Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 ::::::: DIŞ PARAZİTLER :::::::

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Arapcı
admin


Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 1328

Mesaj Puan : 31555
Rep Puanı : 17
Kayıt tarihi : 05/10/09 Yaş : 40

Nerden : ist
Lakap : Arapcı

::::::: DIŞ PARAZİTLER ::::::: Empty
MesajKonu: ::::::: DIŞ PARAZİTLER :::::::   ::::::: DIŞ PARAZİTLER ::::::: EmptySalı Ekim 06, 2009 11:41 am

GÜVERCİNLERDE GÖRÜLEN DIŞ PARAZİTLER


GÜVERCİN BİTİ
Mallophaga adı verilen ısırıcı bitler takımının Menoponidae ve Philopteridae familyasına bağlı bazı bit türleri güvercinlerde de asalak olarak bulunurlar. Güvercinler üzerinde bulunan tüm bit çeşitlerini ben bu yazı kapsamında kabaca “güvercin biti” olarak adlandıracağım.
Burada önemle belirtmek istediğim bir nokta, güvercinler üzerinde bulunan bit türlerinin hiç birinin insana bulaşmayacağıdır. 3500 kadar çeşidi bulunan bit, üzerinde yaşadığı canlıya göre özelleşmiş bir yapı gösterir. Hatta aynı canlı üzerinde canlının farklı bölgelerine özelleşmiş bit türleri de bulunmaktadır. Dolayısıyla güvercin üzerinde yaşayan bir bit çeşidini insanın üzerine taşırsanız bu bit insanın üzerinde yaşayamaz ve ölür. Çünkü güvercin bitlerinin tümü tüy ve telek yiyebilecek bir çene yapısına sahiptirler. İnsanda görülen bit türleri sadece kan emerek yaşayabilen Anoplura takımına ait alt türlerdir.
Kuşların çoğunda vücudun değişik bölgelerinde yaşamaya uyum sağlamış en az 4 ya da 5 tür bit aynı anda asalak olarak yaşamını sürdürebilir. Güvercinler üzerinde yaşadığı saptanmış bit türleri şunlardır.

GÜVERCİNLERDE GÖRÜLEN BİT TÜRLERİ
1 ) Menopon gallinae : Menoponidae ailesindendir. Antenleri 4 parçalı ve uzundur. Gövde iki parçalı bir görünümdedir. Ayak uçlarında bir çift tırnak taşır. Tavuk biti ya da kırmızı bit adı ile bilinen bu bit türü, daha çok tavukların üzerinde bulunmaktadır. Sarımsı bir rengi vardır. Üzerinde kırmızı benekler bulunduğu için “kırmızı bit” adı ile de anılır. Bu bit türü tavukların yanı sıra nadiren güvercinler ve kanaryalar üzerinde de görülmektedir. Tüy ve telek yiyerek yaşar.

2 ) Goniocetes piageti : Philopteridae ailesindendir. Antenleri 5 parçalıdır. Ayak uçlarında bir çift tırnak taşırlar. Tüy ve telek yiyerek yaşarlar. Evcil ve yabani kuşlarla birlikte yoğun olarak güvercinlerde de bulunurlar. Rengi sarı, kahverengi tonlarındadır.

3 ) Goniocetes compar : Philopteridae ailesindendir. Antenleri 5 parçalıdır. Ayak uçlarında bir çift tırnak taşırlar. Tüy ve telek yiyerek yaşarlar. Evcil ve yabani kuşlarla birlikte yoğun olarak güvercinlerde de bulunurlar. Rengi sarı, kahverengi tonlarındadır.

4 ) Columbicola columbae : Philopteridae ailesindendir. Antenleri 5 parçalıdır. Ayak uçlarında bir çift tırnak taşırlar. Tüy ve telek yiyerek yaşarlar. Evcil ve yabani kuşlarla birlikte yoğun olarak güvercinlerde de bulunurlar. Rengi sarı, kahverengi tonlarındadır. Diğer güvercin bitlerine göre daha uzunumsu bir yapısı vardır.

Güvercinlerde görülen bu bit türleri daha çok mevsimlik bir şekilde ortaya çıkarlar. Kış aylarında güvercinler üzerinde nadiren bite rastlanır. Ancak havaların ısınması ile birlikte aniden bütün kuşlarımıza yayıldıklarını görüp şaşırabiliriz. Güvercin bitlerinin üremesi için yaz mevsimi ideal koşulları sağlar. Tüy değişim dönemleri ise bitlenmenin en yaygın dönemlerini oluşturur. Bu dönemler bit açısından bol besin vardır. Uzun süre üzerinde bit barındırmış güvercinlerin özellikle kuyruk ve kanat teleklerinde bitlerin yemesi sonucu oluşmuş delikler ve belirgin zedelenmeler gözlenebilir.
Bit üzerinde yaşadığı güvercini hemen hemen hiç değiştirmez. Hatta güvercinin bir nedenle ölmesi halinde üzerinde yaşayan bitlerde sonradan ölürler. Ancak güvercinler arası kavgalar, çiftleşme, ortak beslenme ve sürtünme gibi yakın temas durumlarında bit diğer kuşa geçebilir. Aslında salmamızda bir kuş bitlendiyse ve biz onu hemen tespit edip ayırarak tedavi yoluna gitmemişsek büyük bir ihtimalle bit, salmamızdaki tüm kuşlara kısa zamanda yayılacaktır.


2 ) ATSİNEĞİ
Bazı kuşçular tarafından kan emici özelliği nedeni ile “kene” olarak da adlandırılan bu parazit, aslında kene grubuna dahil değildir. Çiftkanatlılar ( diptera ) takımının bir üyesi olan atsineği, bu takımın Hippoboscidae ailesindendir. Bu ailenin üyeleri Asya ve Afrika kıtaları üzerinde yaygın olarak bulunmaktadır.
Bütün çiftkanatlılarda olduğu gibi, atsineği de iki kanatlı ve üç ayaklıdır. Uçucu bir böcek olan atsineğinin iri petek gözleri başının üzerinde yer alır. Ağız yapısı kan emmeye ve delmeye uygun bir şekilde gelişmiştir. Kan emmek için kuvvetli ve gelişmiş bir hortuma sahiptir. Bu hortum istenildiğinde kafanın içine çekilebilmektedir. Hortum hafice döndürülerek üzerinde yaşanan hayvanın içine doğru sokulur. Kan emme süresi ve sıklığı türlere göre değişir.
Uzunluğu 7- 10 mm kadar olan bu asalak, yassı bir vücut yapısına sahiptir. Tıknaz gövdeli ve küt kanatlı olan atsineğinin vücudu sert bir kitin tabakası ile kaplıdır bu nedenle karasinek gibi ezilerek kolayca öldürülemez. Kuşların üzerine yaşayanları bu kitin tabakası sayesinde gaga darbelerinden kurtulurlar.
Çiftkanatlıların çoğu gibi atsineği de hastalık taşıyıcıdır. Bir canlıdan diğerine geçerek yaşadıklarından bir çok hastalığı da beraberinde bulaştırabilirler. Güvercinlerde, Pox, Pramyxovirosis, Salmonella, Trichomonas gibi hastalıkların bulaşmasında atsinekleri bir etken olabilir. Atsineği, üzerinde bulunduğu güvercinin tüylerinin az olduğu koltuk altı ya da sık uçurulan kuşlarda görülen kanat çırpma sonucu oluşan kanat başlarındaki ufak yaralar gibi yerlerden kuşun kanını emerek onu fena halde rahatsız eder. Üzerinde atsineği bulunan kuşlar zaman içinde kan kaybı ve oluşan aşırı stres sonucu halsiz ve güçsüz düşebilirler. Bu durum ortaya çıkmak için fırsat kollayan çeşitli hastalıklar için ideal bir ortam yaratır.
Atsineği adından da anlaşılacağı üzere sıcak kanlı hayvanların özellikle de at ve sığır gibi memelilerin bir asalağıdır. Bu tür hayvanların bacak arası, karın ve kuyruk altı gibi daha tüysüz bölgelerine yerleşip kan emerek yaşamını sürdürür. Aslında bu şekilde asalak yaşayan atsineği genellikle dişidir. Çünkü dişiler yumurtalarını geliştirebilmek için kandaki proteinlere gereksinim duyarlar. Atsineği bazen çok nadir olarak insanlarda bile görülebilir. Güvercinlerde ise oldukça yaygındır. Güvercinde ve insanda görülen tür, Hippobosca equina adı verilen aynı türdür.


HIPPOBOSCA EQUINA
Atsinekleri üzerinde yaşadıkları canlıya göre değişik türler altında toplanmışlardır. Güvercinler üzerinde görülen atsineği, Hippobosca equina adı verilen bir türdür. Bu tür güvercinlerle birlikte yaklaşık 15 kadar canlıda da görülmektedir. Bu türün kan emme süresi 15 ile 40 dakika arasındadır. Kan emme sıklığı ise günde 5-6 defadır. İyi bir uçucu değildir. Kanatları kısmen körelmiştir. Genellikle üzerinde yaşadığı canlıyı değiştirmeme eğilimindedir. Bu nedenle kanata fazla gereksinim duymaz.
Hayatları tamamen üzerinde yaşadıkları canlıya bağlı olarak gelişir. Güvercinlerde görülen bu tür sadece kan emerek yaşamını sürdürür.

3 ) KENE
Acarina takımının bir üyesi olan kenelerin büyüklükleri 1 mm ile 3 cm arasında değişmektedir. Yuvarlak yapılı bir canlı olan kene, kuşlarda, evcil hayvanlarda, insanda ve bitkilerde çoğunlukla parazit olarak yaşar. Çoğunlukla diyorum çünkü bazı türleri zaman zaman ya da yaşamının belirli bir evresinde parazittir. Bazı türleri ise parazit değildir. Genellikle karsal ortamda bulunmakla birlikte tatlısuda ve denizlerde yaşayan türleri de bulunmaktadır. Bu ailenin sıcak kanlı canlılar üzerlerinde yaşayanlarına kene adı verilirken suda yaşayan üyelerine akar denilmektedir. Bütün bu türlerinin sayısı 30.000 kadardır. Yeryüzünün hemen hemen tüm bölgelerine yayılmış olarak bulunurlar.
Dış görünüş olarak en önemli özellikleri vücutlarının bölütlü olmamasıdır. Vücut bölgeleri tamamen kaynaşmış durumdadır. Yuvarlak tek parça bir gövdeden çoğu defa 4 çift yürüme bacağı çıkar. Bacakların uçlarında kavrama ve tutunma işine uygun birer çift tırnak bulunur. Ağız parçaları delmeye ve emmeye uygun şekilde gelişmiştir. Vücutlarının üzeri genellikle tüy ve dikenlerle kaplıdır. Gözleri fazla gelişmemiş bir canlı olan kenelerde bu tüyler dokunma organı görevi görürler.
Renkleri değişiktir. Kahverenginin çeşitli tonları, siyah, turuncu, yeşil ve kırmızı olanları vardır. Bazıları da bu renklerin bir karışımı şeklindedir. Yaprak döküntülerinin arasında, humuslu topraklarda, çürümüş köklerin arasında, bir parça orman toprağının içinde, memeli hayvanların inlerinde, kuş ve karınca yuvalarında, güvercin salmalarında bir çok kene türü bulunabilir. Bunların bir çoğu ancak mikroskop altında görülebilecek büyüklüktedir.
Kuşlar ve memeli hayvanlarda görülen kene türleri genellikle yalnız beslenecekleri zaman konukçularına yapışırlar. Bunun dışındaki zamanlarını konukçunun vücudunun dışında bir yerde geçirirler. Örneğin konukçunun yuvası gibi. Kenelerin vücutları, güvercinlerde bulunan diğer parazit türlerinde olduğu gibi sert bir kitin tabakası ile kaplı değildir. Bu nedenle keneler kan emdikçe şişerler.
Genelin aksine kuşlarda görülen bazı kene türleri bütün yaşamlarını konukçuya yapışık olarak geçirirler. Telek yiyerek yaşayan bazı türler buna örnektir. Beslenme tipine göre Parafajen olarak adlandırılan bu türler, üzerinde yaşadıkları canlıya ( konukçularına ) kan emici diğer türlere göre daha az zarar verirler. Bazı kene türleri ise konukçularının solunum sistemlerinde iç parazit olarak bulunurlar.
Kene türleri mikrop taşıyıcı ve hastalık bulaştırıcı canlılardır. İnsana humma mikrobunu taşıdıkları gibi uyuz hastalığına da neden olurlar. Tahıl keneleri ise depolanmış tahıllara büyük zararlar verebilirler.

GÜVERCİNLERDE GÖRÜLEN KENE TÜRLERİ
1 ) Dermanyssus gallinae : Kuş kenesi adı ile de bilinen bu parazit kan emicidir. Uzunluğu 0.7 mm kadardır. Tavuk ve sülün gibi canlıların yanı sıra güvercinler üzerinde de rastlanmaktadır. Nadiren evcil hayvanlarda ve insanda da görülebilir. Sürekli olarak konukçularının üzerinde yaşamazlar. Sadece kan emecekleri zaman konukçularına yapışırlar. Gündüzleri aktif değildirler, genellikle bir yerde gizlenirler. Gece olunca aktif hale geçerek kan emecekleri canlıyı aramaya başlarlar.

2 ) Argas reflexus : Güvercin kenesi adı ile bilinir. Güvercinlerde en sık görülen kene türüdür. Erkekleri 4, dişileri 8 mm uzunluğundadır. Vücutları yassı oval şekillidir. Kan emerek yaşar. Güvercinlerin dışında nadiren tavuk, ördek ve insandan da kan emerler. Sürekli olarak konukçularının üzerinde yaşamazlar. Sadece kan emecekleri zaman konukçularına yapışırlar. Gündüzleri aktif değildirler, genellikle bir yerde gizlenirler. Gece olunca aktif hale geçerek kan emecekleri canlıyı aramaya başlarlar.

3 ) Argas percisus : Daha çok tavuklarda bulunan bir kene türüdür. Nadiren güvercinlerde de görülür. Kan emerek yaşar. Geceleri aktiftir.

Güvercinlerde görülen kene türlerinin hepsi kan emici türler olup geceleri aktif haldedirler. Gündüzleri ise genellikle güvercinlerin yuvalarında ya da yakın yerlerde gizlenirler. Güvercinlerde kene çok yaygın değildir. Ya da farklı bir söyleyişle bit ve atsineğine oranla daha az görülür. Kene de çoğu asalak gibi hastalık taşıyıcıdır. Bir canlıdan diğerine geçerek yaşadıklarından bir çok hastalığı da beraberinde bulaştırabilirler. Güvercinlerde, Pox, Pramyxovirosis, Salmonella, Trichomonas gibi hastalıkların bulaşmasında kene bir etken olabilir. Kene güvercinin kanını emerek onu fena halde rahatsız eder. Üzerinde kene bulunan kuşlar zaman içinde kan kaybı ve oluşan aşırı stres sonucu halsiz ve güçsüz düşebilirler. Bu durum ortaya çıkmak için fırsat kollayan çeşitli hastalıklar için ideal bir ortam yaratır.

ÜREMESİ
Keneler ayrı eşeylidir. Çoğu yumurtlayarak, bazı türleri ise yumurtaların dişinin içinde açılması sonucu doğurarak ürerler. Bir çok türünde ise döllenmesiz üremeye rastlanır. Çiftleşme davranışları türlere göre değişiktir. Spermler erkekten dişiye doğrudan çiftleşme organı ya da sperm kapsülleri aracılığı ile aktarılır. Erkek sperm kapsüllerini bir yüzeye bırakabildiği gibi, ağzı yolu ile dişinin üreme deliğine de bırakabilir.

Yumurta sayısı türlere göre değişiklik gösterir. Yumurtalar genellikle toprak ve humus içersine depo edilirler. Yumurta bırakan türlerde yumurtadan yavru çıkana dek 4 ayrı gelişim evresi gözlenir. Yumurtadan yavru çıkma süresi 4 ; 6 hafta kadardır. Çıkan yeni yavruların önemli bir özelliği 3 çift bacağa sahip olmalarıdır. Böylelikle yavrular 4. Çift bacaklarının olmaması ile erginlerden ayrılabilirler.

DIŞ PARAZİTLERE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Yukarda incelendiği gibi güvercinlerde görülen dış parazit türleri oldukça çeşitlidir. Ancak parazitin türü ne olursa olsun izlenecek koruyucu önlemler hemen hemen aynı gibidir. Bunların başında, güvercin yuvalarının, salmaların temizlik ve hijyenik açıdan bakımı gelmektedir. Daha sonra güvercinlerimizin periyodik kontrolu ve ilaçlanması söylenebilir. Eğer güvercinlerimizin parazit taşımalarını ve hastalık yapıcı mikroplara açık olmalarını istemiyorsak alınabilecek koruyucu önlemleri şu şekilde özetleyebiliriz.

1) Kuşlarınızı yerde yemlemeyiniz. İçine kuşların dışkısı girmeyecek şekilde özel olarak hazırlayacağınız yemlikler kullanınız. Tavuklar için üretilmiş olan üstü telli yemlikler güvercinler için de kullanılabilir.
2) Suluklarınız da aynı şekilde içine dışkı bulaşmayacak biçimde korunaklı olmalıdır. Piyasada satılan üstü kapalı güvercin suluklardan kullanabilirsiniz.
3) Kuşlarınızın yemlik ve sulukları, başka kuşların ( serçe, yabani güvercin ) kullanımına açık olmayacak şekilde bulundurulmalıdır.
4) Salmanızı ve salma içi ekipmanlarınızı sık ve düzenli aralıklarla temizleyiniz. Bu temizleme sırasında dezenfektan ilaçlar kullanmak uygundur. Hiçbir ilaç yoksa klorlu bir çamaşırsuyu da iyi bir dezenfektan görevi görür. Salmanın temizlenip dezenfekte edilme aralığı en fazla bir hafta olmalıdır. Ayrıca salmanın içinin havadar olmasına özen gösteriniz. Havadar olmayan dar ve küçük mekanlarda güvercin beslemek, güvercinlerimizin sağlığı açısından hiç de uygun değildir.
5) Salmanın tabanı ıslak olmamalıdır. Islak ortam bir çok mikrobun barınması ve parazitlerin yumurtalarının gelişimi için oldukça uygun bir zemin yaratmaktadır. Salma tabanına kum sermeyiniz. Salma tabanındaki kum, mikrop ve parazitler için iyi bir barınma ve gelişme ortamı sağlar.
6) Salmanızı, içine her tür parazitin, sineğin, böceğin vb girmesini engellemek amacı ile uygun gözenekli kafes teli kullanarak yalıtınız.
7) Kuşlarınızın diğer bütün kuşlardan evcil ve yabani bütün güvercinlerden uzak ve yalıtık bir ortamda yaşamasına ve uçurduğunuzda bu tür kuşlarla temas etmemelerine dikkat ediniz.
::::::: DIŞ PARAZİTLER ::::::: Icon_cool Güvercinlerinizin tümünü en az ayda bir kez genel sağlık kontrolünden geçiriniz. Bu kontrol sırasında olması muhtemel tüm hastalıkların belirtilerini inceleyiniz ve dış parazit taşıyıp taşımadıklarını gözleyiniz. Yaz aylarında ve tüy değişim dönemlerinde dış parazit kontrollerini artırınız.
9) Sürekli kaşınan ve huzursuz bir görüntü sunan kuşlarınızı mutlaka parazit taramasına tabi tutunuz. Salma içini belli aralıklarla parazit öldürücü ilaçlarla ilaçlayınız.
10) Kuşlarınıza haftada bir banyo yaptırınız. Banyo sularına parazit önleyici ve koruyucu ilaçlar karıştırınız. Ayrıca parazit taşımasalar bile güvercinlerinizi yaz aylarında ayda bir, kış aylarında iki ayda bir dış parazit öldürücü ilaçlar ile ilaçlayınız. Bu konuda ilaçlar bölümde detay bilgi vereceğim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://guvercin-forum2009.yetkinforum.com
 
::::::: DIŞ PARAZİTLER :::::::
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» b)İç parazitler
» a)Dış Parazitler
» Sığır Hastalıkları: İç-Dış Parazitler - Kan Parazitleri
» Muhabbet Ve Kanarya Mantar / Oyucu Parazitler Hakkında (ANA BAŞLIK)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: ::::::::::Güvercin Sağlıgı::::::::::: :: Güvercin HASTALIKLAR-
Buraya geçin: