merinos koyun ırkı(Merino sheep)
ÖZET Merinos; ince, bir örnek, iyi kalitede ve fazla miktarda yapağı
veren bir koyun ırkıdır.Dünyada farklı Merinos tipleri mevcuttur.
Yapağıları ile ün yapmış olmalarına rağmen, bunların çoğunda et
verimleri yapağı verimleri seviyesinde gelir sağlar.Yerli
koyunlarımızın verimlerinin ıslahında sadece Alman Yapağı-Et Merinosu
kullanılmış, Güney Marmara Bölgesinde yerli kıvırcık koyunları ile,
Orta Anadolu Bölgesinde Akkaraman koyunları ile melezlenmesi ve
melezlere seleksiyon uygulanarak kendi aralarında yetiştirilmeleri ile
Karacabey Merinosu ve Anadolu Merinosu adı verilen iki merinos tipi
ortaya çıkmıştır. Alman Yapağı-Et Merinosu ile yapılan melezleme
çalışmaları Doğu Anadolu bölgesinde de Morkaraman koyunları üzerinde
denenmiştir. Bu çalışmada, Alman Yapağı-Et Merinosu’nun Türkiye’ye
girişi itibari ile bölgeler bazında yapılan melezleme çalışmaları
doğrultusunda yerli koyun ırklarımızda özellikle yapağı verimi
bakımından sağladığı gelişmeler açıklanmaya çalışılmıştır.
ANAHTAR KELİMELER: Koyun, Merinos, Yerli ırklar
1.GİRİŞ
Türkiye bugün ortalama 29.435.000 baş koyun populasyonu ile Dünyada
koyun yetiştiren ülkeler arasında 8. sırada Avrupa’da ise 2. sırada yer
almaktadır.(Akman, 2001)
Gıda maddeleri ve tekstil sektörü açısından önemli bir yere
sahiptir..Türkiye’de yerli ırklar populasyonun % 95’ten fazlasını
oluşturmaktadır.Geriye kalan kısmı ise , büyük çoğunluğunu çeşitli
oranlarda Alman Yapağı-Et Merinosu genotipine sahip yeni ırk ve tipler
oluşturmaktadır.
Alman Yapağı-Et Merinosu ile ıslah çalışmalarına bundan yaklaşık 70 yıl
kadar önce başlandığı halde başarılı sonuçlar alındığı peksöylenemez.
.
2. MERİNOS KOYUNU VE ÖZELLİKLERİ
Merinos koyunu’nun Yapağısı ince, bir örnek, parlak, yumuşak ve hakiki
yapağı liflerinden oluşur. Morfolojik görünüşü bakımından; sırtı düz,
bedeni dolgun, göğsü geniş ve derin’dir. Et tipi merinoslarda görünüş
bakımından alınları tüylü ve hafif kaküllüdür. Dişilerinde boynuz
yoktur, koçları ise çoğunlukla boynuzludur. Renkleri beyazdır.
Merinos yetiştiriciliğinde döl verimi, et verimi ve büyüme hızı
özelliklerine önem verilerek, bu özellikler oldukça geliştirilmiş :
zamanla Et – Yapağı ve Et merinosu yetiştiriciliğine geçilmiş ve
böylece yeni tip merinoslarda vücut irileşmiş (50-75 kg), yapağı verimi
dişilerde 4-5 kg ve erkeklerde 7 kg, lüle uzunluğu 7-10 cm, yapağı
kalitesi AA-AB-B, Damızlıkta kullanma yaşı 12-18 ay düzeyine gelmiştir.
(Akcapınar 1994)
Yapağı sortimanı Alman Yapağı – Et Merinosunda 56-60’s dır. Bakım ve
besleme koşularının yeterli olduğu hallerde yılın her mevsiminde
kızgınlık gösterebilmektedir. İkizlik oranı % 40-50 arasındadır.
Merinos koyunu’nun süt verimi az olup ancak yavrularına yetmektedir. Bu
nedenle pek sağılmazlar. Bunlara ek olarak Senede bir defa kırkılırlar.
Ayrıca kireç istekleri çok fazladır.Süt veriminin az olması ve yapağı
veriminin yüksek olması nedeniyle yapağı yönlü melezlemelerde
kullanılmaktadırlar.
2.1.Merinosun Tarihi Ve Türkiye’ye Girişi
Milattan yaklaşık 800 yıl önce, Batı Anadolu’da (Frikya) da yetişen
koyunlar, iyi kaliteli yünleri ile tanınmıştır. O devirde Milet şehri
yünlü kumaşlarıyla meşhur olmuştur. Sonradan bu hayvanlar Yunanistan’a,
İtalya’ya oradan da Romalılar tarafından Afrika üzerinden İspanya’ya
götürülmüştür
Merinos Irkı ilk defa 1843 yılında İspanya’dan ithal edilmiştir. (Özcan 1990).
Ülkenin ince yapağı ihtiyacını karşılamak üzere İspanyol tarak yapağı
Merinosları Bursa (Karacabey Harası) çiftliğinde yetiştirilmeye
başlanmış, zamanla 80-90 bine çıkmıştır. Ancak, 20. Yüzyılın başlarında
Kapitilasyonlar nedeniyle yünlü Kumaşların yurda gümrüksüz ve ucuz
fiyatla sokulması yerli yünlü dokuma sanayiinin çökmesine, Merinos
yetiştiriciliğinin ortadan kalkmasına yol açmıştır.(Düzgüneş vd, 1983).
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Merinos yetiştiriciliğinin
yeniden canlandırılması için çalışmalara başlanmıştır. (Yalçın 1990).
1933 yılında Karacabey Tarım işletmesinde Alman Yapağı Et Merinosu ile
Kıvırcık melezlemesi yapılmış bu çalışma 1950 yılına kadar geriye
melezleme şeklinde sürdürülmüştür.
Projede hedeflenen 5 milyon Merinos melezi 15 yıl içinde elde
edilmeyince, Merinoslaştırma çalışmaları Marmara ve Ege bölgesinden,
Orta ve Doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesine kaydırılmıştır. (Özcan
1990).
3. TÜRKİYE’DE BÖLGELERE GÖRE YERLİ KOYUN IRKLARINDA MERİNOS GENOTİPİ KULLANILARAK YAPILAN ISLAH ÇALIŞMALARI
Koyunlarımızın verimlerini ıslah için düzenli çalışmalara Cumhuriyet
devrinde başlanmıştır. İlk planda Merinoslarla melezleme yolu ile Batı
Anadolu’daki koyunlardan daha fazla ve iyi kalitede yapağı elde
edilmesi ve böylece yünlü dokuma endüstrisinin ince yapağı ihtiyacının
kısmen yurt içinde üretilmesi amacı güdülmüştür.
Türkiye’de Merinos melezlemesi yolu ile ince yapağılı yeni koyun
tipleri geliştirilirken yalnız yapağı verim ve özellikleri üzerinde
durulmamış, aynı zamanda yeni tiplerde et veriminin yerli ırklara göre
daha iyi, süt veriminin yeterli ve bölge şartlarına uymuş olmaları da
bu çalışmaların amaçları arasında yer almıştır.(Müftüoğlu 1969)
3.1. Güney Marmara Bölgesi
Türkiye’de yerli koyunların ıslahına Melezleme yolu ile Güney Marmara
Bölgesinde 1934 yılında başlamıştır. Islah edici ırk olan Alman
yapağı-Et merinosu kullanılmıştır. Bölgedeki bir devlet kurumuna
(Karacabey harasına) Almanya’dan bir saf yapağı-Et merinosu sürüsü
getirilmiş, bu sürüden elde edilen (başlangıçta ithal edilen) koçlarla
bölgedeki özel yetiştiricilere ait yerli Kıvırcık sürüleri, isteğe
bağlı merinosa çevrilmeye başlanmıştır. Belirli bir seviyede geriye
melezleme ve buna paralel olarak tatbik edilen uygun seleksiyon la
%90’dan fazla Alman yapağı-Et merinosu genotipi taşıyan ilk Karacabey
merinosu elde edilmiştir.
3.1.1. Karacabey Merinosu Çiftleşme Modeli
besi
AYEM:Alman yapağı et merinosu
K :Kıvırcık
KM :Karacabey Merinosu
GENOTİPİK YAPISI
%90’dan fazla AYEM taşımaktadır.
+ Seleksiyon
Şekil 1. Karacabey merinosu çiftleşme şeması
3.1.1.1.Karacabey Merinosu’nun Morfolojik özellikleri
VERİM ÖZELLİĞİ ORTALAMA
Koç altı koyuna göre kuzu verimi 100: 120-130
Doğuran koyuna göre kuzu verimi 100: 130-140
Yapağı verimi D:2.5-3, E:3-4 kg.
Yapağı kalitesi ve uzunluk 58’S-60’S, 7-8 cm.
canlı ağırlık 60-80.
Laktasyon Süt Verimi 50-70 kg
Laktasyon Süresi 130-140 gün
İkiz Doğum Oranı %10-15
Kirli Yapağı Verimi 3.2-2.4 kg.
Süt verimi 50-55 kg.
Çizelge 1. Karacabey merinosuna ait verim özellikleri
Renk tamamen beyazdır.
Kuyruk yağsız, ince ve uzundur.
Koçların %10-15’inde boynuz vardır.
Koyunlar boynuzsuzdur. Yapağı elyaf sık kıvrımlı ve incedir.
Yerli ırklardan daha iri cüsselidir.
Özcan 1990
Karacabey Merinosu koyunlarda, yapağı verim özellikleri ile ilgili
olarak bölge bazında bazı araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar
genel sonuçlar itibari ile çizelge 2.’de özetlenmiştir;
Çizelge 2. Karacabey Merinosu koyunlarda yapağı verim özellikleri ile ilgili araştırma sonuçları
Yetiştirme bölgeleri İncelenen Özellikler
Kirli Yapağı Verimi (kg) Elyaf Çapı
(mik.) Lüle Uzunluğu
(cm)
Yenişehir 5.00 20.60 6.98
Bursa merkez 3.34 20.69 6.65
Karacabey tarım işletmesi 5.33 19.97 10.00
Bandırma koyunculuk araştırma enstitüsü 4.20 18.75 7.80
Karacabey 3.63 20.77 6.21
İnegöl 3.73 21.06 6.23
M. Kemalpaşa 2.45 21.31 6.15
Genel 4.11 20.22 7.50
Başpınar,v.d. 1
Araştırma sonuçları değerlendirildiğinde, Karacabey tarım işletmesi ve
Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Karacabey koyunlarda yapağı
özellikleri yönünden diğer bölgelerdeki aynı genotip koyunlardan üstün
performans göstermiştir. Bu durum her iki kurumda yapağı verimi ve
özellikleri yönünden ayıklama, seleksiyon, bakım ve beslemenin daha iyi
olduğunu ortaya koymaktadır. Bunlara ek olarak, diğer bölgelerdeki
kurumlarda yapılan çalışma sonuçlarının düşük değerlerde çıkması’na
paralel olarak, Karacabey Merinosu koyunlarının büyük bir çoğunluğunun
yetiştirici elinde olduğu düşünülürse, bu genotipte yapağı verimi ve
özellikleri yönünden ayıklama, seleksiyon , bakım ve besleme
konularında üzerinde durulması gerektiği söylenebilir.
Genel sonuç olarak; Güney marmarada kıvırcık ile yapılan melezleme
çalışmalarında (Karacabey Merinosu), iyileşen genotipe paralel olarak
bakım ve beslemede bir iyileştirme sağlanamamıştır. Bu nedenle kuzu
ölümleri gittikçe artmış, melez kuzuların analarını uzun süre
emmelerinden dolayı sağılan süt miktarı azalmış, koyunlar yaz ve kış
meralarına yapılan göçlere dayanamaz olmuşlardır. Yapağı miktar ve
kalitesindeki ilerlemeler ve kuzulardaki ağırlık artışı, kaybedilen
düzeyleri karşılayacak düzeyde bulunamamıştır.
Bu sebeple 20 yıla yakın bir çaba sonucu, planlananın ancak beşte biri
miktarda döl elde edilebilmiş, bu oranlarda sürülere damızlık takviyesi
yapılma yoluna gidilmiştir. Yıllık 10-12 bin ton olarak tahmin edilen
ince kumaş yapağısının Güney-Marmara bölgesinde sağlanamayacağı
anlaşılınca, 1950 yıllarının başlarında, Alman Yapağı-Et Merinosu ile
Islah projesi, Orta kısmen de Doğu Anadolu’ya kaydırılmıştır.(Düzgüneş
v.d., 1983)
3.2. Orta Anadolu Bölgesi
1952 yılında Tarım, Orman ve Köy işleri Bakanlığı, Batıda başlatılan
Merinoslaştırma faaliyetlerini, Orta Anadolu’ya kaydırmıştır. Tekstil
endüstrinin arzu ettiği 60-64’s Kaliteli yapağıyı yurt içinde sağlamak
için AYEM’ler Akkaraman Analara verilmiştir.
Akkaramanlar 1-2 generasyon geriye melezlenmiş ve seleksiyon
yapılmıştır. Bu melezleme çalışmaları Polatlı, Altınova, Konuklar,
Konya, Malya tarım işletmelerinde yürütülmüştür.(Özcan 1990).
Akkaramanlarla yapılan merinoslaştırma çalışmalarında bir takım
zorluklarla karşılaşılmıştır. Bunlardan ilki, melez döllerde vücudun,
dolayısıyla yapağının % 100’e kadar değişen oranlarda siyah lekeli
olmasıdır. Bu durum yapağının değerini azaltmaktadır. Uzun ince
kuyruklu Merinos koçlarının yağlı kuyruklu Akkaraman koyunlarına tabii
olarak aşmamalarıda Merinoslaştırmada karşılaşılan zorluklardandır.
Bunlara ek olarak, melezlerde Merinos genotipinin artmasıyla kuzu
telafının artması ve kuzularda gelişmenin gerilemesi’de karşılaşılan
zorluklardandır.
Bütün bu teknik zorlukları giderme ve Akkaramanların Islahında Alman
Et-Merinoslarından en verimli faydalanma yollarını araştırma yoluna
gidilmiştir.
1959 yılından itibaren Malya Devlet Üretme Çiftliğinde Akkaramanlarla
Alman Yapağı-Merinosları arasında çeşitli melez tipler elde edilmeğe
çalışılmıştır.
İlk olarak, koçların Akkaraman koyunlarla tabii olarak
çiftleştirilebilmesi; vücutta ki siyah lekelerin Akkaramandaki gibi,
baş ve ayaklarda lokalize edilecek şekilde olması; kuzularda telefat az
ve gelişmenin hızlı olması; vücut yapısının Merinosa benzemesi;
ortalama 56’s kalitede 2.5-3.0 Kg. yapağının elde edilebilmesi gibi
amaçlar sürdürülmüştür. Ve bu amaçlarla elde edilen ilk melez genotipe
‘Malya’ denmiştir. .(Düzgüneş 1961, Pekel ve Düzgüneş 1966)
İkinci olarak, Orta Anadolu da ki merinoslaştırma çalışmalarında
uygulana gelen çevirme melezlemesinden vazgeçilip, saf merinos koçlar
yerine G1 generasyonun da lekesiz koçlar kullanılarak sürüler
kapatılmış ve ikinci bir yeni tip geliştirilerek ‘Anadolu Merinosu’ adı
verilmiştir.
Bu neticede, %35-40 merinos genotipli yağlı kuyruklu ‘malya koyunu’
ile, %75 merinos genotipli uzun kuyruklu ‘Anadolu Merinosu’ olmak üzere
iki yeni tip geliştirilmiştir.
3.2.1. Anadolu Merinosu Çiftleşme Modeli
AYEM:Alman yapağı et merinosu
A :Akkaraman
AM :Anadolu merinosu
GENOTİP YAPISI
% 75 Alman Yapağı-Et Merinosu
% 25 Akkaraman
Şekil 2. Anadolu Merinosu çiftleşme şeması
3.2.1.1. Anadolu Merinosu’nun Morfolojik Özellikleri
Anadolu Merinosu’nda vücut beyaz renkli yapağı ile örtülüdür. Kuyruk
yağsız, ince ve uzundur. Erkekler ve dişiler genelde boynuzsuzdur.Süt
verimleri Akkaramanlara oranla daha yüksektir. Kuzuları sütten kesimden
sonra besiye alındıklarında 5aylık yaşta 40 kg canlı ağırlığa
ulaşabilmektedir. Anadolu Merinosu Orta Anadolu’nun nispeten iyi meraya
sahip kesimlerinde, bakım besleme koşulları iyi işletmeler için uygun
bir ırktır.(Ertuğrul ve Cengiz,1996)
Çizelge 3. Anadolu Merinosu’na ait verim özellikleri
ÖZELLİKLERİ VERİMİ
Yapağı Kalitesi 60-64’S.
Yapağı Verimi D: 3 kg. E: 4 kg.
Canlı Ağırlık 50-60 kg.
Koç Altı Koyuna Göre Kuzu Verimi 100: 120-140
Süt verimi 40-50 kg.
İkiz doğum oranı %30-40
Özcan, 1990
Anadolu Merinosu koyunlarda verim özellikleri ile ilgili olarak yapılan
bazı çalışmalarda elde edilen genel sonuçlar çizelge 4.’de
özetlenmiştir;
Çizelge 4. Anadolu merinosu koyunlarda yapağı verim özellikleri ile ilgili araştırma sonuçları
Verim özellikleri Anadolu Merinosu Akkaraman
İlk kırkım canlı ağırlık (kg.) 52.08 53.98*
İlk kırkım kirli gömlek ağır.(kg.) 2.87 2.14**
Lüle Uzunluğu (cm) 5.55 9.57**
Lif İnceliği (μWink 23.46 26.04**
Dayanıklık (gr) 5.10 9.25**
Yapağı Randımanı (%) 51.91 60.52**
Arık vd, 2002 a,b. (*: P<0.05, **: P<0.01)
Sonuçlar değerlendirildiğinde; yüksek canlı ağırlığın Akkaraman
grubunda olduğu görülmektedir. Araştırma değerlerinde Canlı ağırlık
bakımından Anadolu Merinosu ve Akkaraman arasında P<0.05 düzeyinde
önemli farklılıklar saptanmıştır.
Buna ek olarak iki grup arasında kirli gömlek ağırlığı bakımından
P<0.01 önem seviyesinde bir farklılık bulunmuştur. Yapağı bakımından
diğer verim özelliklerinde ise P<0.01 önem seviyesinde bir farklılık
görülmüştür
3.2.2. Malya Koyunu Çiftleştirme Modeli
AYEM:Alman Yapağı-Et
Merinosu
A : Ak Karaman
M : Malya Koyunu
GENOTİPİK YAPISI
5/16 Merinos = % 31
11/16 Akkaraman=% 69
Şekil 3. Malya koyunu çiftleştirme şeması
3.2.1.1.Malya Koyununun Morfolojik Özellikleri
Yağlı kuyruklu (Büyük oranda Akkaramana benzeyen) bir koyun ırkıdır. Bu
koyun kurak iklime çok iyi uymaktadır. 25-30 yıldan beri, tip
sabitleştirilmesi çalışmaları yapılmaktadır. (Özcan 1990)
Malya koyunları Akkaramanların yetiştirildikleri koşullara kolaylıkla
uyum sağlayabilmektedir. Süt verimleri de Akkaramanlara göre fazladır.
(Ertuğrul ve Cengiz 1996).
Çizelge 5. Malya koyunu ve Akkaraman koyunu’na ait verim özellikleri
ÖZELLİKLERİ VERİMİ
Malya
Akkaraman
Canlı Ağırlık 50-60 kg. 40-45 kg.
Süt Verimi 40-50 kg. 25-30 kg.
Yapağı Verimi 3-4 kg. 1.5-2.0 kg.
Yapağı Kalitesi 50-60’S. 44-46’S.
Koç altı koyuna göre kuzu verimi 100:120-130 100:100-110
Özcan, 1990
Düzgüneş ve Pekel (1968) İç Anadolu koşullarında Merinos Akkaraman melezleri üzerinde yaptıkları çalışmalarda;
İkinci Geriye Melezlerde ; Döl veriminin % 76,
6 aya kadarki yaşama gücünün % 67
F1’lerde ; Döl veriminin % 83,
6 aya kadarki yaşama gücünün % 83
Malya Genotip’inde ; Döl veriminin % 98.6,
6 aya kadarki yaşama gücünün % 86
olduğunu saptamıştır. Buna göre İç Anadolu koşullarında % 50’nin
altında Meinos genotipi taşıyan yağlı kuyruklu tipin en iyi sonuçlar
verdiği gözlenmiştir.
3.3.Doğu Anadolu Bölgesi
Merinoslaştırma çalışmaları, Orta Anadolu da yapılan melezleme
çalışmalarının ışığı altında mor karamanlar üzerinde denenmek için Doğu
Anadolu Bölgesine kaydırılmıştır.
Doğu Anadolu’da hakim ve yaygın olan ırk Morkaramandır. Bu ırkın
yapağısı renkli, tecanüzsüz ve azdır. Cüssesi diğer yerli koyunlarımıza
nisbetle ağır olmasına karşılık et kalitesi iyi değildir Morkarama’nın
yapağıları daha ziyade halı, kilim dokuması ile lokal bazı ihtiyaçların
karşılanmasında kullanılmaktadır. (Köprücü, 1975; Müftüoğlu, 1974).
Morkaraman koyunlarında önemli verim özelliklerinin geliştirilmesi ve
elde edilecek yapağının daha geniş alanda kullanabilme imkanlarının
sağlanması yetiştirmenin ekonomisi bakımından gereklidir. Doğu Anadolu
şartlarının etçi ve yapağıcı koyun tiplerinin geliştirilmesine uygun
olacağını dikkate alan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, Altın dere
Harasında Merinos x Morkaraman melezleme çalışmalarına başlamıştır. Bu
nedenlerle, Morkaramanın yapağısını daha bir örnek hale getirmek ve
verimini arttırmak amacı ile Merinos
genotipinden faydalanmaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların ilki Altın dere harasında yürütülmüştür.
Yalçın ve Müftüoğlu (1969) tarafından Altın dere Harasında çeşitli
generasyonlarda Alman Yapağı-Et Merinosu (♂Wink x Morkaraman (♀Wink
melezleri ve Morkaramanlarda yapağı özellikleri üzerinde yapılan
arştıurmalardan elde edilen kimi sonuçlar çizelge 6 da özetlenmiştir;
3.3.1. Merinos X Morkaraman Melezleme Sonuçları
Çizelge 6. Merinos x Morkaraman melezlemesi sonucu yapağı verim özellikleri ile ilgili elde edilen araştırma sonuçları
Verim özellikleri Morkaraman F1 MG1 MG2
1 Yaş Kırkım Sonrası C.A. (kg) 44.57a 44.92a 42.58b 42.20b
Kirli Yapağı Ağır.(kg) 1.06b 1.59a 1.53a 1.61a
LüleUzunluğu (cm) 9.9a 9.6a 7.4b 7.1b
Lif İnceliği (μWink 29.5a 26.6b 24.4c 23.8c
Müftüoğlu, 1974. (a,b,c,d: P<0.01, farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklar istatistiki önemlidir
Sonuçlar değerlendirildiğinde, 1 yaşta canlı ağırlık F1 ve
Morkaramanlarda MG1 ve MG2’lerden üstün olduğu görülmektedir. Görüldüğü
üzere Morkaramanlarda bunlardan Merinoslarla elde edilmiş melezlerden
kirli yapağı bakımından düşük değerler göstermiştir. Lüle
uzunluklarında ise, merinos genotipi arttıkça bir kısalma söz konusu
olmuştur. Lif inceliği bakımından genotipler arasında ilerledikçe
incelik artışı’nın olduğu görülmektedir.
Doğu Anadolu’da yapılan melezleme çalışmalarında elde edilen Morkaraman
x Merinos melezlerine İvesi genotipi katmak suretiyle süt verimini de
arttırarak daha kombine bir tip elde edilmesi düşünülmüştür.
İvesi, Güney Anadolu’ya yayılmış, olumsuz çevre koşullarına dayanıklı,
kaba ve beyaz yapağılı, adaptasyon kabiliyeti iyi ve süt verimi yüksek
(90-150kg) bir ırktır.
Bu nedenlerle, Merinos x Morkaraman melezlemelerine İvesi ırkı da dahil
edilerek yapılan üçlü melezleme çalışmaları 1976 yılından itibaren
TÜBİTAK tarafından desteklenen bir araştırma projesi çerçevesinde
yürütülmeye başlanmıştır.
Bu proje çerçevesinde yapılan bazı araştırmalara ait kimi sonuçlar çizelge 7’de sunulmuştur.(Özsoy, 1983)
3.3.2. Merinos X Morkaraman X İvesi Melezleme Sonuçları
Çizelge 7. Merinos x Morkaraman x İvesi melezlemesi sonucu yapağı verim özellikleri ile ilgili elde edilen araştırma sonuçları
Genotip 1 Yaş C.A. (kg) Kırkım Sonu Ağırlık (kg) Kirli Yapağı
Ağırlığı (kg)
Morkaraman 37.9b 50.5a 1.89c
Merinos 33.4d 47.0b 2.34b
İvesi 35.1c 47.1b 2.82a
İkili melez 39.6a 52.7a 2.73a
Üçlü melez 40.1a 52.2a 2.69a
Özsoy, 1983. (a,b,c,d: P<0.05, farklı farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki farklar istatistiki önemlidir)
Sonuçlar değerlendirildiğinde; İkili ve üçlü melezlerin yapağı verim
özellikleri bakımından, aralarında önemli bir faklılık görülmemiştir.
Kırkım sonunda İvesi ve Merinos , bir yaş ağırlığında da Morkaraman,
İvesi ve Merinos İkili ve Üçlü melezler’den önemli seviyede(P<0.05)
az ortalamalar göstermiştir. Kirli yapağı ağırlığı bakımından ise
Morkaraman ve Merinos, İvesi ile İkili ve Üçlü melezler’den önemli
seviyede (P<0.05) az ortalamalar göstermiştir.
Sonuç olarak Merinos, Morkaraman ve İvesi ırkları arasındaki
melezlemeler, saf ırklara nisbeten daha yüksek canlı ağırlığa sahip,
daha fazla yapağı veren kombinasyonları vermektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye tekstil sanayiinin yılda yaklaşık 20 bin ton’luk kaliteli
yapağı ihtiyacının yaklaşık %20’si merinos ve melezlerinden
karşılanmaktadır.
Yapağı ihtiyacının karşılanması amacına yönelik olarak 1934 yıllarında
başlatılan merinoslaştırma çalışmalarında istenen seviye doğrultusunda
bir başarı sağlanamamıştır.
Bu nedenle, Türkiye’de Merinoslaştırma çalışmalarına önem verilmeli, bunun sağlanabilmesi için’de;
Koyunculukta ıslah hedeflerinin, yeniden gözden geçirilerek, net olarak sağlanması,
Bu hedeflere ulaşabilmek için, yeni ve etkin ıslah stratejilerinin belirlenmesi,
Ülkesel ve bölgesel projelerle bu stratejilerin, hızla uygulamaya konması,
Değişen ve gelişen şartlara göre bu hedef ve stratejilerin, belli
aralıklarla gözden geçirilerek, gerekli düzenlemelerin yapılması
gereklidir.