Dişi hayvanlar ilk doğumlarına kadar herhangi bir ürün vermezler. Fakat
bu döneme kadar, en azından büyümeleri için harcama yapma zorunluluğu
vardır. Bu yüzden dişilerden mümkün olduğunca erken yaşlarda yavru,i
dolayısıyla süt elde etmek hedeflenmelidir. Fakat bu noktada, yani
ilkine ( ilk kez ) damızlıkta kullanma yaşı, buna bağlı olarak da
ilkine doğurma yaşını istediğimiz kadar küçültmede, çok fazla olanağa
sahip olmadığımız da bilinmelidir. En azından hayvan, yumurta
üretebilecek çağa ve canlı bir yavru doğurabilecek büyüklüğe
ulaşmalıdır.
İlkine
damızlıkta kullanma yaşı bakımından ırklar ve aynı ırkın sürüleri
arasında farklılıklar görülür. Özellikle ırklar arasındaki farklılıklar
onların ergin çağ ağırlıkları ve gelişme hızlarıyla ilgilidir. Örneğin
Siyah-Alaca ve Esmer ırktan düveler 15-16 aylık yaş ve 300-350 kg canlı
ağırlıkta damızlıkta kullanılabilirken daha küçük cüsseli olan Jersey
ırkının düveleri aynı yaşlarda 220-240 kg ağırlığa ulaşırlar ve
damızlıkta kullanılabilirler. Yerli ırklarımız geç gelişen ırklardır.
Bu nedenle ilkine damızlıkta kullanma yaşı genellikle ikinin üzerinde,
doğurma yaşı da 4'e yakın olmalıdır. Düvelerin uygun çağdan daha erken
damızlıkta kullanılmaları hayvanın gelişmesinin ve ileriki dönem
verimlerinin düşmesi gibi bir takım olumsuzluklara neden olur. Bunlara
ek olarak gebelik oranı düşer, yavru atma, ölü doğum ve ölüm yükselir.
İlkine
damızlık kullanma yaşının artması da sakıncalıdır. Böyle bir uygulama
öncelikle, verimsiz dönem masraflarının artmasına neden olur. Ayrıca
yağlama nedeniyle, döl verimi düşer, hayvanın ömür boyu verebileceği
laktasyon ve buzağı sayısı azalır, dolayısıyla ömür boyu süt verimi
olması gerekenin altına iner. Generasyonlar arası süre uzayacağı için,
ıslah yapılıyorsa yıllık genetik ilerleme azalır.
İlkine
damızlıkta kullanma çağına ulaşan hayvan, kızgınlık gösterdiği
saptandıktan sonra, doğal aşım veya yapay tohumlama ile gebe
bırakılmaya çalışılır. Gebe kalan hayvan gebelik süresinin sonunda
doğurur ve artık inek olarak tanımlanır.