Pseudotropheus Demasoni, Malawi Gölü’nün mevcut Mbuna türlerine nispeten yeni eklenen bir türdür. Onlar, birkaç yönden, hobicilerin yaygın olarak bildiği diğer mevcut Pseudotropheus türlerinden farklıdır. Öncelikle, boyları diğer türlere göre daha k
Makalenin Tamamı
Pseudotropheus Demasoni yetiştirme tankı
Pseudotropheus demasoni Konings, 1994
Pseudotropheus Demasoni, Malawi Gölü’nün mevcut Mbuna türlerine nispeten yeni eklenen bir türdür. Onlar, birkaç yönden, hobicilerin yaygın olarak bildiği diğer mevcut Pseudotropheus türlerinden farklıdır. Öncelikle, boyları diğer türlere göre daha küçük kalmaktadır, ancak 10 cm’yi bulabilmektedirler ve küçük bir akvaryumda tutulmaları mümkündür. İkinci olarak, erkek ve dişileri, diğer Pseudotropheus türlerinden farklı olarak, aynı renk ve desenlere sahiptirler. Son olarak, görüntüleri, ait oldukları familyanın diğer üyelerine göre biraz daha narindir.(Bu, onları tanımak için önemli bir nokta olabilir)
Ben, 6 balıktan oluşan ilk P. Demasoni grubumu, 1-1/2 yıl kadar önce, lokal bir akvaryumcudan satın almıştım. Boyları 2.5 cm civarındaydı ve 55 galonluk* bir tankın içinde duruyorlardı. Saldırı ve hastalık nedeniyle 2 tanesini kaybettim ve 6 ay sonra, aynı akvaryumcudan 3 tane daha alarak akvaryuma koydum. Grup şimdi, 6 cm boyundaki bir dominant erkek, 4-5 cm arasındaki 3 dişi ve cinsiyetlerini bilmediğim 3-4 cm boylarındaki diğer 3 balıktan oluşuyor. Tankın diğer sakinleri ise, 4 sarı Labidochromis Caeruleus, 6 Zebra Danios ve 4 "İnci gibi" Labidochromi’ydi. (L. Caeruleus’un-Sarı Prenses’in-beyaz formu gibi)
Bu grup, 208 litrelik (55 galonluk) standart bir akvaryumda kalıyor. Işıklandırma, 2 adet 48" ** 40 Watt’lık gün ışığı florasandan oluşuyor, ek olarak, bu iki florasanı yakmadan önce ve kapattıktan sonra, zifiri karanlık yerine akşam karanlığı hissini verebilmek için 20"’lik bir florasan kullanılıyor. Taban malzemesi, koyu renkli mercan ile biraz Aragonite karışımından oluşuyor. Dekor, 75-100 civarı sivri yerleri törpülenmiş, ceviz büyüklüğündeki yerel taşların dizilmesiyle oluştu. Böylelikle, balıkların aralarında yüzmesi ve saklanması (ve herhangi bir balığın yakalanmasını imkansız hale getirmek!) için çok sayıda oyuk da oluştu. Tankta biraz Java Fern de var, fakat çok iyi durmuyorlar. Tankın filtrasyonunu, saatte 400 litre devir gücündeki 2 ayrı dış filtre sağlıyor. Bu filtrelerin her biri suyun aralarından geçerek temizleneceği iki ayrı hazneye sahip. Bu filtreler, balıkları mutlu edecek, oksijen açısından iyi suyun hareketini düzenliyor. Tank, 200 Watt’lık ısıtıcıyla ısıtılıyor. Suyun değerleri şu ölçülerde seyrediyor: Sıcaklık 78.0 F,*** P.H.: 7.8 to 8.0, ve sertlik ~200 ppm.
Pseudotropheus s’ler gibi, P. Demasoni de, düşük proteinli beslenmeye ihtiyaç duyar ve bu düşük protein de balık ya da hayvansal orjinli olmamalıdır.Benim Demasoni grubuma günde bir iki kez verdiğim yem, 5 farklı spirulina’nın karışımından yapılmış bir yaprak yemdir. Akvaryumdaki dekorasyon malzemelerinin üzerinde, taşlarda ve akvaryumun camlarında, balıkların sürekli kazıdıkları, algiler de gelişiyor. Bazen, diyete dondurulmuş ve işlenmiş ya da canlı tuzlu su karidesi de ekleniyor. Ben, sık sık hafta sonları seyahayet için uzakta oluyorum ve onlar bu yüzden, 2 ya da 3 gün, yemleme yapılmadan idare ediyorlar.
P. Demasoni’de cinsel farklılıklarını ayırt etmek bir bakıma zordur. Bunu anlamanın bazı incecilikleri vardır, fakat onlar tamamen güvenilir değildir. Erkekler genellikle dişilere göre daha iridir ve renkleri daha parlaktır. Ventral yüzgeçleri de daha uzundur. Bununla beraber, bu, geniş ihtimaller içinde cinsel ayrımı belirlemenin sadece bir işaretidir. Onların cinselliğini anlamak açısından en iyi yol,onların davranışlarını izlemektir, fakat bu, her zaman her ikisini anlamak için başarılı olmaz. Benim, ikinci erkek olduğuna ikna olamadığım, ikinci en iri P. Demasoni’m, 6 hafta kadar önce bir dişiye dönüverdi. Bir gün, işten eve döndüğümd, o dişi olduğunu ispatladı.
Ben ne yazık ki, hiç kur yapma ya da yumurtlama davranışlarını göremedim, fakat o genellikle su değişiminden sonra ya da, birkaç gün yalnız kalıp –belki de canları sıkıldıktan sonra!- oluyordu. Ben, zaman kıtlığından ve akvaryumdaki taşlardan dolayı, kuluçkaya yatan dişiyi ana tanktan almam. Bu nedenle, aldığım yavru sayısı artmadı, ama genellikle birkaç tanesi ana tankta hayatta kalmayı başardı. Ağızları dolu olan dişiler, aşağı yukarı 3 hafta kadar sonra yem almaya başlıyorlar ve bundan bir hafta sonra da yavruları salmaya başlıyorlar. Birkaç gün içinde bütün yavrularını salıyorlar ve onları içine bırakacakları küçük taş yapımı yuvalar arıyorlar. Beni en çok şaşırtan şeylerden biri dişilerin, özellikle yavruları ağızlarında tutarken ki, sahiplenmeleriydi. Onlardan biri, bir bölgeyi kendisine yuva olarak sahiplendiğinde, onu diğer dişilere karşı himaye etmeye girişir. Dişiler, yavrularını saldıktan sonra, ana tankta bir problem olmadan kendilerini toparlarlar.
Yavru balıklar, ana tankta dolaşırken herhangi bir özel dikkat göstermezler ve genellikle bir kaçı sağ kalmayı başarır. Onlar küçük bitslerle ve taşların üzerindeki algae’lerle beslenirler. Zamanla daha atak olmaya başladıkça, büyür ve irileşirler.Daha şimdiden, tankta, iki dişiden eş zamanlı olarak salınmış olan, 1 cm boyunda 3 yavru balık, yanında da, 8 adet 1 haftalık yavru balık bulunuyor.
Toplam olarak, P. Demasoni’nin, cichlid severlerin tanklarına koyabilecekleri mükemmel bir tür olduğunu düşünüyorum. Onlar,akrabaları olan iri Pseudotropheus sp türleri kadar geniş yer gerektirmezler. Ve hareketleri diğer akrabalarına göre daha ilgi çekici, renkleri de daha göz alıcıdır. Belki biraz pahalı olabilirler ve biraz zor bulunabilirler, fakat onlar buna değer.
Yazan: Marc Ludi, 1999, (The Cichlid Room Companion.)
Çeviren: Fatih Polat
Çevirenin notu: Bu makalenin P. Demasoni’lerle ilgili tarih olarak biraz eski sayılabilecek bir makale olduğunun farkındayım. Bir süredir beslediğim ve yavru da aldığım Demasoni’yi Türkiye’de pek çok hobicinin de beslediğini ve ürettiğini biliyorum. Yani Demasoni, ülkemiz hobicileri açısından bu makalenin yazıldığı tarihle kıyaslandığında artık öğrenilmiş bir tür. Öncelikle kendi merakımdan ötürü çevirmiş olduğum bu makale, Demasoni’nin hobi dünyasına girişinden kısa bir süre sonra kaleme alınmış bir deneyim aktarımı olması bakımından kayda değer. Ve o günkü bilgiler ışığında yazılmış olan bu makaledeki pek çok not da Demasoni beslerken hala faydalanılabilecek cinsten. Makaleyi burada paylaşmama da, bu düşünce neden oldu.