Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 Doğal Antivitamin Etkili Maddeler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sabuni
Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye

Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye



Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 116

Mesaj Puan : 26668
Rep Puanı : 0
Kayıt tarihi : 15/10/09 Nerden : bakırköy
Lakap : yok
Doğal Antivitamin Etkili Maddeler Empty
MesajKonu: Doğal Antivitamin Etkili Maddeler   Doğal Antivitamin Etkili Maddeler EmptyCuma Ekim 16, 2009 7:29 pm

Doğal Antivitamin Etkili Maddeler:
Mikroorganizmalar, bitkiler ve bazı hayvanlar tarafından meydana getirilen bir dizi kimyasal madde, vitamin etkilerini yok edici olarak davranır. Çürümüş tatlı yoncadan izole edilen dikumarol bunun en tipik örneğini oluşturur. Bu madde karaciğerde K vitamininin normal işlevini bozar ve kan proteinlerinin düzeyini düşürür. Dikumarolun bu antivitamin K etkisi, rasyona katılan K vitamini düzeyini arttırmak suretiyle ortadan kaldırılabilir.

Yapısal yönden piridoksine çok benzeyen bir madde içeren keten tohumu, yeterli ölçüde tüketilmesi halinde, bu vitamini etkisizleştirir. Bu nedenle, keten tohumu unu katılarak hazırlanmış rasyonlarla beslenen piliçlerde belirgin derecede büyümenin gerilemesi ile kendini gösteren olumsuz etkiye yol açar. Çünkü, böyle bir etkileşimle gerek rasyona katılan ve gerekse kanatlı vücudunda bulunan B6 vitamininin etkisi yok edilmektedir. Böyle durumlarda rasyona katılan B6 vitamininin yoğunluğunun daha da arttırılması gereklidir. Aynı şekilde, benzer etkileri olan ilaçlar da bu vitamine olan ihtiyacı arttırırlar.

Ham yumurta albümini içeren rasyonlar, normal koşullarda besinsel kaynaklı biotine ihtiyaç duymayan hayvan türlerinin hepsinde bu vitaminin eksikliğine yol açar. Çünkü yumurta albümini sindirim kanalında biotinle bağlanan ve onun emilmesini engelleyen avidin adlı bir maddeyi içerir. Isısal işlem uygulanmamış yumurta albümininde avidin inaktive olduğundan biotinin normal emilmesini engellemez.

İlaçlar ve Diğer Kimyasal Bileşikler:
Bazı bakteriyel enfeksiyonların kontrolü ve sağaltımı amacıyla hayvanlara ağızdan verilen sülfonamidler ve sülfonamidli yem katkı maddeleri evcil hayvanlarda folik asit ihtiyacını arttırır. Çünkü, bakterilerde para-amino benzoik asit kullanımını engellemek suretiyle etkileyen bu gruptan ilaçlar, folik asit molekülünün bir parçasını oluşturan, aynı maddenin konakçı organizması tarafından da kullanılmasını olumsuz yönde etkileyebilir.

Sülfonamidler, sindirim sisteminde, B kompleks vitaminlerinin sentezine katılan mikrofloradaki dengeyi olumsuz şekilde değiştirmek ve daha az vitamin sentezine yol açmak suretiyle, B kompleks vitaminleri ihtiyaını arttırırlar.

Ağız yoluyla sağaltıcı dozlarda verilen penisilinler ve tetrasiklinler gibi antibiyotikler de gerek yukarıda açıklandığı gibi vitamin sentezine katılan bakteriyel florayı bozmak ve gerekse henüz açıklanamayan nedenlerle hayvanların vitamin ihtiyaçlarını arttırabilirler. Oysa, büyüme hızlandırıcı olarak düşük yoğunluklarda sürekli olarak verilen antibiyotik çeşitleri, bazı B kompleks vitaminlerine karşı günlük ihtiyacı azaltırlar. Bu yöndeki olumlu etkisinin, yararlı mikroorganizmalar yönünden değişikliğe yol açmasından kaynaklandığı şeklinde değerlendirilmektedir.

İstek dışı yollarla kirletici olarak hayvan yemlerine karışan ya da ortamda bulunması sonucu besinlere yansıyan bazı maddeler de hayvanların vitamin ihtiyaçlarını arttırırlar.

Yüksek yoğunluklarda nitrat içeren tahıllar, sürekli tüketme durumunda olan hayvanlarda karoten ve A vitamininin sindirim sisteminde oksidasyonuna sebep olmak, bu sistemden emilmesini azaltmak ve karaciğerdeki A vitamini deposunu hızla tüketmek suretiyle evcil hayvanların günlük A vitamini ihtiyaçlarını arttırırlar.

Diğer Faktörler:
Hayvan türleri ve ırkları arasındaki genetik faktörler, hastalık ve stres halleri da vitamin ihtiyaçları üzerinde etkili olabilir. Genetik mutasyon gösteren bazı hayvan populasyonları bazı vitaminlere karşı daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bazı beyaz legorn yumurta tavuklarının damızlık yumurtalarında embriyo şekillenebilmesi ya da yumurtadan civciv çıkma oranının artabilmesi için daha fazla riboflavine ihtiyaç duyarlar.

Hastalanmış hayvanlar genellikle fazla vitamin kullanırlar. Sindirim sistemi hastalıklarında ve bu sistemin bazı patolojik durumlarında bazı vitaminlerin emilmesi oldukça azalır. Karaciğerde bulunan vitamin deposu azalır veya tümüyle tükenir. Ağır ve uzunca süren hafif ateşli hastalıklar, travma, hipertrodizm ve ağır doku harabiyetiyle kendini gösteren metabolik hastalıklarda, kaçınılmaz şekilde vitamin ihtiyacı artar.

Kümes alanların en iyi şekilde değerlendirilmesi, yapay aydınlatma, havalandırma, aşılama ve hijyenik önlemler güvercin yetiştiriciliğinin vazgeçilmez öğeleridir. Ancak, belirtilen uygulamalar aynı zamanda hayvanlarda huzursuzluk ve zaman zaman korkuya yol açan etkenler niteliğindedir. Aynı sürüdeki hayvanlar arasındaki cüsse ve uyum farklılıkları daha fazla yem yiyebilmek, su içebilmek ve üstünlük sağlayabilmek amacıyla süregelen kavgalar da ilk gruptakilere eklenince stres etkisi kaçınılmaz olmaktadır. Belirtilen hayvanlar göz önünde tutularak hayvanların vitamin ihtiyaçlarını optimum düzeyde karşılanmak suretiyle, söz konusu streslerin yaratabileceği olumsuz etkiler olanak ölçüsünde azaltılabilir.

Evcil Hayvanlar Yönünden Önem Taşıyan Başlıca Vitaminler:
Bugün için evcil hayvanlarda yaşamsal etkinliklerin sürdürülmesi ve sağlıklı hallerinin korunabilmesinde etkili olan 13 çeşit vitamin bulunduğu kabul edilir. 13 çeşit vitamin dışında kalan bazı maddelerin vitamin nitelikleri kanıtlanmıştır. Vitaminler grubuna dahil olan bu tür maddeler orotik asit (B13), inositol, lipoik asit veya tioktik asit, rutin (P), ksantopterin (B14), ubikinon (Koenzim Q1), karnitin (T1), pangamik asit (B15) maddelerini kapsar. Bağımsız vitamin niteliklerine sahip olan başka bileşikler de vitamin olarak önerilmiş olmakla beraber, bu yöndeki görüşler henüz kesinlik kazanmamıştır. Vitaminleri sınıflandırabilmek bakımından, yağda çözünen vitaminler ve suda çözünen vitaminler olarak iki sınıfa ayırmak bir kural haline gelmiştir. Yağda çözünenler, A, D, E ve K vitaminlerini ve suda çözünen vitaminleri de B kompleks ve C vitaminleri ile vitamin olarak ileri sürülen kolin ve inositolu kapsar.

Vitaminlerin alfabetik harflere göre adlandırılmasının tarihsel bir değeri vardır. İlk zamanlar, kronolojik bulunuş sıralarına göre böyle bir adlandırma yöntemine başvurulmuştur. Günümüzde vitaminlerin diğer ilaçlar gibi, genellikle kimyasal yapılarına dayanan genel adlarıyla belirlenmeleri tercih edilmektedir.

Vitamin İhtiyacının Değerlendirilmesi:
Bütün hayvan türleri, çeşitli etmenlerin ve streslerin etkisi altındadır. Buna koşut olarak, canlı yapıda süregelen metabolik etkinliklerde belli sınırlar içerisinde sürekli değişim halindedir. Ayrıca, aynı türden hayvan popülasyonları arasında bile vitaminlere karşı dayanıklılık yönünden ayrımlar vardır. Belirtilen duruma bağlı olarak her türde ve bireysel düzeydeki vitamin ihtiyacında sürekli dalgalanmalar olabilir. Belirtilen hususlar göz önünde tutulduğunda, ayrı ayrı hayvan türleri için belli rakamlarla sınırlanan kesin bir ihtiyaç düzeyinin belirlenmesi hemen hemen olanaksızdır. Ancak, belirli koşullar altında geçerli olabilen ampirik (deney ve gözleme dayalı) değerler saptanabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan geniş boyutlu deneylerle ölçülen değerler bile sadece o denemenin yapıldığı koşullar çerçevesinde geçerli olabilir. Deney kapsamını ve düzenini belirleyen ölçütler sonucun yorumunu önemli derecede etkiler. Belirlenen vitamin ihtiyaının ağır koşullarda beslenen hayvanlara mı, yoksa verim sağlayan hayvanlara veya fizik gücünden yararlanılan hayvanlara mı ait olduğu hususları, ihtiyacın belirlenmesinde önemli ölçütlerdir.

Evcil hayvanlar üzerinde yapılan gözlemler, yüksek düzeylerde verim sağlanabilmesi için, bu minimal değerlerin anlamlı ölçülerde yükseltilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koymuştur. Çeşitli türden hayvanlarda farklı fizyolojik durumlarına göre günlük vitamin ihtiyacı rasyona katılan besinsel öğelerdeki var olan vitamin yoğunluklarıyla kabaca saptanabilir. Ne var ki, çeşitli besin maddeleri ve yemlerde bulunan vitaminlerin farklı şekillerde değerlendirilmesi de günlük ihtiyacın hesaplanmasında ayrı bir sorun yaratır. Bitkisel besinlerdeki beta-karoten ve B2 vitamini bölümsel olarak değerlendirilir. Bu vitaminlerin bitkisel hücrelerin bazı bölüm ve dokularına kuvvetlice bağlandığı ve sindirim sistemindeki fermentlerin, belirtilen çeşitten vitaminleri tümüyle dokulardan ayıramadıkları kabul edilir. Öte yandan, doğal kaynaklı vitaminlerin ne oranda değerlendirilebildiği hususunu kesin rakamlarla değerlendirebilmek zordur.

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında evcil hayvanların günlük vitamin ihtiyaçlarına ilişkin şu genellemeler yapılabilir. Hayvan türleri için saptanan ortalama minimal günlük ihtiyaç değerleri çok sayıda araştırma sonucuna dayanan rakamsal verilerdir. Bunlar, biyolojik değişmeler ve deneylerle ilgili hatalar yönünden sadece ortalama değerler olarak kabul edilirler. Bireysel değerler ise bu ortalamalardan büyük ölçüde ayrım gösterirler. Bu nedenle de, hayvanların vitamin ihtiyaçları karşılanırken öngörülen miktarlar, en olumsuz koşullar altında bile yetersizlik ortaya çıkmayacak şekilde güven payı eklentileriyle arttırılması gerekir. Vitaminler, diğer etkin öğeler kadar, yüksek zehirlenme riski yaratmazlar. Ancak, A ve D vitaminleri gibi bazı çeşitlerin günlük alım miktarları sürekli olarak günlük alım miktarının çok üstünde tutulursa, hipervitaminozis olarak adlandırılan zehirlenmelere sebep olabilirler.

Ayrı ayrı hayvan türleri için saptanan ortalama minimal günlük ihtiyaç değerleri, genel bir kural olarak “önerilen günlük rasyonlarda” bulunan vitamin içeriğinin yarısı ile beşte biri arasında kalır. ABD İlaç ve Gıda Örgütünce, bir dozaj formu içerisinde, günlük rasyonun içerdiği vitamin değerlerinin en fazla yarısına eşdeğer miktarda vitamin içeren spesiyaliteler, ilaç olarak değil, besin maddesi olarak kabul edilmektedir. Yine, bir dozaj formunda günlük rasyonda bulunabilen vitamin değerinin iki buçuk katından daha fazla vitamin içeren spesiyaliteler ilaç olarak değerlendirilmektedir. Belirtilen iki grubun arasında kalan değerler de vitamin tutan spesiyaliteler “besin katkı maddesi” olarak işlem görmektedir.

Normal Vitamin İhtiyacının Karşılanması:
Uygun seleksiyon ve yetiştirme, sağlıklı damızlık seçimi, periyodik aşı uygulaması, barınak ve çevre koşullarının iyileştirilmesi ile en uygun yem karışımlarının seçilerek düzenlenmesi sayesinde evcil hayvanların verimleri optimum düzeyde arttırılabilmiştir. Belirtilen boyutlarda hayvansal verimliliğin arttırılmasında vitaminlerin inkar edilemeyecek derecede büyük katkıları olduğu bir gerçektir. Kaldı ki, yüksek verime paralel bir şekilde besin tüketimi de artacağından, böyle durumlarda rasyonların polivitamin kombinasyonlarıyla desteklenmesi kaçınılmaz olur.

Minimum Düzeyde Vitamin Sağlanması:
Bu tür destekleme şeklinde verimde olan hayvanın günlük vitamin kaybını karşılamak ve aşırı verim sonucu klinik vitamin eksikliği sendromlarının önlenmesi amaçlanır.

Optimal Düzeyde Vitamin İhtiyacının Karşılanması:
Bunda olanaklı en iyi gelişme hızı ve besin kullanımı, sağlıklı durumun sürdürülmesi, hastalıklara direnç ve yeterli derecede vücut rezervinin şekillenmesini garanti edecek derecede vitamin destek düzeyi genellikle minimal destek düzeyinin birçok katı daha yüksek boyutlarda olmaktadır.

Suboptimal Düzeyde Vitamin İhtiyacının Karşılanması:
Böyle bir katkı düzeyi, vitamin katkısında eksiklik sınırını oluşturur. Belirtilen düzeydeki katkı durumuyla klinik eksiklik belirtileri görülmeksizin hayvanın büyümesi, sağlığı veya performansı olumsuz yönde etkilenebilir. Böyle suboptimal katkı uygulamalarıyla pratikte de oldukça sık karşılaşılır. Dolayısıyla, bu çeşit rasyonlarla beslenen hayvanlarda tam nitelendirilemeyen performans düşüklüğü, hastalıklara karşı duyarlılık durumu, fertilitenin (üreme gücü) azalması ve büyüme döneminin uzaması gibi durumlarla karşılaşılır. Bu nedenle, pratik bir hayvan beslemede, sürekli halde optimal ölçülerde vitamin ihtiyacını karşılayacak düzeyde vitamin sağlanması gerekir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Doğal Antivitamin Etkili Maddeler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Doğal Sağlık Ürünleri
» Doğal Saç Bakım Ürünleri
» Doğal Yoldan Zayıflama Ürünleri Resmi Satış Sitesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: ::::::::::Güvercin Sağlıgı::::::::::: :: Güvercin VİTAMİNLER-
Buraya geçin: