SÜRÜNGENLER Evrim
teorisi sürüngenlerin de kökenini açıklayamaz. Bu kendilerine özgü
canlılar, arkalarında hiçbir evrim süreci bulunmadan, ayrı ayrı ortaya
çıkmışlardır. Sürüngenlerin fizyolojik özellikleri de sözde ataları
amfibiyenlerden çok farklıdır.
SEYMOURIA YANILGISI
Evrimciler bir zamanlar solda fosili yer alan Seymouria adlı canlının,
amfibiyen ile sürüngen arası bir geçiş formu olduğunu iddia etmişlerdi.
Bu senaryoya göre, Seymouria "sürüngenlerin ilkel atası" idi. Ancak
sonraki fosil bulguları, Seymouria'nın yeryüzünde ilk kez ortaya
çıkışından 30 milyon yıl öncesinde de sürüngenlerin yaşadığını
gösterdi. Bu durum karşısında, evrimciler, Seymouria hakkındaki
yorumlarını sona erdirmek zorunda kaldılar.
Dinozor,
kertenkele, kaplumbağa ya da timsah... Tüm bu canlılar, "sürüngenler"
olarak bilinen aileye aittir. Dinozorlar gibi bazı sürüngenlerin soyu
tükenmiştir, ama bazıları hala yaşamaktadır.
Sürüngenlerin kendilerine has özellikleri vardır. Hepsinin vücudu,
"pul" olarak adlandırılan sert kabuklarla kaplıdır. Soğukkanlıdırlar,
yani kendi vücut ısılarını üretemezler. Bu yüzden de her gün güneşe
çıkıp vücutlarını ısıtma ihtiyacı duyarlar. Yavrularını ise
yumurtlayarak dünyaya getirirler.
Evrimciler sürüngenlerin nasıl ortaya çıktıklarını açıklayamazlar. Bu
konudaki klasik evrimci iddia, sürüngenlerin amfibiyenlerden
evrimleştiği şeklindedir. Ama bu iddiayı destekleyecek hiçbir bulgu
yoktur. Aksine, amfibiyenler ile sürüngenler arasında yapılabilecek bir
inceleme, iki canlı grubu arasında çok büyük fizyolojik farklar
bulunduğunu ve "yarı sürüngen-yarı amfibiyen" bir canlının yaşama şansı
olmadığını göstermektedir.
KAPLUMBAĞALAR HEP AYNI
En eski sürüngen fosilleri ile bugünkü örnekleri arasında fark yoktur.
Soldaki 100 milyon yıllık deniz kaplumbağası, günümüzde yaşayan
örnekleri ile tamamen aynı yapıdadır.
Nitekim
fosil kayıtlarında da böyle bir canlıya hiçbir zaman rastlanmamıştır.
Ünlü evrimci paleontolog Lewis L. Carroll, "Sürüngenlerin Kökeni
Sorunu" başlıklı bir makalesinde bu gerçeği şöyle kabul eder:
DİNOZORLARIN SONU
Dinozorlar yaşamış en büyük kara canlılarıydı. Kusursuz tasarımlara
sahip bedenleriyle, uzun zaman yeryüzünde yaşadılar. Ancak bilim
adamlarının ortak kabulüne göre, bir meteor felaketi sonucu soyları
tükendi. Yeryüzünün, (jeolojik kayıtlara göre) daha sonra yaratılacak
olan memeli canlılara ve özellikle de insana uygun hale getirilmesi
için, bu tükeniş İlahi bir planla sağlanmıştır.
"Ne
yazık ki sürüngenlerin ortaya çıkışı öncesinde var olan tek bir
sürüngen atası örneği yoktur. Bu ara formların olmayışı, amfibiyen ve
sürüngen geçişi hakkındaki çoğu problemi çözümsüz bırakmaktadır."
Kaldı ki, yılan, dinozor ya da kertenkele gibi çok farklı sürüngen
türleri arasında da aşılmaz sınırlar vardır. Tüm bu farklı türler,
yeryüzünde bir anda ve ayrı ayrı ortaya çıkmışlardır. Çünkü, Allah
tarafından yaratılmışlardır. Bu gerçek Kuran'da şöyle haber verilir: