Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 Koyunlarda üreme

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Arapcı
admin


Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 1328

Mesaj Puan : 32600
Rep Puanı : 17
Kayıt tarihi : 05/10/09 Yaş : 41

Nerden : ist
Lakap : Arapcı

Koyunlarda üreme Empty
MesajKonu: Koyunlarda üreme   Koyunlarda üreme EmptyPerş. Ara. 17, 2009 12:14 am

Koyunlarda üreme

8.1. Koyunlarda Üreme

8.1.1. Eşeysel olgunluk ve damızlık çağı

8.1.2. Eşeysel etkinlik

8.1.2.1. Çiftleşme mevsimi

8.1.2.1.1. Çiftleşme mevsiminde eşeysel etkinlik

8.1.2.1.2. Anöstrüs mevsiminde eşeysel etkinlik

8.1.2.2. Çiftleştirme

8.1.2.3. Gebelik

8.1.2.4. Doğum

8.1.2.5. Laktasyon

8.1.2.6. Döl Verimi

8.1.2.6.1. Yumurtlama sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

8.1.2.6.2. Aşım ve kuzulama sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

8.1.2.6.3. Büyütme sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

8.2. Koçlarda üreme

8.2.1. Eşeysel olgunluk ve damızlık çağı

8.2.2. Eşeysel etkinlik

8.2.2.1. Sperma verimi ve özellikleri

8.2.2.2. Eşeysel davranış

8.2.2.3. Koçların döl verimi (üreme) ölçütleri

8.2.2.3.1. Eşeysel olgunluk ölçütleri

8.2.2.3.2. Testis (Erbezi,) özellikleri ölçütleri

8.2.2.3.3. Sperma özellikleri ölçütleri

8.2.2.3.4. Cinsel istek (libido) ölçütleri

8.3. Kaynakça



8.1. Koyunlarda Üreme

[Konu Başlığı] [Sonraki Konu]



8.1.1. Eşeysel olgunluk ve damızlık çağı

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Dişi kuzu açısından eşeysel olgunluk ya da ergenlik üreme organlarının
gelişmesi sonucu olgunlaşmış yumurtayı oluşturması ve çiftleşme isteği
ya da kızgınlık göstermeleri durumudur. Dişi kuzuların bu şekilde ilk
kızgınlık gösterdikleri zaman ise eşeysel olgunluk olarak adlandırılır.
Dişi kuzuların eşeysel olgunluk yaşı, ırk, canlı ağırlık, besleme.
kuzulama zamanı, yıl ve doğum tipi gibi etmenlere bağlı olarak değişir.
Genelde dişi kuzular, ergin yaş ağırlığının %40-60’ını kazandıkları
zaman ergenliğe ulaşırlar. Erken gelişen ve çiftleşme mevsimi uzun olan
ırkların ilk yaş içinde kızgınlık göstermeleri olasıdır. Buna eşeysel
erkencilik yada erken gelişme özelliği denir. Eşeysel erkencilik, ilk
yaş içinde ergenliğe ulaşan dişilerin yüzdesi, döllenen dişilerin
yüzdesi ya da kızgınlığın gözlendiği ortalama yaş olarak ölçütlenebilir.



Dişi kuzular, ergenliğe sonbaharda erişirlerse kızgınlık gösterirler.
Bunların çiftleşme mevsimi süreleri erginlere göre kısadır. Ancak bu
yaşa ilkhaharda, mevsimsel anöstrüste ulaşırlarsa ilk kızgınlık
sonbahardan önce ortaya çıkmaz.



Dişi kuzular, ergenliğe ulaşır ulaşmaz gelişmeleri yeterli değilse, ilk
kızgınlıkta koça verilmeleri genelde uygun değildir. Bu durumda hem
gebelik oranı düşük olur, hem de ileriki yaşlardaki vücut gelişmeleri
ve verimleri yeterli düzeyde olmayabilir. İşte bu nedenle diğer
türlerde olduğu üzere dişi kuzularda da eşevsel olgunluk yaşı ile
damızlıkta ilk kullanılma yaşı aynı değildir. Damızlıkta ilk kullanılma
yaşı, dişi kuzuların gelişmelerinde, yaşam boyu verimliliklerinde ve
konstitüsyonlarında önemli bir gerilemeye yol açmadan. üremede
kullanılabilecekleri en erken yaştır. Bu yaş erkenci ırklar için 7-8
ay, geç gelişenler için 16-20 ay olarak kabul edilir. Genç dişi
kuzular, ırklarına özgü ortalama canlı ağırlığın %70-75’ine ulaştıkları
zaman damızlıkta kullanılabilir.



8.1.2. Eşeysel etkinlik

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



8.1.2.1. Çiftleşme mevsimi

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



8.1.2.1.1. Çiftleşme mevsiminde eşeysel etkinlik

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Kızgınlık



Koyunlarda çiftleşme mevsiminin en önemli göstergesi, belli fizyolojik
ve psikolojik belirtiler göstererek koçu kabul etmesi durumudur. Buna
kızgınlık denir. Kızgınlıkla, vulva genişlemesi, vagina iç zarının
kabarması ve kızarması, serviksten gelen koyu kıvamlı bir akıntı
gözlenir. Şeffaf ya da dumanlı bir akıntı koyunun kızgınlık süresinin
ilk yarısında olduğunu, yapışkan krem renkli akıntı ise kızgınlık
sonunu ya da yumurtlamaya yaklaşıldığını gösterir. Ancak koyunlarda
üreme organlarındaki değişmeler ve psikolojik belirtiler inekte olduğu
üzere çok açık değildir. Genellikle koçun olmadığı durumlarda sürü
düzeyinde kızgınlığı saptamak olası değildir. Kızgın koyun koç
arayabilir. Ancak asıl gözlem, koyunun koçtan kaçmaması, onun üzerine
binmesine ve aşım davranışı yapmasına izin vermesiyle olur.



Koyunlarda aşım mevsimi süresince gözlenen çok uzun döngüler de vardır.
Bunlar dışarıdan gözlenemeyen ve çokluk koçlarıda ayırt edemediği bir
ya da daha çok kızgınlık içerirler. Buna sakin kızgınlık denir. Sakin
kızgınlık, kızgınlık belirtilerinin gözlenemediği, ancak yumurtlamanın
var olduğu, fizyolojik ve histolojik bir döngü olayıdır. Sakin
kızgınlık olayında. kızgınlık belirtilerini oluşturan östrogen hormonu
yeterli düzeyde üretilememektedir.



Kızgınlık süresi



Koyunlarda kızgınlık süresi ortalama 30-36 saattir. Bu süre birkaç
saatten 3-4 güne değin değişir. Kızgınlık süresi, yaş, çiftleşme (baş,
orta ve son), ırk ve koçun uyarıcı etkisine göre ayrım gösterir.
Örneğin kızgınlık süresi anaç koyunlarda en kısa, kirli koyunlarda orta
düzeydedir. Çiftleşme mevsiminin başında ve sonunda da ortasına oranla
daha kısadır. Arama koçlarının kızgınlık aramak için koyunlarının
arasında bulunduğu durumlarda da kızgınlık kısa sürer. Kızgınlık süresi
bakımından ırklar arasında önemli bir ayrım olmamakla birlikte yapağıcı
ırklar, etçi ırklardan daha uzun bir kızgınlığa sahiptirler.



Kızgınlık döngüsü



Mevsime bağlı pöliöstrik bir memeli olan koyunlarda kızgınlık belli
zaman aralıklarıyla yinelenir (tekrarlanır). Bu zaman süreci bilindiği
üzere kızgınlık döngüsü olarak adlandırılır. Koyunlarda da kızgınlık
döngüsü uzunluğu, bir birini izleyen iki kızgınlığın başlangıçları
arasındaki süreye göre ölçülür. Bu uzunluk, yaş, ırk, çiftleşme mevsimi
dönemi, besleme gibi etmenlere bağlılık gösterir. Koyunlarda döngüler,
tekli döngüler (=Sıngle cycles) ve çoklu döngüler (=Multiple cycles)
olarak ikiye ayrılırlar:



Tekli Döngüler



Döngü uzunluğu 26 gün ve daha az gün olan döngülerdir.



Bunlar üçe ayrılır:



Normal Döngüler (Normal cvcles): Döngü uzunluğu 14-16 gündür.



Kısa Döngüler (Short cycles): Döngü uzunluğu 14 günden daha az olan döngülerdir.



Uzun Döngüler (Long cycles): Döngü uzunluğu 20-20 gündür.



Çoklu Döngüler



Uzunlukları 26 günden büyük olan ve bir yada daha çok sakın kızgınlık içeren döngülerdir. Bunlarda üçe ayrılabilir:



Çiftli döngüler (Double cycles): Döngü uzunluğu 27-37 gündür ve bir sakin kızgınlık içerirler.



Üçlü döngüler (Triple cyctes): Döngü uzunluğu 38-57 gündür ve iki sakin kızgınlık içerirler.



Dörtlü döngüler (Quadraple cycles): Döngü uzunluğu 58 günden büyük
olanlardır. Ancak uygulamada 57 günden daha büyük olan döngüler,
anöstrüs mevsimi süresi içinde dikkate alınır.



Koyunlarda normal kızgınlık döngüsü ortalaması 17 gün olarak kabul
edilir. Döngü, çiftleşme mevsimi ortasında genellikle en kısadır ve
sonuna doğru uzar. Çoklu döngüler ise aşım mevsimi başı ve sonunda daha
çok rastlanır. Kötü beslenen koyunlarda da uzun döngüler görülür.



Kızgınlık döngüsünde hormonal işleyiş



Kızgınlık döngüsü, hipotalamus (hipofiz bezi ile bağlantılı beyin
bölgesi), hipofiz bezi (beynin tabanındaki küçük bez), yumurtalıklar ve
uterus tarafından üretilen hormonların karşılıklı etkileşimleriyle
Folliküller evre (faz) ve Lüteal evre olmak üzere iki evreden oluşur.
Koyunlarda Folliküller evre 2- 3 gün, Lüteal evre 14-15 gün süreyi
kapsar. Bu evrelerdeki hormonal işleyiş ve oluşan fizyolojik,
morfolojik ve psikolojik belirtiler kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir:



Merkezi sinir sistemiyle hipotalamusa alınan yada depolanan bilgiler
(ışık, koç uyarısı, kandaki üreme hormonları düzeyi vb), buranın
gonadotropin doğurucu hormonu (Gn-RH) üretilmesini sağlar. Bu hormon
kan yoluyla hipofiz ön lobuna gelir. Hipofiz ön lohundan Gn-RH’ın
etkisiyle gonadotropin hormonları adı verilen follikül geliştiren
hormon (FSH) ve lutein hormonu (LH) oluşur. İlk aşamada FSH daha
ağırlıklıdır ve bu hormon follikül denilen ve içinde yumurtayı taşıyan
oluşumların giderek büyümesini sağlarlar. Koyun folliküller evreye
girer (2-3 gün). Son aşamada graaf follikül adını alan bu oluşumlar
östrogen hormonu salgılarlar. Östrogen hormonu kızgınlık belirtilerini
yaratır. Koyunlarda bir kızgınlıkta oluşan graaf follikül sayısı 1-4
arasında değişir. Çapı ise yumurtlama öncesi 5-8 mm’dir. Östrogen,
hipotalamus aracılığıyla FSH salgısını giderek azaltır. Bu şekilde
hipofiz ön bezinin diğer hormonu devreye girer. LH, yumurtlamayı
sağlar. Bu olay kızgınlığın çıkışından yaklaşık 30 saat sonra olur.



Yumurtlamadan sonra LH ‘in ve kısmende prolaktin etkisiyle yumurtanın
oluştuğu yerde korpus luteumlar şekillenir. Luteal evre başlar (13-14
gün). Bu oluşum, progesteron hormonu üretir. Koyunda, korpus luteum en
yüksek büyüklüğe 10-13 mm), 6-8 günde ulaşır. Progesteron, eşeysel
istek ve kızgınlık belirtilerini yaratan hormonların üretimini
engeller. Aynı zamanda, eğer yumurtalık yoluna dökülen yumurta
döllenmiş ise onun uterusa yerleşmesini ve de gebeliğin sürekliliğini
sağlar. Ancak dölleme olmamış ise, uterus, prostaglandin F2 a hormonunu
üretir. Bu hormon korpus luteumu giderek yok eder, dolayısıyla
progesteronun engelleyici etkisi kalkınca hipotalamus ve hipofiz
hezleri hormonları yeniden üretime başlar ve döngü yinelenir.



Çiftleşme Mevsimi ve etkileyen etmenler



Koyunların kızgınlık gösterdikleri ve koça geldikleri mevsime çiftleşme
mevsimi, aşım mevsimi ya da koç katım mevsimi denir. Çiftleşme mevsimi
birbirini izleyen kızgınlık döngülerinin toplamıdır. Koyunlar yılın her
mevsiminde kızgınlık göstermezler, bir başka deyişle çiftleşme mevsimi
uzunlukları sınırlıdır. Bu nedenle koyunlar daha öncede belirtildiği
üzere mevsime bağlı poliöstrik hayvanlar grubundadırlar.



Koyunlarda, çiftleşme mevsiminin başlangıcını, sonunu ve süresini
etkileyen birçok etmen vardır. Bunların en önemlileri sırasıyla gün
uzunluğu, ırk, besleme, canlı ağırlık, yaş, sıcaklık ve kimi iklim
özellikleri, aşım mevsimi ve yıl, kuzulama mevsimi ve koçla birlikte
bulunma gibi etmenlerdir.



Bunlar şöyle özetlenebilir



Gün uzunluğu (Günün ışıktı geçen süresi) : Koyunlarda çiftleştirme
mevsimi uzunluğunu belirleyen en önemli etmen gün uzunluğudur. Gerek
kuzey. gerekse güney yarım küresinde koyunların çiftleşme mevsimi
giderek kısalan günlerde yer alır. Bu nedenle koyunlar kısa günlerde
çiftleşenler olarak da bilinir. Giderek uzayan günler ise anöstrüsü
oluşturur. Bu durum, genel olarak koyunlarda çiftleşme etkinliğinin
mevsime bağlı bir değişken olduğunu gösterir. Ekvator bölgelerine
değişmeyen ışık süresi altında ırkların üremelerinde mevsime bağlılığın
görülmeyişi bu ilkenin geçerliliğini kanıtlar. Işık rejiminin etkisi
uzun çiftleşme mevsimine sahip ırklarda daha azdır. Birim gün içinde
ışıklandırma artışı ya da azalışı nedenli büyük ise, tepki zamanı da o
kadar kısa olmaktadır. Ayrıca yapay ışığın uyarma etkisi uzun bir
anöstrüs döneminden sonra olursa kızgınlığın oluşumu daha kısa bir
zamanda olmaktadır.



Irk : Çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından ırklar arasında ayrım
vardır. Kimi ırklar kısa süren bir çiftleşme mevsimine sahip olmalarına
karşılık kimileri de mevsim dışı kızgınlık gösterme yetenekleriyle
tanınmışlardır. Örneğin Fin koyunu 215-230 gün, Dorset Horn 223 gün ve
Romanov 150- 190 günlük bir aşım mevsimine sahiptirler.



Uzun çiftleşme mevsimine sahip ırklar ile yapılan melezlemelerde elde
edilen melez döllerin orta düzeyde bir aşım mevsimi gösterdikleri
bilinir. Bu durum doğal olarak bu özellik için eklemeli gen etkilerinin
bir sonucudur.



Diğer yandan çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından ırk içi değişimde söz konusudur.



Türkiye yerli koyun ırklarının çiftleşme mevsimi uzunlukları genelde
kısadır ve mevsime bağlı değişim göstermektedirler. Çiftleşme mevsimi
uzunluğu Dağlıçta 146.3 gün, Sakızda 116.3 gün, İveside 104.7 gün,
Menemen tipi kıvırcıkta 103.4 gün ve Tahirovada 147.7 gündür. Ancak
çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından yerli ırklar geniş bir varyasyon
gösterirler. Bu ırklarda aşım mevsimi uzunluğu 220 gün ile 297 güne
ulaşmaktadır. Yerli ırklar içinde Türkgeldi tipi Kıvırcığın 248.4
günlük bir çiftleşme mevsimi uzunluğuna sahip olduğu görülmüştür. Buna
göre anılan tipin, uzun çiftleşme mevsimi uzunluğuna sahip poliöstrik
bir ırk olduğunu söylemek olasıdır.



Çizelge 2. Kimi Türkiye Koyun Irklarının Temel Üreme Özellikleri



Özellikler D S İ MK T TK

İlk kızgınlık yaşı (gün) 225.5 217.0 304 301.2 289.9 -

İlk kızgınlık ağırlığı (kg) - 33.5 36.5 34.9 - -

Ergenlik % 50 100.0 33 71.4 100.0 -

Kızgınlık süresi (saat) 29.5 34.8 32.0 28.6 27.5 27.8

Tekli kızgınlık döngüsü (gün) 15.7 16.5 16.9 17.1 16.4 17.9

Kızgınlık sıklığı 0.58 0.48 0.40 0.41 0.57 0.76

Çiftleşme mevsimi uzunluğu (gün) 146.3 116.3 104.7 103.4 147.7 248.4

Anöstrüs mevsimi uzunluğu (gün) 218.7 248.8 25.9 261.6 215.6 116.6



D: Dağlıç, S: Sakız, İ: İvesi, MK: Menemen Kıvırcığı, T: Tahirova, TK: Türkgeldi Kıvırcığı



Besleme, canlı ağırlık ve yaş



Besleme



Çiftleşme mevsiminin başında besleme düzeyinin kızgınlığın oluşmasına
ve kuzu verimi üzerinde önemli etkileri vardır. Özellikle koç katımı
öncesi ve süresinde zengin besleme, ya da ek yemleme olarak tanımlanan
flushing kızgınlığın toplu olarak çıkışını ve ikizliğin arttırılmasını
sağlar. Kuzulama sonrası kızgınlığın başlamasını ve gebeliğin
oluşmasında da besleme etkilidir. Düşük düzeyde besleme, döngüleri
uzatmaktadır. Diğer yandan özellikle aşım mevsimi sırasında besleme
düzeyindeki dengesizlikler döllenmiş yumurta ölümlerine neden
olmaktadır.



Canlı ağırlık



Canlı ağırlığa bağlı olarak eşeysel etkinlik artar. Canlı ağırlık
arttıkça kuzulama oranı ve doğumda kuzu sayısı yükselir.
Araştırıcılar,canlı ağırlık ile kuzu verimi arasında önemli düzeyde
ilişkiler saptamışlardır. Örneğin Sakızda canlı ağırlığa bağlı olarak
doğumda kuzu sayısı 24 kg’ da 1.61, 35-44 kg’ da 1.82, 45-54 kg’ da
2.37 ve 54 kg < da 2.83’dür. Dişi kuzularda ilk kızgınlıkta en
önemli etmen canlı ağırlıktır. Genelde erken gelişen ırklar geç
gelişenlere göre daha önce kızgınlık gösterirler ve koça gelirler.



Yaş



Koyunlarda kızgınlık etkinlikleri üzerinde yaşın önemli etkisi vardır.
Anaç kuzular erginlerden daha kısa bir çiftleşme mevsimine sahiptirler.
Daha düzensiz ve belirsiz kızgınlık gösterirler. Anaç kuzularda, tekli
döngüler erginlere göre daha az, çoklu döngüler ise daha çok görülür.
Kızgınlık süresi de yine erginlere göre daha kısadır. Gebelik süreleri
erginlere göre daha kısadır. Yaşla birlikte çiftleşme mevsimi uzunluğu
artar. Örneğin Dağlıç ırkında anaç kuzu, birli ve ikililerde saptanan
çiftleşme mevsimi uzunluğu sırasıyla 60.3 gün, 154.6 gün ve 180.9
gündür.



Yaşın koyunlarda doğumda kuzu sayısı üzerine önemli derecede etkili
olduğu da bilinmektedir. Genel olarak kuzu verimi ilk yaşlarda biraz
düşüktür. Yaş ilerledikçe kuzu verimi artar. 4-5 yaşlı analar en yüksek
düzeyde kuzu verimine sahip olmaktadırlar. Bu yaşlardan sonra kuzu
verimi üzerinde ana yaşının etkisi kadar, aşımda kullanılan koçlarında
yaşının gözönüne alınması gerekmektedir. Burada yaş etmeni. koçun
ürettiği sperma verimi ve aşım sayısı üzerine etkilidir.



Sıcaklık ve kimi iklim etmenleri



Koyun, diğer hayvan türlerine göre, iklime en az duyarlı bir hayvandır.
Yapağı örtüsü koyunun vücudunu korur. Bununla birlikte uzun süreli
düşük ya da yüksek sıcaklık kızgınlığın çıkışını geciktirir. Diğer
yandan gebelik oranı ile çevre sıcaklığı arasında da ilişki vardır.
Sıcaklık yükseldikçe gebelik oranında düşme gözlenir. Koyunlar açık
güneşli ve rüzgarsız havalarda kızgınlık gösterme eğilimdedirler. Serin
gecelerin başlaması aşım mevsiminin bir göstergesi sayılır. Diğer
yandan erken kuzulatma yapmak isteyen yetiştiriciler, kızgınlığın
başlaması için sürülerini yaylalara çıkartırlar.



Bütün bu bildirişlere karşın sıcaklığın, gün uzunluğu kadar kızgınlık
çıkışına etkili olmadığı söylenebilir. Çünkü sıcaklık, günden güne ve
yıla göre değişir. Bu nedenle gün uzunluğuna tepki yönünden yapılacak
doğal bu seleksiyon ise değişimlerine göre yapılandan daha başarılı
olacaktır.



Diğer etmenler



Aşım Mevsimi



Genel olarak koyunlarda kızgınlık etkinliği ve döl tutma oranı
açısından aşım mevsiminin de etkili olduğu bilinir. Bulgular, en yüksek
kuzulama oranının sonbaharda yapılan koç katımıyla sağlandığını
göstermektedir. Bu durum, gün uzunluğunun kısalmasıyla kızgınlık
oranının yükseldiğinin bir başka göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır.



Kuzulama mevsimi



Kuzulama mevsimi ile kuzulamayı izleyen ilk kızgınlık arasında (doğum
sonrası anöstrüs süresi) önemli bir ilişki vardır. Erken kuzulayan
koyunlar, geç kuzulayanlara oranla daha kısa bir anöstrüs süresine
sahiptirler. Diğer yandan kuzulama ayı ile onu izleyen koç katımı
zamanı arasındaki süre, kuzu verimini etkilemektedir. Bu süre uzadıkça
kuzu verimi artar.



Emzirme ve sağım (Laktasyon)



Koyun türünde, genelde emzirme ve sağım, kızgınlık etkinliğini
engellemekle, bu dönemde gebelik oranı düşük olmaktadır. Kuzularını
emzirmeyen koyunların, emzirenlere göre daha kısa doğum sonrası
anöstrüs süresine sahip oldukları bilinir. Bununla birlikte kimi
araştırıcılar, dengeli ve yeterli beslenmenin varolması koşuluyla
sağımın kızgınlığı, gebe kalmayı ve kuzu verimini etkilemediğini
bildirmektedirler.



Sonuç olarak laktasyonun kızgınlığı baskı altında tuttuğu, ancak kimi
koşullarda emziren ya da sağılan koyunlarını çiftleşebildiği, bu
dönemde kızgınlık etkinliği açısından ırklar ve ırklar için bir
değişimin varlığı söylenebilir.



Koçla birlikte bulunma



Koç katım zamanına geçişte koyunlar arasında koçların ya da enenmiş
koçların varlığı, kızgınlığın uygun zamanda çıkmasını ve
toplulaştırılmasını (senkronizasyonu) sağlar. Burada koçun etkisi,
anöstrüs mevsiminden aşım mevsimine geçişte olmaktadır. Bu sırada
koçların hipotalamusu uyarması ve hipotalamus aracılığıyla hipofizin
gonadotropik hormon üretimini başlatması söz konusudur. Sonuçta ise
kızgınlık ve yumurtlama oluşmaktadır.



Çiftleşme mevsimi içinde koçların uyarıcı bir etkisi yoktur.



Anöstrüs süresinin kısatılmasında da koçların önemli etkisi vardır.
Ancak bu etki kuzulamadan en az üç hafta sonra başlamaktadır.
Hipofizden salgılanan LH hormonu yoğunluğu ancak bu süre içinde yeterli
düzeye ulaşmaktadır.



8.1.2.1.2. Anöstrüs mevsiminde eşeysel etkinlik

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Anöstrüs, koyunda iki çiftleşme mevsimi arasında bulunan uzun bir
dönemdir. Bu dönemde yumurtalıklar genellikle dinlenme durumundadır.
Koyunlarda anöstrüs üçe ayrılarak incelenebilir. Bunlar mevsimsel
anöstrüs, doğum sonrası anöstrüs ve laktasyon anöstrüsüdür.



Mevsimsel anöstrüs uzunluğu, doğal olarak çiftleşme mevsimi için
geçerli etmenlere bağlı olarak değişir. Giderek uzayan günler mevsimsel
önüstrüsü oluşturur. Bu günler bilindiği üzere kış başından yaz başına
değin sürer.



Mevsimsel anöstrüs döneminde kızgınlık ve yumurtlamanın görülmeyişi,
kimi araştırıcılara göre FSH/LH gonadotropik hormonlar salgısında LH
düzeyine bağlıdır. Kimileri ise hipofiz bezinin FSH/LH hormonu
üretmedeki yetersizliği, Gn—RH hormonu üretimindeki azlıktan
kaynaklanmaktadır. Bir olasılık olarak da bu dönemde yumurtalıklarına
hipofiz bezi hormonlarına yeterince duyarlı olmadığı söylenebilir.



Çizelge 3. Koyunlarda Başlıca Üreme Özellikleri



Özellikleri Ortalama Sınırlar

Eşeysel olgunluk (ay) 5-7 4-12

Damızlık çağı (ay)

Erken gelişen 7-18 -

Geç gelişen 16-20 -

Çiftleşme mevsimi(dönem) Sonbahar(Bazen İlkbahar) -

Kızgınlık döngüsü -

Tipi Mevsime Bağlı Poliöstrük -

Süresi (gün) 17 4-56

Kızgınlık süresi (saat) 30-36

Yumurtlama zamanı (saat) Kızgınlığın Sonuna Doğru (24-30 s,) 12-41

Graaf folikül

Sayısı 1 4

Çapı (mm) 8 5-10

Yumurtanın fertil ömrü (saat) 16-24

Korpus luteum (mm) 10 9-13

Regresionun başlaması (gün) 12-14 -

Embriyonun uterusa taşınması (gün) 3 -

Döllenmiş yumurta devresi (gün) 10-11 -

Embriyo devresi (gün) 11-34 -

Fötüs devresi (gün) 35-40 -

Gebelik süresi (gün) 150 143-152

Doğum Hazırlık (saat) 2-6 0,5-24

Fötüsün dışarıya çık, (saat) - 0,5-2

Plasentanın atıl, (saat) 0,5-8 -

Doğumun Tam,(gün) - 1-2

Puerperal süre (gün) 30 -

Post partum anöstrüs süresi (gün) 35 30-59



8.1.2.2. Çiftleştirme

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



En uygun çiftleştirme zamanı



Koyunlarda en yüksek düzeyde gebelik sağlamak için genelde kızgınlık
sonuna doğru çiftleştirmenin yapılması gerekir. Bunun nedenleri
arasında şunlar sayılabilir:



Koyunlarda yumurtlama, kızgınlığın ikinci yarısı içinde kızgınlığın
bitimine yakın zamanda ya da kızgınlık başlangıcından 24-30 saat sonra
olur.

Yumurtanın yaşam süresi 10-15 saattir.

Koç spermatozoitinin kapasitasyon süresi 1—1.5 saattir.

Koç spermatozoitinin koyunun üreme organında yaşam süresi 30 saat dolayındadır.

Bununla birlikte uygulamada kızgınlığın başlangıç zamanını sürü
düzeyinde saptamak olası değildir. Bu nedenle elde aşım ya da yapay
tohumlamanın uygulandığı durumlarda kızgınlıkları belirlenen koyunlar
çiftleştirilir. Serbest aşım ya da sınıf aşımının uygulandığı sürülerde
ise aşım eylemi kendiliğinden olur. Bu nedenle, işin gereği aşımın
denetimi yapılamaz.



Özellikle elde aşımın uygulandığı deneme sürülerinde gebelik oranını en yüksek düzeyde sağlamak için şunlar yapılmalıdır:



Koç katımından 3-4 hafta önce başlayarak aşım sırasında enerji düzeyi yüksek bir besleme (Flushing) uygulanmalıdır.

Aşım sırasında sürüdeki bütün koyunların kuruya çıkartılması
sağlanmalıdır. Sağmal koyunlarda kızgınlık etkinliği açısından sürü
düzeyinde geniş bir varyasyon vardır. Bu varyasyon kalıtsal ve çevresel
kaynaklı olabilir. Ancak bu durum kızgınlığı çok yaymakta ve buna bağlı
olarak kuzulama uzun bir süreyi kapsamaktadır.

Koç katımına geçişte koyunlar arasına uyarıcı koç salınmalıdır.
Koçların varlığı, kızgınlığın uygun zamanda başlamasını ve
toplulaştırılmasını sağlayabilir. Uyarıcı koç, koyunlar arasına aşım
mevsiminden 1—2 hafta önce bırakılır.

Katım sırasında kızgınlığı saptamak için koyunlar arasına yeterince
arama koçu bırakılmalıdır. Bu sayı, bir arama koçuna 10—15 koyun
düşecek miktarda olabilir. Arama koçlarının aşım isteği yeterli
olmalıdır.

Koç katımı, genellikle yaz ortası ile sonbahar başlarında olduğundan
ısının olumsuz etkisinden kaçınmak için katım sabah ve akşam
serinliğinde yapılmalıdır. Ayrıca otlatma da kesinlikle olmalıdır.

Elde fazla sayıda koç var ise çift aşım yapılabilir.

—Genel olarak bir yıl kısır kalan koyun ikinci yıl aşımda
kullanılmamalı, sürüden çıkartılmalıdır. Bunlara ek olarak sık sık
elden geçirilmemesi ve sıkıştırılmaması gerekir. Bu arada aşımın,
çiftleşme mevsiminin başlangıcında görülen kızgınlık yerine onu izleyen
ikinci kızgınlıkta yaptırılması da öğütlenebilir. Ayrıca akrabalı
yetiştirmeden de kaçınılmalıdır.



8.1.2.3. Gebelik

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koyunlarda gebelik süresi, ırka, yaşa, doğacak yavrunun doğum tipi ve cinsiyetine ve mevsime göre değişir.



Ortalaması 150 gündür. Erken gelişen ve döl verimi yüksek ırklar geç
gelişen ırklara göre daha kısa gebelik süresine sahiptirler. Yaşlı
koyunlar gençlere oranla yavrularını 1-2 gün daha fazla taşırlar.
İkizler tekizlere oranla 1 gün daha erken, erkekler ise daha geç
doğarlar. İlkbahar doğumları da sonbahara göre daha geç olur.



Gebelik süresi üzerine kalıtsal etmenler önemli rol oynarlar. Bu olgu ırklar arasındaki ayrımda gözlenir.



Aşımdan sonra koyunların gebe kalıp kalmadığı,16-17 gün sonra aralarına
konan koçu kabul ya da reddetmesiyle anlaşılır. Bu pratik yöntemin
dışında radyografik, rektal palpasyon ya da radioimmonose gibi
yöntemlerin yardımıyla gebelik denetimleri yapılabilir.



8.1.2.4. Doğum

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koyunlarda doğumun yaklaşması ile özellikle oksitosinin etkisiyle süt
bezleri büyür, vulva dudakları ödemli bir görünüm kazanır ve giderek
uterus kontraksiyonlar kendini gösterir. Bu etkiyle serviks uteri
açılır ve doğum kanalı dölüt kesesinin gelmesi ile genişler. Daha sonra
kesenin patlamasıyla içindeki sıvı doğum kanalına ya da yoluna akan,
kaygan bir duruma getirir. Doğum ya da kuzulama hızlı olur. 30-40
dakika sürer. Çoğuz doğumlarda ilk doğan kuzu ile sonraki arasında 0.5
saat süren bir ara vardır. Bununla birlikte doğumlar arasında süre
birkaç dakika ile 1 saat arasında değişir. Kuzuların yüzde 70’i
öngeliş, yüzde 30’u ise arka geliş durumunda doğarlar.



Kuzulamadan 1—2 saat sonra plasenta yani son kendiliğinden düşer.
Bundan sonra uterus küçülmeye başlar. Koyunda uterus (döl yatağı)
involusyonu genellikle 1 ay sürer.



8.1.2.5. Laktasyon

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koyunun memesi, meme bezleri ile lobdan oluşur. Her meme lobu bir meme
başına ve kanalına sahiptir. Koyunlarda iki meme başından daha fazla
meme başı bulunabilir, bunlar daha çok normal meme başları önündedir.



Koyunda süt bezleri içerisinde 24 saatte geçen kanın miktarı yaklaşık
1200 litreyi bulabilir. Bir litre sütün oluşması için süt bezlerinden
350—400 litre geçmesi gereklidir.



Koyunlarda ortalama laktasyon süresi 140-150 gündür. Bununla birlikte
bu süre, kimi sütçü koyun ırklarında 8-9 aya çıkarıldığı bilinmektedir.
Laktasyon, süt verimi olarak Türkiye yerli koyun ırklarının 70-80
lt’lik bir düzeye erişebileceği söylenebilir. Süt tipi koyunlarda ise
süt verimi 600-700 lt’yi bulmaktadır.



Koyunlarda süt verimi genellikle laktasyonun birinci 6 haftalık süresinde, doruğa ulaşır, daha sonra yavaşlama olur.



Süt salgısı açısından koyunda iki tip ayırt edilir. Birinci tipte,
sütün alınması birbirini izleyen iki aşamada olur. Önce süt haznesinde
bulunan süt boşaltılır, sonra alveollerde süt yapımı ve boşaltılması
olayı gerçekleşir. İkinci tip sekresyonda sütün boşaltılması bir
işlemde sağlanır ve yaklaşık 30 saniye sürer.



8.1.2.6. Döl Verimi

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koyunlarda döl verimi açısından önemli olan konu genelde koç altı koyun
ya da doğuran koyun başına elde kuzu sayısı ile bir koyundan damızlık
sürecinde elde edilecek kuzu sayısıdır. Bununla birlikte döl verimi
sırasıyla dişinin birim süreç içinde ürettiği yumurta sayısına, gebelik
oranına ve embriyo ölümlerine bağlıdır.



Koyunlarda başlıca döl verimi ölçütleri ve bu ölçütlere özgü ortalama
değerler aşağıda verilmiştir. Üremede, temel amaç kuzu verimi
olduğundan anılan ölçütler doğrudan ölçütler olarak ele alınmış
bulunmaktadır.



8.1.2.6.1. Yumurtlama sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Yumurtlama sayısı (Ovulation rate)



Yumurtlama sırasında bir dişiden üretilen yumurta sayısına eşdeğerdir.
Çoğunlukla laporoskopi saptanan bu ölçüt kızgınlığın 7. gününde
yumurtalıklardaki korpus luteumların sayılmasıyla bulunur.



Irka, bakım-besleme, Yaş, mevsim canlı ağırlık vb. gibi etmenlere bağlı
olarak değişir. Örneğin yumurtlama sayısı Merinoslarda 1,2, Fin
koyunlarında 3 dür.



Yumurtalık etkinliği (=Ovarian activity)



Dişinin birim süreç içinde yumurta üretme düzeyini belirler, yumurtlama sayısı ve kızgınlık etkinliği süresine göre değişir.



8.1.2.6.2. Aşım ve kuzulama sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



(a) Gebelik oranı % = Gebe koyun/Koç altı koyun



Bu ölçüt, çiftleştirme ‘ sayısı ve yöntemiyle bağlantılıdır. Gebelik
oranı % olarak saptanan ortalama değerler. bir çiftleştirme dönemi için
doğal aşımda yapay tohumlamada Ç 60-95 (lale sperma) ve 20-50
(dondurulmuş sperma) düzeyindedir.



(b) Kısırlık oranı % = Kısır koyun / Koçaltı koyun



Doğal aşımda. % 5-8 kısırlık oranı normal kabul edilebilir.



(c) Kuzulama oranı (%) (Fertility) = Doğuran koyun / Koçaltı koyun



(d) İkizlik oranı (%) = İkiz doğuran koyun / Doğuran koyun



(e) Koçaltı koyun başına kuzu sayısı (Fecundıty)= Doğan kuzu / Koçaltı koyun



(f) Doğuran koyun başına kuzu sayısı (Litter size)= Doğan kuzu / Doğuran koyun



(g) Gebelik üretkenliği (Gestation productivity) = Koça verilen 100 koyundan doğumda elde edilen toplam kuzu ağırlığı (kg)



Kuzulama oranı, ikizlik oranı, koçaltı koyun ve doğuran koyun başına,
kuzu sayısı, gebelik üretkenliği gibi ölçütler ırk, bakım-besleme, yaş,
mevsim, canlı ağırlık vb. gibi etmenlere bağlı olarak değişim gösterir.



8.1.2.6.3. Büyütme sonuçlarına göre döl verimi ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



(a) Yaşama gücü oranı (%) = Sütten kesilen ya da 3. aydaki kuzu / Doğan kuzu.



(b) Koçaltı koyun başına sütten kesilen ya da satılan kuzu (KKSK) = Sütten kesilen yada satılan kuzu / Koçaltı koyun



(c) Doğuran koyun başına sütten kesilen ya da satılan kuzu (DKSK) = Sütten kesilen yada satılan kuzu / Doğuran koyun



(d) Sürü tamamlama derecesi = Her bir koyunun yaşamı boyunca doğurduğu ve aşım çağına ulaşmış kuzu sayısı.



(e) Toplam üretkenlik (Total productivity) = Laktasyonun 100. gününde
koça verilen 100 koyundan üretilen toplam kuzu ağırlığı (kg).



(f) Karkas üretkenliği (Carcass productivity) = Koça verilen l00 koyundan elde edilen toplam karkas ağırlığı (kg)



(g) Biyolojik verimlilik = Bir üretim yılında birim koyundan elde edilen kuzu verimi



Büyütme sonuçlarına göre verilen döl verimi ölçütleri üzerinde ırk, bakım- besleme gibi etmenler etkilidir.



8.2. Koçlarda üreme

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



8.2.1. Eşeysel olgunluk ve damızlık çağı

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Erkek kuzularda eşeysel olgunluk, dölleme yapacak nitelikte sperma
üretimi yapmaları ve cinsel istek (libido) göstermeleri durumudur.
Eşeysel olgunluk yaşı, testis gelişmesi ve testesteron üretimine
bağlıdır. Bu gelişme şöyle olur: Testisler, çoğunlukla doğumda karın
boşluğundan testis torbasına inerler. 8-10 haftalık erkek kuzular 10-12
gr testis ağırlığına sahiptirler. 15-20 haftada bu ağırlık 30 gr bulur
ve primer spermatozoitler gözlenir. Dölleme yapabilecek nitelikte canlı
spermatozoitler ise en erken 112-185. günlerinde oluşur. Bu yaşta erkek
kuzular 65 gr ve daha ağır testis ağırlığına ulaşırlar. Bununla
birlikte ergin testis ağırlığı 200 gr civarındadır.



Erkek kuzuların yüzde 10-50’si 6-7 aylarında yüksek dölleme yeteneği
gösterir. Bu oran iyi bir besleme ve uygun iklim koşullarında gözlenir.
Doğal olarak erkek kuzularda spermatozoit üretimi erginlere göre daha
azdır. Anormal spermatozoit daha çok rastlanır. Bu nedenle koç kuzulara
aşım mevsiminde sınırlı sayıda koyun verilir.



Erkek kutularda eşeysel olgunluk, yaştan daha çok vücut ağırlığına
bağlıdır. Bu olgunluk ergin yaş ağırlığının yüzde 40-60’ına ulaştığı
zaman başlar. Eşeysel olgunluğu etkileyen diğer önemli etmen ırktır.
Erken gelişen koyun ırkları geç gelişenlere oranla daha önce eşeysel
olgunluğa kavuşabilirler. Melez erkek kuzularda ana-babalarına oranla
daha erken olgunlaşırlar. Erkek kuzularda penis, ergin oluncaya değin
dışarıya at çıkar. Preputial eylemler testesterona bağlıdır ve eşeysel
olgunluğu tam belirtisidir.



Erkek kuzuların ilk damızlıkta kullanılması, eşeysel olgunlukta olduğu
üzere yaştan daha çok canlı ağırlıkla ilgilidir. Genç erkekler, ırklara
özgü canlı ağırlığın yüzde 70—75’ine ulaştıkları an damızlıkta
kullanılabilir, yaş olarak bu ölçü verilecekse, ilk damızlıkta
kullanılma yaşı, erken gelişen ırklar için 7-18 ay, geç gelişenler için
16-20 aydır.



8.2.2. Eşeysel etkinlik

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Çiftleşme Mevsimi



Koçların çiftleşme mevsimi ya da eşeysel dönemi, koyunlar gibi sınırlı
değildir. Bununla birlikte sperma üretimi ve özellikleri mevsimsel
ayrım gösterir. Genel olarak koçların eşeysel etkinliği sonbaharda en
yüksektir. Sperma verimi ve özellikleri sonbaharda en iyi performans
gösterir. Bu özelliklerin düzeyi ilkbahar ve yazın azalır, kışında en
düşük düzeydedir. Sperma özellikleri, salt mevsime bağlı olarak değil,
gün uzunluğuna da bağlıdır. Örneğin bir araştırmada en iyi sperma
niteliği, ilkbahar ve sonbahar gece- gündüz eşitliği günlerinde
gözlenmiştir. En düşük niteliklere ise Temmuzun en uzun günü ile
Aralığın en kısa gününde rastlanılmıştır.



Yazın sperma verimi ve niteliklerinde bu düşme görülmekle birlikte
kısırlık gözlenmez. Bununla birlikte sürekli sıcaklık sperma oluşumunu
engelleyebilir. Buna yaz kısırlığı adı verilir. Koçların serinletilmesi
yaz kısırlığını önler. Ayrıca sıcak günlerden önce koçların ve bu arada
testis etrafındaki yapağıların kırkılmalarında da yarar vardır.



8.2.2.1. Sperma verimi ve özellikleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koçlarda hergün spermatozoa üretimi olur. Bu miktar olağan aşım
döneminde 24 saat için 4.5-8 milyar civarındadır. Ancak spermatozoitin
tam olgunlaşması 2 aydan daha uzun sürede gerçekleşir. Bu sürenin
ortalama 49 günü testislerde geçer. Daha sonra epididimiste olgunlaşma
ve depolanma için de 15 günlük bir zamana gereksinme vardır. Buna göre
toplam süre 64 gündür.



Koçun bir epakülasyon sonucu ürettiği sperma verimi ve özellikleri,
canlı ağırlığa, ırka, yaşa, beslemeye ve ejakulat sayısına göre
değişir. Diğer yandan sevi ya da oynaşı süresinin (aşımda kullanılacak
ya da tohuma alınacak koçun dişinin yanına bırakılması ile epakülasyon
arası süre) sperma verimi ve özellikleri üzerinde etkisi vardır. Bu
süre uzatılırsa sperma miktarı ve özellikleri açısından iyileşme
gözlenir. Ölü ve anormal spermatozoit oranı azalır. Koçlar için 7-8
dakikalık bir sevi süresine izin verilmesi bu açıdan yararlıdır.



8.2.2.2. Eşeysel davranış

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Koçun, eşeysel davranışı çoğunlukla yabansal hayvanlara benzer. Koç,
kızgınlık sezdiği koyunları aralıksız izler. Koyunun vulvasını koklar
ve yalar. Ön bacağı ile karın bölgesine vurur. Bu şekilde mırıltı
şeklinde özel sesler çıkarır. Kızgın koyun ise sakin durur, koçtan
kaçmaz. Bu durumu saptayan koç ön bacaklarıyla koyunun arkasına sıçrar
ve penisin vaginanın derinliklere ulaşmasını sağlayacak aşım
davranışını yapar. Koçun ejakulasyon süresi çok kısadır ancak birkaç
saniye sürer. Ejakulatin tamamı bir defada verilir.



Sürüde birden çok koçun bulunduğu durumlarda bunlardan bir tanesi önder
duruma geçer ve daha çok koyun aşma şansına sahip olur. Diğer koçlarda
becerilerine göre koyunlar döllerler. Bu tür koçlarda aşağılık duygusu
ortaya çıkabilir.



Birden çok koçun barındığı koç bölmelerinde ise kimi durumlarda en iri
koç başat duruma geçmekte ve diğerlerinin üzerine sıçramakta ya da
diğer erkekler ona karşı birleşerek iri koçun üzerine atlamaktadırlar.
Sonuçta iri koçu pısırık duruma getirerek onu aşım kondisyonundan
çıkarırlar.



Yağlı kuyruklu ırkların koçları yağlı kuyruklu koyunları kolayca
aşarlar. Aşım sırasında koçlar ön bacakları ile koyunun yağlı kuyruğunu
yana iterek bu işlemi gerçekleştirirler. Bu yağlı koyun ırklarına özgün
kalıtsal bir özelliktir. Buna karşılık ince kuyruklu ırkların koçları.
yağlı kuyruklu koyunları aşamazlar. Böylesi durumlarda koçlara yardım
edilir. Bu durum melezleme çalışmalarında zorluk yaratır, kısırlık
oranını yükseltir. Bu nedenle ince kuyruklu kültür ırklarıyla yağlı
kuyruklu yerli ırkların melezlenmesinde çokluk yapay tohumlamaya
başvurulur.



Çizelge 4. Koçlarda başlıca üreme ozellikleri



Özellikler Ortalama

Eşeysel olgunluk (ay) 3-6

Damızlık çağı (ay)

Erken gelişen 7-18

Geç gelişen 16-20

Eşeysel dönem Her Mevsim

Sperma verimi (ml) 0.8-1.2

Spermatozoit sayısı (milyon/ml) 2000-3000

Sperma sayısı / ejakulat (milyar) 1.6-3.6

Sperm motilitesi (%)

Normal spermatozoit (%) 60-80

Bir tohumlama için gerekli sp. sayısı (milyon) 10

Spermatozoitin fertil ömrü (saat) 38-48



8.2.2.3. Koçların döl verimi (üreme) ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



8.2.2.3.1. Eşeysel olgunluk ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Eşeysel olgunluk yaşı (gün)



Erken kuzuların aşım isteği gösterdikleri ve sperma ürettikleri yaş.



Eşeysel olgunluk ağırlığı (kg)



Erkek kuzuların aşım isteği gösterdikleri ve sperma ürettikleri ağırlık.



8.2.2.3.2. Testis (Erbezi,) özellikleri ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Testis çapı (mm) : Her bir lestisin en geniş yerinden metal kompas ile belirlenen çapı



Sıkrotum çevresi (cm) : Bir çift testisin en geniş yerinden alınan çevre uzunluğu.



Testis hacmi (cm) : Testis hacmi (cm) = Ortalama testi uzunluğu (cm) x Ortalama testis çapı



Sıkrotum hacmi (cm) : Sıkrotum, inguinal bölgeye birleştiği yerde
bağlanarak plastikler yapılmış hacim ölçere daldırılır. Taşırılan suyun
ağırlığı sıkrotum hacmini gösterir.



8.2.2.3.3. Sperma özellikleri ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Sperma hacmi (cm) : Birim zamanda bir koçun ürettiği sperma miktarı.



Sperma motilitesi (%) : Bir yönde güçlü heraketi olan spermatozoitlerin oranı (%)



Anormal spermatozoit (%) : Birim sperma içinde anormal spermatozoitlerin oranı



8.2.2.3.4. Cinsel istek (libido) ölçütleri

[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]



Biniş süresi (Sn) : Koçun, kızgın koyunu saptayıp üzerine binişine değin geçen süre



Boşalma süresi (Sn) : Koçun kızgın koyunu saplayıp sperma boşaltma (ejukulasyon) değin geçen zaman.



Birinci boşaltma ile ikinci biniş oranı süre (Sn) : Koçun birinci
boşaltması ile kızgın koyunu saptayıp ikinci binişine değin geçen zaman.



Aşım sayısı : Birim zaman içinde bir koçun yaptığı aşım sayısı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://guvercin-forum2009.yetkinforum.com
 
Koyunlarda üreme
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Koyunlarda üreme
» KOYUNLARDA BANYO, KIRKIM VE YAPAĞI
» Hamsterlarda Üreme
» Papağanlarda Üreme
» Balıklarda Üreme

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: ::::::::Küçük Baş Hayvanlar::::::::: :: Küçük Baş Hayvanlar Gnel Konular-
Buraya geçin: