonlarda da görülmektedirler. Olgunlaşmış Melek
balıkları yaklaşık 8-16 metre derinliklerde, ama asla bölgesinden fazla
uzaklaşmadan yalnız gezerler. Olağanüstü güzellikte olan bu balığın
renklerini ve desenlerini anlatıp canınızı sıkmak istemiyorum. Çünkü,
zaten fotoğraflardaki görünümleri birçok şeyi anlatmaktadır. Ama
yüzgeçlerinin kenarlarına dikkatlice baktığınızda elektrik mavisi bir
renkle çevrelendiğini göreceksiniz. İkinci birşey, yüzgecinin
başlangıcıyla (kuyruk yüzgeci) ve anal yüzgecinin kapladığı alandaki
parlak mavi beneklerin görüntüsü tıpkı gece yarısındaki yıldızları
andırmaktadır. İmparator meleklerinin birçok üyesinde olduğu gibi, bu
türün de gerçekten renkleri farklı bir görünümdedir. İlk zamanlardaki
renkle koyu lacivert bir beden üzerinde dikey olarak dizilmiş beyaz
bantlarla çevrilmiştir. Olgunlaşmaları veya renk başkalaşması 3,5
cm’yken başlayıp, balık 8-10 cm boya gelene kadar sürmektedir.
Yaklaşık
3,5 yıl önce olgun bir bireyi alıp, tam 1,5 ay süre bakımını yapmıştım.
Daha sonra bir müşterimin ısrarlarına dayanamayıp ona satmak zorunda
kaldım. 780 litrelik ve altında 260 litrelik su haznesi olan özel bir
filtreli akvaryumda tutuyordum. Yanında 1 arabiyan angel, kar yüzlü
müren, pakstan kelebeği, annularis melek, 2 cüce melek (coral beauty),
4 soytarı balığı beraberce yaşıyorlardı. İlk zamanlar çok utangaç olan
bu balık verdğim yemleri bir türlü kabul etmiyordu. Doğada kırmızı,
kahverengi süngerleri ve algleri yediklerinden ben de Saros körfezinden
bir arkadaşa getirtmiş olduğum canlı taşları akvaryuma yerleştirmiştim.
Balık ortama yavaş tavaş uyum sağlmaya başlayınca, kayaların üzerinde
oluşmuş kırmızı kalkerli ve çok küçük yeşil algleri dikatlice
didikliyordu. Ama verdiğim karides parçalarını ise hala reddetmekteydi.
Bu nedenle haşlamış olduğum karidesleri içinde spirulina olan balık
yemleriyle karıştırıp, canlı taşların üzerinden kazdığım ince
yosunların arasında bir gün buzdolabına koyarak beklettim. Ertesi gün
balıkları yemlediğimde diğer balıklar yemleri büyük bir iştahla
tüketirken, bizimki ise yalnızca birkez küçük parçalardan birini ağzına
alarak yemeye çalıştı. Balığı yeme alıştırma, esnasında bir kez bile
yemi ağzına alması çok önemlidir. Balık bu sayede verdiğiniz yemeğin
lezzetini algılayarak, yemi beğenmez ve tükürür veya yemi ağzında uzun
süre tutarak çiğner ve solungaç taraklarından tozcuklar olarak çıkarır.
İşte bu olay bize balığın yeme alışacağını bildirir. Artık bundan sonra
gerisi kolaylaşır. Birkaç kez yemi ağzına alması bir süre sonra diğer
yemleri de yiyeceğini gösterir. Bir hafta sonra, yaknızca karides
miksini değil, diğer kuru yemleri de tüketmeye başlamıştı. Diğer melek
balıkları birbirlerini kovalarken, bu balığın kavgacı bir huyu yoktu
(belki de akvaryuma en son giren üye olduğu için). Arabiyan melek
balığı müthiş bölgeci olduğundan öteki melek balıklarını hemen
yüzgeçlerini gererek kovalıyordu. İmparator ailesinin belki de en sakin
üyesi Majestik Melek balıklarıdır. Bu davranışları da onu diğer melek
balıklarıyla bir arada tutmanızı kolaylaştırır. Bu arada birşey daha
hatırlatmalıyım, aynı türden iki balığın bir arada tutulması
sakıncalıdır. Güçlü olan birey mutlaka diğerini kovalayacak, ısıracak
ve bir süre sonra ölümüne sebep olacaktır. Doğal yaşam alanlarında
melek balıkları 8-10 m2’lik bir alana sahip çıkarlar.
Bunların birçoğu harem hayatı sürerek ürediklerinden henüz akvaryumda
üretilmeleri için çalışmalar yapılmamaktadır. Yalnızca büyük şehir
akvaryumlarında birkaç türün üredikleri (tesadüf olarak)
bildirilmektedir.
Bakımı
oldukça kolay olan bu balıklar, ülkemize Uzakdoğu’dan (Singapur’dan)
ithal olarak gelmektedir. Diğer balık türlerine göre oldukça pahalı
olan bu balıkları almadan önce, mutlaka alacağınız petshoptaki
akvaryumlarda birkaç gün veya en iyisi bir hafta kadar bir süre ortama
ve yem almaya alışmış olan bireyleri satın almalısınız. Aldığınız
balığın sırtı ve karın kısmı çökmemiş, dolgun ve parlak gözleri
olmalıdır. Ayrıca, boyut olarak da en az 8-10 cm, en çok 14-18 cm
boydakileri tercih etmelisiniz. Oldukça iyi filtrasyon sistemiyle
donatılmış en az 500 litrelik akvaryumlarda gayet iyi gelişirler.
Akvaryumum suyunun 5 %’ini 10 günde bir değiştirmeyi unutmayınız.
Yalnızca balık beslenen akvaryumlarda uzun süreli, büyük miktarlardaki
su değişimleri (örneğin; 5 haftada % 35 kadar su değişimi) akvaryum
ortamında balıkların amonyaktan etkilenmesine sebep olmaktadır. Doğada
25-30 cm bir boya ulaşabilmelerine rağmen, akvaryumlarda ancak bunun
yarısı kadar olurlar. Akvaryumlarında mutlaka kayalardan mağaralar ve
holler yapmalısınız. Ortama alışıncaya kadar veya korktuklarında, bu
mağaraların içlerine girerek kendilerine güven ortamı sağlarlar. Ortama
alıştıktan sonra ise serbestçe gezerek bakıcısının elinden yem bile
alırlar.
Bu
balıklar derin sularda yaşadıklarından güçlü aydınlatmalardan rahatsız
olabilirler. Bu nednele büyük lükslü metal haylad ışıklar yerine,
florasan ışıkları kullanabilirsiniz. Suyun ısısı 26 oC, pH
8-8,2 ve tuzluluk 1,022 kadar olmalıdır. Ayrıca suyun amonyak, nitrit
ve nitrat değerlerini kontrol etmelisiniz. Bu balıklar her ne kadar
güçlü olsalar da yüksek nitrat miktarına dayanamazlar. Bu nedenler
filtrenin yanında, güçlü bir protein emicisine de ihtiyacınız
olacaktır. Suda çözünen organik kirliliği en aza indirgemede oldukça
etkilidir. Zkvaryum suyunun standartların altında olması, örnek olan
nitratın (NO3) 30-40 mg kadar uzun süre sürmesi bu
balıkların kolayca hastalanmasına sebep olacaktır. Melek balıklarında
rastlanan ayrı bir olay da Lateral çizgi hastalığıdır. Bu
rahatsızlıklara tang balıklarında da rastlanmaktadır. Bu hastalık ilk
evrelerinde balıkların kafatasındaki renk pigmentlerinin kaybolmasıyla
başlar, daha sonra Lateral çizgisinin başlangıcına kadar ilerler.
Buradaki olayın ortaya çıkması; a) balıkları uzun süre nitratı yüksek
sularda yaşıyorlardır, b) bu balıklar doğada birçok sünger türünü ve
değişik algleri tükettiklerinden yüksek miktarda C vitamini
almaktadırlar. Dolayısıyla, akvaryumda bu vitaminden yoksun kalması
hastalığın ortaya çıkması için en önemli nedendir. Balıklarınızı mümkün
olduğunca kaliteli yemlerle besleyip, gerekli vitaminleri almasını
sağlamalısınız.
Karma
akvaryumlarda; aslan balıkları, tanglar, kar yüzlü mürenler, küçük
gruperlar ve birçok soytarı balıklarıyla uyum içinde yaşarlar. Ama asla
reef akvaryumları için uygun değillerdir. Gerçi ben macolossus melek
balığını uzun bir süre (4 ay kadar) reef akvaryumunda tutup,
davranışlarını incelemiştim. Akvaryumda dokunduğu yaratıklarının
başında beyin coral, elegant coral ve ilginçti yumuşak corallerden de
mushroomlethar corallere arada sırada dokunmaktaydı. Ancak beyin ve
elegans coral bu dokunuşlara (ısırıklara) dayanamayarak bir süre sonra
öldüler. Leather coralle ise bir daha dokunmadı ve leatherlar uzun bir
süre bu melekle birarada yaşadılar (ta ki müşterisi çıkıp satılana
kadar).
Umarım bu haşmetli balık hakkında anlattıklarım sizleri az da olsa mutlu etmiştir. Bakımı ve beslenmesi oldukça kolay olan bu
balık, uzun bir süre akvaryumlarda yaşatılabilmektedir. Yeter ki onun
için uygun olan ortamı ve su koşullarını sağlayınız. Bütün deniz
akvaryumu hobicileri, bir dahaki konumuzda görüşmek üzere hoşçakalın.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KRAL AİLESİNİN GURURLU ÜYESİ: MAJESTİK MELEK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fossorochromis rostratus (Kral Cichlid)
» Melek Balığı Üretimi
» Melek Balıkları Hakkında Herşey
» Melek balığı (Pterophyllum scalare)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: :::::::::::::Akvaryum Balıkları::::::::::: :: Akvaryum Balık Cinsleri-
Buraya geçin: