İnsanlar soğutma sistemlerini çok yakın bir dönemde keşfetmiş,
teknolojinin ilerlemesi ile birlikte de bugünkü modern haline
getirebilmişlerdir. Ancak soğutma sistemlerini ilk keşfedenler insanlar
değildir. Doğadaki sıcakkanlı her canlının vücudunda ısı kontrolü için
gereken mekanizma zaten vardır. Bu canlılar vücutlarında bir soğutma
sistemi ile birlikte yaratılmışlardır. Örnek olarak Afrika'nın hızlı
koşan gazelini verebiliriz. Gazel yaşamını sürdürebilmek için
düşmanlarından kaçmak zorundadır, çünkü başka bir savunma aracı yoktur.
Bu sürat koşusu gazelin vücut ısısını aşırı derecede yükseltir. Fakat
gazelin hayatta kalabilmesi için beyninin vücudundan daha serin
tutulması gerekir.
Gazelin beyninin serin tutulması için, başının sağ tarafında, kendine
has bir soğutma sistemi vardır. Gazellerin ve benzer hayvanların, soluk
alma kanallarının ardında uzanan, büyük kan birikintilerinin
içerisinden yayılan yüzlerce küçük atardamar vardır. Soluklanmış hava
buruna ait bu gölcüğü soğutur, bu yüzden küçük atardamarların
içerisinden geçen kan soğumuş olur. Sonra küçük atardamarlar kanı beyne
taşıyan tek bir kan damarın içerisinde biraraya gelir. Bu sayede gazel
koşarken süratle artan vücut ısısından etkilenmez.
Burada dikkat çekici olan nokta, bu kusursuz sistemin zaman içinde
kendiliğinden ortaya çıkamayacağıdır. Çünkü beynin soğutulması için
gereken bu sistemin var olmaması demek, gazelin ilk koşusunu yapar
yapmaz ölmesi demektir.(1)
Gazellerdeki soğutma sistemi örneğinde de görüldüğü gibi canlılardaki
tasarım, evrimcilerin "kademe kademe gelişim" iddiasıyla
açıklanamayacak bir kompleksliğe sahiptir. Yani bir canlının vücut
sistemlerinin ve organlarının zaman içinde küçük değişimlerle ortaya
çıkması imkansızdır. Canlı bedenleri, gazellerdeki soğutma sistemi
benzeri, tek bir parçası bile eksik olsa hiçbir işe yaramayacak
yapılarla doludur. Bu da bütün canlıların evrimcilerin iddia ettikleri
gibi tesadüflerle zaman içinde var olmadıklarını, aksine Allah
tarafından bir anda kusursuzca yaratıldıklarını ispatlar. Bu,
düşünebilen ve aklını kullanabilen insanlar için çok açık bir
gerçektir.
"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve
bunların arasında olan herşeyin de Rabbidir." dedi. (Şuara Suresi, 28)
NOTLAR
1- Lawrence O. Richards, It Couldn't Just Happen s.108