Kuzu üretimi teknikleri
10.1. Koç katımı döneminde besleme
10.2. Erken yaşta damızlıkta kullanma
10.2.1. Anaç kuzular ve damızlıkta kullanılması
10.2.1.1. Anaç kuzular ve özellikleri
10.2.1.2. Anaç kuzuların damızlıkta kullanılmasını etkileyen etmenler
10.2.2. Koç kuzular ve damızlıkta kullanılması
10.2.2.1. Koç kuzular ve özellikleri
10.2.2.2. Koç kuzuların damızlıkta kullanılmasını etkileyen etmenler
10.3. Kuzulama Aralığının Kısaltılması
10.3.1. Bir yılda iki kuzulatma
10.3.2. İki yılda üç kuzulatma
10.4. Hormon uygulama
10.4.1. Hormon uygulamanın amaçları
10.4.2. Kullanılan başlıca hormonlar
10.4.2.1. Uygulama yöntemleri
10.4.3. Hormon Uygulama Tekniği
10.5. Embriyo Aktarımı (EA)
10.5.1. Embriyo aktarımı tekniğinin kullanım alanları
10.5.2. Embriyo aktarımı tekniği
10.5.2.1. Verici ve alıcı koyunların seçimi
10.5.2.2. Verici ve alıcı koyunlarda kızgınlığın eşlendirilmesi
10.5.2.3. Vericinin çoklu yumurtlatılması (super ovulasyon) için hormon uygulama
10.5.2.4. Vericinin döllenmesi
10.5.2.5. Döllenmiş yumurtanın sağımı ve kültürü
10.5.6. Embriyoların değerlendirilmesi
10.5.2.7. Embriyo aktarımı (FA)
10.5.1.8. Alıcı bakımı
10.6. Kaynakça
10.1. Koç katımı döneminde besleme
[Konu Başlığı] [Sonraki Konu]
Aşım döneminde besleme düzeyinin kuzu verimi üzerinde önemli etkileri
vardır. Özellikle koç katımı öncesi ve koç katımında 2-4 hafta süreli
olarak devam eden ve olağan dönemlerden daha yüksek bir besleme olarak
açıklanan Flushing döl verimini arttırmaktadır. Flushing, kısırlığı
azaltmakta, ikizlik oranını yükseltmekte, kızgınlığın daha belirgin
olarak görülmesini sağlamakta ve toplulaştırmakta, ayrıca laktasyondan
sonra kızgınlığın erken oluşmasına etki yapmaktatır.
Koyunlarda flushingi etkileyen birçok etmen vardır. Bunlar arasında
başlangıç ağırlığı ya da koyunun kondisyonundaki değişmeler, flushing
zamanı ve süresi, f1ushing yoğunluğu ve yemin tipi, koyunun ırkı ya da
tipi, koç katım sonrası besleme gibi etmenler önem kazanır.
Genel bir formül olarak ek yemlemeye koç katımından 2-4 hafta önce
başlamak ve koç katımında da 1-2 hafta süreyle devam etmek
önerilebilir. Koyun başına verilecek günlük yem miktarı 1.5 kg’a değin
kuru otla birlikte 250-350 gr arpaya eşdeğer yoğun yem olabilir.
Koyunlar dışarda otluyorlar ise kaba yem verilmez, yalnız yoğun yem
verilir. Yoğun yemin besin maddeleri oranı 1:5.5 dolayında olması
öğütlenir.
Gebeliğin son dönemlerinde, çoğuz doğurma olasılığı yüksek olan
koyunların beslenmeleri yararlıdır. Bu dönemde (gebeliğin son 1.5- ayı)
uygulanan besleme düzeyi ile doğan kuzuların canlı ağırlıkları, yaşama
güçleri ve anaların süt verimi arasında oldukça önemli ilişkiler vardır.
Aşım döneminde koçların beslenmesine de özen gösterilmelidir. Koçların
ek yemlemesine aşımdan 3-4 hafta önce başlamalı ve aşımda da devam
etmelidir. Ek yemleme koçların aşım isteğini sürekli durumda tutmakta,
aynı zamanda spermanın niteliğini ve niceliğini yükseltmektedir. Daha
ayrıntılı bilgi için bölüm 12.1.1 bakınız.
10.2. Erken yaşta damızlıkta kullanma
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Genel olarak dişi yada erkek kuzuların kabul edilenden daha kısa bir
süre içinde gelişmelerini tamamlamaları ve gebe kalabilecek ya da
bıraktıracak bir şekilde çiftleştirilmeleri erken damızlıkta kullanma
olarak tanımlanır. Erken damızlıkta kullanma, erken gelişme yeteneğine
bağlıdır. Ancak kalıtsal olan bu yeteneğin ortaya çıkması için kuzulara
gelişme çağında yeterli bir bakım ve beslemenin uygulanması gerekir.
Bunlar sağlandığı takdirde örneğin dişi kuzuların 6-7 aylık iken
başarıyla çiftleştirilerek gebe kalmaları ve bir yaşına geldiklerinde
ilk yavrularını vermesi olasıdır.
Koyunlarda erken yaşta damızlıkta kullanma başlıca iki ana amaca
yöneliktir. Bunlardan birincisi, birim koyundan yaşamı boyunca elde
edilecek kuzu sayısını ve buna bağlı olarak verimliliği arttırmaktır.
Bir başka deyişle kuzuların verimsiz geçen dönemi, en alt düzeye
indirilmektedir. İkincisi ise damızlıkçı işletmelerde; özellikle
damızlık üretme görevini yüklenmiş kamu yetiştirme kurumlarında, yavru
denetimi (döl denetimi) işinin kısaltılmasıdır. Bir erkek kuzunun erken
yaşta damızlıkta kullanılmasıyla, süt ve besi gibi özellikleri yönünden
verim gücü ortalama 2.5 yaşında ortaya çıkmaktadır. Aksi durumda koçun
en az 4 yaşına ulaştığı zaman verim gücü anlaşılabilecektir. Genel bir
yaklaşım ile erken damızlıkta kullanmayla genetik ıslahta kuşaklar
arası süre kısaltılmaktadır.
Dişi ve erkek kuzuların erken yaşta damızlıkta kullanılması yukarıda da
değinildiği üzere temelde kalıtsal bir yetenek olan erken gelişme
özelliğine dayanır. Böylesi uygulamalar. ileri hayvancılık ülkelerinde
özellikle erken gelişen etçi koyun ırklarında yapılmaktadır.
Yurdumuz yerli koyunlarının ise ilk bakışta geç gelişen ırklar olduğu
söylenebilir. Ancak bunu genelleştirmek ya da tüm yerli ırklar için
geçerli saymak olası değildir. Örneğin kıvırcık ırkı erkek kuzularında
yapılan bir araştırma, bu ırkın erken damızlıkta kullanma ile ilgili
özellikler yönünden. kimi etçi ve yapağı verim yönlü ırklara yakın
yeterli düzeyde verim gücüne sahip olduğunu göstermiştir.
Kıvırcıklarda sağlanan düzeyler ölçüt alınırsa, yerli ırklarımızdan
kimilerinde erken aşım için yeterli verim gücü göstereceği
beklenmelidir. Diğer yandan özellikle melez genotiplerle çalışan
yetiştiriciler, erkek kuzularını erken aşımda kullanılabilirler. Dişi
kuzuların ise tamamı olmasa bile önemli bir kısmı erken aşım için
ayrılabilir ve doğduktan sonraki yılın aşım mevsiminde
çiftleştirilebilirler.
10.2.1. Anaç kuzular ve damızlıkta kullanılması
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
10.2.1.1. Anaç kuzular ve özellikleri
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Bir koyun sürüsünde, dişi kuzulardan ilk aşım mevsiminde ya da ilk yaş
içinde eşeysel olgunluğa erişip gebe kalabilecek gelişmeyi gösterenlere
anaç kuzu denir.
Anaç kuzular, ergin koyunlara göre daha kısa çiftleşme mevsimine ve
kızgınlık süresine sahiptirler. Daha düzensiz kızgınlık gösterirler.
Kızgınlık döngüsü ortalama 16 gündür. Kızgınlık aranırken daha çok özen
gösterilmelidir. Ortalama gebelik süreleri de anaçlara göre biraz daha
kısadır.
Anaç kuzularda saptanan kısırlık oranı erginlerden yüksektir. Diğer
verimleri de daha düşüktür. İlk yaş içinde doğum yapan anaç kuzulardan
üretilen kuzuların daha çok kasaplık olarak değerlendirilmesi önerilir.
Ancak anaç kuzuların toplam verimliliği, daha geç damızlıkta
kullanılanlara göre daha yüksektir.
10.2.1.2. Anaç kuzuların damızlıkta kullanılmasını etkileyen etmenler
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Anaç kuzuların damızlıkta kullanılması eşeysel olgunluğa erişmesine
bağlıdır. Eşeysel olgunluğu etkileyen etmenlerin başlıcaları ırk, canlı
ağırlık, besleme, yıl ve kuzulama zamanıdır.
Irk
Dişi kuzularda eşeysel olgunluğa erişme yaşı ırka bağlı olarak değişir.
Erken gelişen koyun ırkları, geç gelişen koyun ırklarına göre daha önce
eşeysel olgunluğa erişirler.
Melezleme yoluyla eşeysel olgunluk yaşı iyileştirilmesi kimi ırklarda
açık olarak görülür. Örneğin ilk kızgınlık yaşı siyah yüzlü Iskoç
koyunlarında 8 ay iken bu yaş Dorset Horn x İskoç melezlerinde 7 ay
olarak saptanmıştır.
Canlı ağırlık
Dişi kuzularda eşeysel olgunluk ve kızgınlık üzerine etki eden en
önemli etmenlerden biri canlı ağırlıktır. Genel olarak dişi kuzular
ergin yaş ağırlığının yüzde 40-60’ına ulaştıkları zaman eşeysel
etkinlik gösterirler. Canlı ağırlık arttıkça, anaç kuzularda kuzulama
oranı ve doğumda kuzu sayısı yükselmektedir. Örneğin İngiliz etçi
ırklarında yapılan bir araştırmada. 27. 1- 28.9 kg canlı ağırlık
grubunda dişi kuzuların kuzulama oranı yüzde 54 ve doğum başına kuzu
1.03 olmasına karşılık 74.3-49.3 kg canlı ağırlık grubundaki dişi
kuzuların kuzulama oranı yüzde 100, doğumda kuzu sayısı 1.50 olarak
saptanmıştır.
Besleme
Anaç kuzuların üreme güçleri ve gelecekteki verimleri büyük ölçüde
beslemeyle ilişkilidir. Anaç kuzularda, gelişme, çiftleştirme, ileri
gebelik ve laktasyon dönemlerinde isteğe göre yapılan besleme, gelişme,
üreme özellikleri ve yavru gelişmesi üzerinde olumlu bir etki
yapmaktadır.
İsteğe göre yapılan beslemeyle birlikte karmaların protein düzeyi de
dişi kuzuların gelişmesini etkiler. Buna göre yüzde 11-12’lik ham
protein düzeyinin en uygun olduğu belirlenmiştir. Ancak üreme
özellikleri ham protein düzeyinden etkilenmemektedir.
Beslenmede, enerji düzeyinin ayarlanması da önemlidir. Çalışmalarda
üreme gücünü düşürmediği sürece düşük enerjili yemlerde beslemenin
olası olduğu görülmektedir. Bu düzey 3370 kcal enerjiye değin
düşürülebilir. Bu durum yemleme giderlerinin düşürülmesi açısından
önemlidir. Yüksek enerjili besleme, vücut yağını arttırmakta, bu
nedenle döl tutma oranı azalmaktadır. Bununla birlikte 6. ve 12. aylar
arasında istenilenden düşük düzeyde besleme, ilk kuzulamada kısırlık
oranını yükseltmekte ve ileri yaşlarda verimi azaltmaktadır.
Anaç kuzuların beslenmesinde rasyonların kaba, yoğun yem oranları da
önem taşır. Bu açıdan yüzde 50 kaba yem içeren rasyonla beslenen anaç
kuzular en yüksek üreme gücü elde etmişlerdir.
Yıl
Eşeysel olgunluğa erişme yaşı yıllara göre değişim gösterir. Diğer
yandan aşımdan önceki canlı ağırlık dikkate alınmadığında, toplam
kızgınlık oranının da yıllara göre önemli bir ayrım gösterdiği bilinir.
Kuzulama ayı
Uygulamada koşul olarak kuzuların çiftleşme mevsiminden en az 6-7 ay
önce doğmuş olmaları gerekir. Aksine bu durumda, geç doğum yapan
kuzuları aynı yılın çiftleşme mevsimine değin kızgınlık ve aşım isteği
için yeterli gelişmeyi gösteremezler. Örneğin olağan çiftleşme mevsimi
sonbahar olan ırklar için, kuzuların doğum zamanı Ocak-Şubat ayları
olmalıdır.
10.2.2. Koç kuzular ve damızlıkta kullanılması
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
10.2.2.1. Koç kuzular ve özellikleri
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
İlk yaş içinde yeterli eşey ve vücut gelişmelerini tamamlayarak aşımda
kullanılan erkek kuzulara koç kuzu (=ramlamh) adı verilir.
Erkek kuzuların eşeysel gelişmesi daha çok vücut gelişmesiyle
ilgilidir. Çalışmalar. daha çok erken gelişen ırklarda erkek kuzuların
4-4.5 aylık olunca eşeysel organlarının geliştiğini ve
spermatogenesisin (erkek üreme hücrelerinin oluşumu) ile belirlenen
fizyolojik eşeysel olgunluğa eriştiğini göstermektedir. Bununla
birlikte erkek kuzuların damızlıkta kullanılmaları için 7-8 aylığa ve
en az 30-40 kg. canlı ağırlığa ulaşmaları gerekir. Bu durumdaki koç
kuzular aşım için yeterli kalitede sperma üretmektedirler. Bunların
sperma kaliteleri, ejakulat hacmi, konsantrasyonu, rezistans ve
molilite özellikleri, ergin koçlar düzeyinde olması bile yapay
tohumlama uygulaması için yeterli sınırdadır.
Koç kuzuların çiftleşme performansı bakımından durumu, ergin koçlardan
ayrı değildir. Koç kuzuların çiftleştiği koyunlarda elde edilen
kuzulama oranları ile ergin koçların çiftleştiği koyunlarda elde edilen
kuzulama oranı benzer değerlere sahiptir. Doğum ağırlığı, sütten kesim
ağırlığı ve yaşama gücü gibi özellikler açısından da koç kuzu dölleri,
ergin koç dölleriyle birbirine yakın değerler gösterirler.
Erken yaşta damızlıkta kullanma, koç kuzuların ileri yaşlardaki gelişmelerine de olumsuz bir etki yapmamaktadır.
Çiftleşme mevsiminde bir koç kuzuya elde aşım uygulanacaksa ayrılacak
koyun sayısı 20-30 olabilir. Bunların ergin koyun olması daha yerinde
olur.
10.2.2.2. Koç kuzuların damızlıkta kullanılmasını etkileyen etmenler
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koç kuzuların damızlıkta kullanılmalarını etkileyen etmenler, anaç
kuzular için anılan etmenlerin aynısıdır. Bunlar bilindiği üzere ırk,
canlı ağırlık, besleme, yıl ve kuzulama zamanıdır. Bu etmenler içinde
en önemlisi canlı ağırlıktır. Erkek kuzuların eşeysel gelişmesi daha
çok vücut gelişmesiyle ilgilidir.
10.3. Kuzulama Aralığının Kısaltılması
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Birim süreç içinde koyunlardan üretilen kuzu sayısını arttırmada
seçeneklerden biri de kuzulatma aralığının kısaltılmasıdır. Geleneksel
koyun yetiştiriciliğinde yılda tek kuzulatma egemendir. Bununla
birlikte tarımdaki entansifleşmeye koşul olarak yılda tek kuzulatmayla
sağlanan kuzu geliri yeterli olmamaktadır. Bu nedenle özellikle
koyunların sağılmadığı, koyunların salt kuzu verimi için yetiştirildiği
kimi ülkelerde kuzulama aralığının kısaltılması uygulaması devreye
sokulmuştur. Bu ülkeler arasında öncelikle Britanya, Almanya ve Kuzey
Avrupa ülkeleri sayılabilir.
Koyun sütünün iyi gelir getirdiği Akdeniz ülkelerinde ve yurdumuzda
kuzulatma aralığının kısaltılması ve özellikle yılda iki kuzulatma
yetiştiricilerin ilgisini çekmeyebilir. Bununla birlikte iki yılda üç
kuzulatma uygulaması yurdumuzun kimi yörelerinde söz konusudur. Böylece
hem daha fazla kuzu, hemde koyun sütü üretiminin mevsimlere dağıtılması
olanağı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yurdumuzda yıllara göre değişen
kurbanlık gereksinmesinin karşılanmasında ve mevsimlere göre kuzu eti
piyasasında görülen darlığın giderilmesinde bu gibi uygulamalara
başvurulabilir.
Kuzulatma aralığının kısaltılması, ya yılda iki kuzulatma, yada iki yılda üç kuzulatma yöntemleriyle sağlanabilir.
10.3.1. Bir yılda iki kuzulatma
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koyunlar kuzuladıktan sonra ilk ay içinde çiftleştirilmeleri ise gebe
kalmaları koşuluyla bir yılda iki kez doğum yapabilirler. Bu amaçla
şöyle bir uygulama yapılır:
1. Birinci doğumun arkasından koyunun kuruya çıkması için kimi işlemler yapılır.
Kuzu, ağız sütünü emdikten sonra anasından ayrılır.
Ana koyuna kısa bir sure besleme değeri düşük bir besleme yapılır, suca zengin yemler kesilir.
Eksik ve aralıklı sağım uygulaması yapılır. Böylece hem meme sağlığı
korunmuş, hemde koyunun kuruya çıkartılması sağlanmış olur. Koyunun
kuruya çıkarılması en geç bir hafta için de gerçekleştirilmelidir.
Koyun kuruya çıktıktan sonra yoğun bir yemleme yapılarak aşım
kondisyonuna girmesi sağlanır. Kızgınlığın oluşturulmasında fluşhing
dışında hormonlardan da yararlanılır.
Bir yılda iki kuzulatma uygulamasının özellikleri:
Bu yöntem, çiftleşme mevsimi uzun ırklarda uygulanabilir.
Kuzuların büyütülmesinde yapay sütlerle besleme zorunludur.
Entansif bir bakım-besleme gereklidir.
Kızgınlığı oluşturulmasında yapay üreme hormonları gerekli olabilir.
Yetiştirici geliri, salt kuzu eti ve yapağıya dayanır.
Sürü yenileme payı yüksektir. Koyunlar çabuk yıpranır.
10.3.2. İki yılda üç kuzulatma
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Birinci yöntem
Uygulama
Sürü iki gruba ayrılır. Birinci yılda 1. grup iki kez. 2. grup ise bir
kez kuzulattırılır. İkinci yıl ise, ilk yıl iki kuzulatmaya alınan grup
bir, bir kuzulatmaya alınan grupda iki kez kuzulatmaya alınır. Bu
şekilde bir sürüde iki yılda üç kuzulatma sağlanmış olur. Koyunların
nöbetleşerek kuzulattırılması, vücutlarında oluşabilecek aksaklıkların
giderilmesi içindir.
Özellikleri
Çiftleşme mevsimi uzun ırklarda uygulanabilir.
Yılda iki kez kuzulattırılan grup için
Kuzuların yapay sütle beslenmeleri ve kızgınlığı oluşturma için hormon uygulama gereklidir.
Entansif bir bakım-besleme gereklidir.
İkinci yöntem
Koyunların kuzuladıktan 3 ay sonra koça verilmesi ile önceki doğumdan
ortalama 8 ay sonra ikinci kuzulatmanın sağlanması şeklinde uygulanır.
Uygulama
Kuzulatmanın 8 aylık dönemlerle gerçekleştirilmesi yönteminde, doğumdan
sonra koyunlar 2 ay süreyle laktasyon kondisyonunda tutulur. Bu süre
içinde amaca göre üç seçenek vardır
Kuzular kısa bir emiştirmeden sonra anadan ayrılır ve koy unlar sağılır
Kuzular ağız sütünü aldıktan sonra 1-2 gün içinde anadan ayrılır, sıvı besinlerle beslenirler, analar sağılır.
Kuzular 2 ay boyunca analarını emerler.
Üçüncü ay içinde koyunların kısa bir süre içinde aşım kondisyonuna
girmesi sağlanır. Bu amaçla önce kuruya çıkarma işlemleri uygulanır
(Eksik ve aralıklı sağım ve düşük düzeyde besleme). Daha sonra yoğun
yeme dayanan bir besleme uygulanır. Bu şekilde koyunların kızgınlık
göstermesi sağlanır ve aşım (koç katımı) gerçekleştirilir.
Kuzulatmanın 8 aylık aralıklarla gerçekleştirilmesinde, önemli
noktalardan biri kuzulamanın kısa sürmesidir. Bu durum Bilindiği üzere
koç katımının kısa sürede gerçekleştirilmesiyle olasıdır. Bu sürenin en
çok iki kızgınlık döngüsü uzunluğunda olması istenır. En iyisi bir
kızgınlık döngüsü süresince koç katımının gerçekleştirilmesidir. Koç
katımının kısa sürmesi için kızgınlığın toplulaştırılması koşuldur. Bu
da iki şekilde gerçekleştirilebilir:
Birincisi yapay üreme hormonu uygulamaktır. İkincisi ise doğal
önlemlerle sağlanır. Bunun için. koyunlar 2. ayın sonunda kısa sürede
ve aynı zamanda kuruya çıkartılır. Aşımdan önce koyunlar arasına
uyarıcı koç salınır. Elde aşım yapılıyorsa özenli bir şekilde kızgınlık
aranır. Diğer aşım yöntemleri uygulanıyorsa yeterli sayıda koç, katımda
kullanılır.
İki yılda üç kuzulatmada koç katım zamanını belirleyen etmenler:
Doğal yemlerin bulunma dönemleri.
En yüksek kuzu fiyatı dönemleri,
Irkların normal çiftleştirme mevsim ve anöstrüs dönemleri,
Sağılan sürülerde en yüksek süt fiyatı dönemleri
Sekizer aylık aralıklarla kuzulatma uygulamasının özellikleri:
Çiftleşme mevsimi uzun süren ırklarda uygulanabilir.
Kuzuların yapay sütlerle besleme zorunluluğu genelde yoktur.
Yurdumuzda uygulayabilme olanağı vardır.
Entansif bir bakım-besleme gereklidir.
Hem süt, hemde kuzu üretimi sağlanabilir.
İki sürüde uygulandığı zaman pazarlanabilen süt üretimi süre ve nicelik açısından artar.
10.4. Hormon uygulama
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Entansif koyunculukta artan masraflar ve işçilikle giderleri, diğer
memeli evcil türlerde olduğu üzere, hayvanların doğal üreme veriminin
ve sıktığını değiştirmeye ve denetim altına almaya zorlamaktadır. Bu
durumda kızgınlık döngüsün ve yumurtlamanın yapay fizyolojik yollarda
denetimi eksogen üreme hormonlarının kullanılmasını gündeme
getirmiştir. Bu yaklaşım içinde üreme hormonlarının kullanılması, ileri
ülkelerde özellikle hayvan ıslahının bir aracı olan yapay tohumlamayla
ele alınarak uygulama alanı bulmuştur. Yurdumuzda üreme hormonlarının
saha düzeyinde kullanımı yok denecek düzeyde sınırlıdır.
Yurdumuz koyun ıslahı çalışmalarında gündemdeki sorunların başında
nitelikli damızlık sorunu vardır. Bu nedenle gerek araştırma kurumlarda
oluşturulan yeni tiplerden, gerekse dışarıdan ithal edilen kültür
ırklarından en yoğun şekilde yararlanma zorunluluğu vardır. Bu durum
yapay tohumlamayı etkin bir şekilde ıslah çalışmalarına sokmakla
çözümlenecektir. Ancak yapay tohumlamada başarıyı yükseltmede,
kızgınlığın düzenlenmesi temel koşullardan biridir. Bu da hormonal
işlemlerde sağlanabilecektir. Koyunlarda hormonal uygulamalar, işletme
düzeyinde de iş planlamasını sağlamakta ve verimliliği arttırmaktadır.
10.4.1. Hormon uygulamanın amaçları
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koyunlarda hormon uygulamasının amaçları şöyle özetlenebilir:
Kızgınlık döngüsü ve yumurtlamayı denetleyerek, doğal aşım yada yapay tohumlama izleneceklerini düzenleme,
Çiftleştirmenin toplulaştırılması ile yapay tohumlama teknisyeninde
yoğun bir şekilde yararlanma ve kuzulamanın kısa bir sürede
gerçekleşmesini sağlama.
Başarılı ve toplulaştırılmış çiftleşmeyi izleyen dönemde sütten kesim,
besi ve pazarlama için bir örnek (yaş, canlı ağırlık) kuzu özdeği
sağlama.
Normal çiftleştirme mevsiminde ikizlik oranının arttırılması yanında mevsim dışı kuzulatmanın oluşturulması.
Bakım, besleme, işgücü, bina ve diğer kaynakların kullanılmasında verimliliği yükseltme
Aşım mevsiminin dolayısıyla kuzulatmanın işletme yada işletmeler arası düzenlenmesiyle kuzu ve süt verimini bütün yıla yayma.
Embriyo aktarımı tekniğini daha kolay uygulama.
Bilimsel çalışmalar için aynı zaman kesitinde doğmuş öz yada üvey kardeş elde etme.
10.4.2. Kullanılan başlıca hormonlar
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Gebe kısrak serumu hormonu (GKSH)
GKSH. FSH ve LH benzeri fizyolojik etkiye sahiptir. Bu hormon.
yapıldığı andaki folliküllerin durumuna göre, ya FSH olarak graaf
folliküllerin gelişmesini sağlamakta, yada LH olarak yumurtlamayı
sağlamakta yada her iki işlevi göstermektedir.
GKSH, koyunlarda normal aşım mevsiminde çoklu yumurtlatma (super
ovulasyon) anöstrüs dönemde kızgınlık ve yumurtlatmanın oluşturulması
amacıyla kullanılır. Kas içi verilir.
GKSH. kızgınlık düzenleyici hormonlardan sonra uygulanır.
Kadın plasenta hormonu (KPH)
KPH, daha çok LH etkisi gösteren bir hormondur. Koyunlarda KPH,
genellikle GKSH dan sonra uygulanır. Bununla birlikte çoklu
yumurtlatıcı olarak KPH’nın kullanılması çok yaygın değildir.
KPH da, kızgınlık düzenleyici hormonlardan sonra kullanılır. Kas içi verilir.
Progesteron hormonu (PH)
PH ‘nun FSH/LH hormolarının karşıtı olması nedeniyle kızgınlığı
durdurucu yada baskı altında tutma özelliğı vardır. Bu özelliğinden
yararlanılarak kızgınlığın düzenlenmesinde ve toplulaştırılmasında
kullanılan en yaygın hormondur. Progesteron beklenen yarar, kullanılan
hormonun kısa sürede etkili ve en önemlisi kısa sürede vücuttan
atılmasına bağlıdır,
10.4.2.1. Uygulama yöntemleri
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Enjeksiyon yöntemi
PH’nın kas içi olarak verilmesidir. Bu yöntemde enjeksiyon sıklığı.
uygulanan doz ve uygulama süresi bakımından birçok seçenek vardır,
PH’nın bu şekilde verilmesinin uygulanabilir ve ekonomik olmadığı
görülmektedir
Ağız (oral) yöntem
PH, yem içinde, pelet olarak yada ağızdan kapsüllerle verilir. Ağız
yoluyla hormon uygulama yönteminin geviş getirenlerde sınırlı düzeyde
kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Bunun nedenleri arasında; günlük yem
tüketimdeki değişme, sindirim olayının karmaşık olması, yemlerin
hareket hızının ayrı olması sayılabilir.
Vaginal yöntem
Bu yöntemde PH emdirilmiş süngerler özel spekulum aygıtıyla vaginaya
sokularak serviks uteri bölgesine bırakılır. Bir süre vaginada
bırakılan süngerlerle PH kana karışır. Sürenin sonunda sünger, kendine
bağlı iplik yardımıyla dışarı çıkartılır. En yaygın PH uygulama
yöntemidir.
İmplantasyon yöntemi
PH emdirilmiş implantlar özel bir trokar aracılığıyla koyunların ön
koltuk deri altına yerleştirilir, Koç katımından yaklaşık 14 gün önce
uygulanır. Her implant 5 cm boyunda ve 0.93 cm çapındadır.
Uygulanabilir bir yöntemdir.
Prostaglandın F2a(PGF2a)
PGF2a korpus luteuma eriten ve giderek yok eden bir etkiye (luteolilik)
sahiptır. Bunun sonucu olarak korpus luteumun salgısı olan progesteron
giderek ortadan kalkar. Kızgınlık dongüsünde yeniden Folliküller evre
başlar. Bu özelliğinden dolayı, yapay PGF2a, kızgınlığın denetiminde
başarıyla kullanılır. Kas için uygulanır. Prostaglandinler, anöstrüs
dönemde etkisizdirler.
Koyunlarda üreme hormonları yukarıda da değinildiği üzere genelde
üretim amacıyla kullanılır. Sağılım amacıyla üreme hormonların
kullanması çok sınırlıdır, hemen hemen hiç kullanılmazlar.
10.4.3. Hormon Uygulama Tekniği
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koyunlarda, sığırlarda olduğu üzere, kızgınlık ve yumurtlama zamanının
denetimi, kızgınlık döngüsüne yapılan müdahalenin niteliniğine göre iki
türlü olur. Birincisi, normal luteal evreyi kısaltmaya yönelik hormon
uygulamasıdır. Bu durumda koyunlar folikülller evreye ayni anda
girecekler ve gelecek kızgınlıklar büyük oranda kısa bir sürede
toplanacaktır.Bu amaçla yaygın olarak F serisi prostaglandinlerin
luteolitilik etkilerinden yararlanılmaktadır.
İkincisi ise, birincisinin aksine luteal evreyi uzatarak, folliküller
gelişmenin baskı altında tutulmasıdır. Yeterli bir sürede yapılan bir
uygulamalardan sonra, hormonal engelin ortadan kaldırılmsıyla koyunlar
foliküller evreye ayni zamanda gireceklerdir. Bu amaçla progesteron
etkili yapay üreme hormonlar kulanılır.
Koyunlarda kızgınlığın ve yumurtlamanın denetiminde en yaygın bir
şekilde progesterondan yararlanılmaktadır. Bu hormon ise en etkin bir
şekilde vaginal yöntemle koyunlara verilir. Vaginal yöntemin 3 aşaması
vardır.
Süngerin Yerleştirilmesi
GKSH enjeksiyonu
Çiftleştirme
Süngerin yerleştirilmesi
Süngerelere ortalama 2.5 cm uzunluğunda, 3cm çapında poliüretandan
yapılmış küçük silindirlerdir. Bunlar, özel bir spekulum aygıtıyla
serviks uteri bölgesine yerleştirilir. Süngere emiştirilmiş
prostagenler vagina mukozası tarafından emilerek progesteron işlevi
yapar. Bu işlev, bilindiği üzere hipofiz gonadotropik hormonlarının
(FSH/LH) durdurulması ve GKSH’na koyunu hazırlama şeklinde
özetlenebilir.
Seçilecek süngerin tipi önemlidir. Sünger tipi, yaşa (koyun yada anaç
kuzu) ve mevsime (çiftleşme mevsimi yada anöstrüs mevsimi) uygun
olmalıdır.
Ergin koyunlar için iki tip sünger vardır:
40 mg. progestagen emdirilmiş süngerler. Bunlar çiftleşme mevsiminde kullanılır ve koyunda 14 gün süreyle bırakılır.
30 mg. progestagen emdirilmiş süngerler. Bunlar anöstrüs mevsiminde kullanılır ve 12 gün süreyle bırakılır.
Anaç-kuzular için ise 40 mg. progestagen içeren bir tip sünger vardır. Vaginada 14 gün süreyle bırakılır.
Süngerin vaginada bırakılma süresi koyunun letual süresinc eşit yada
uzun olmalıdır. Bundan dolayı çiftleştirme döneminde 14 günlük bir süre
uygundur. Diğer yandan. bırakıldığı süre sonuna değin progestagen
salgısının sağlanması için süngere yeterli miktarda hormon
emdirilmelidir (ortalama 40 mg).
Sünger, ilk aşamada özel bir spekulumun ucuna gelecek şekilde bir
pistonla yerleştirilir. Sonra bu spekulum serviks uteriye ulaşıncaya
değin üreme organına sokulur. Son aşamada sünger itici pistonun
yardımıyla 2-3 cm itilerek serviks uterinin ağzına bırakılır ve
spekulum ve itici piston geri çekilir. Süngere bağlı naylon ip hayvanın
vulvasından sarkar. Bırakılma süresinin sonunda naylon ip çekilerek
sünger dışarıya çıkartılır. Sünger sabahları çıkartılmalı ve GKSH
derhal enjekte edilmelidir. Bu işlemler yavaş bir şekilde yapılmalıdır.
Yılda birden çok kuzulatma yapılıyorsa son kuzulama tarihi ile süngerin
verilişi arasında geçen süre önemlidir. Bu süre çiftleşme mevsiminde en
az 60 gün, anöstrüs mevsiminde 75 gün olmalıdır.
Yöntemde kızgınlığın toplulaştırılması ve buna bağlı olarak
çiftleştirme işinin en kısa zamanda en yüksek gebelik oranının
gerçekleştirilmesi amaç olduğuna göre, çiftleştirme elde aşım şeklinde
yapılıyorsa ergin yada anaç kuzular gruplandırılmalıdır. Bu
gruplandırma şöyle yapılır:
Çiftleştirme mevsiminde süngerin 3-4 gün aralıklarla yerleştirilmesiyle
birbirinden ayrı senkronize gruplar oluşturulur. Bu gruplandırmalarda
her bir koça ayrılacak hayvan sayısı 10 ergin koyun yada 7-8 anaç
kuzudur. Bu şekilde 3-4 günluk aralıklarla toplulaştırılmış kızgınlık
gösteren gruplar elde edilir.
Anöstrüs mevsiminde ise 7 günlük aralıklarla senkronize gruplar
oluşturulur. Bu mevsimde bir koça ayrılacak dişi sayısı 5 ergin koyun
yada 3-4 anaç kuzudur.
GKSH enjeksiyonu ve dozu
GKSH. süngerin alınmasıyla birlikte kas içi verilir. Burada uygulanacak
GKSH dozu için dikkate alınması gerekli noktalar şunlardır:
Sürünün döl verim düzeyi
Çiftleşme mevsiminde döl verim düzeyi düşük olan sürülerde uygulanacak
GKSH dozu. verim düzeyi yüksek olan sürülerden daha yüksek olmalıdır.
Laktasyon durumu
GKSH dozu emziren, sağılan ve sağılmayanlara göre ayrım gösterir.
Laktasyon durumundaki hayvanlara uygulanacak GKSH dozu daha yüksek
olacaktır.
Son kuzulamadan sonra geçen zaman (süre)
Bu zamana göre GKSH dozu azaltılır.
Irkın performansı ve sürünün fizyolojik durumu
Genel olarak prolifik ırklarda uygulanan doz daha düşüktür. Diğer
yandan sürünün içinde bulunduğu fizyolojik durum da GKSH dozunu
etkiler. Örneğin mevsimsel anöstrüs doruğunda bulunan bir ırk, diğer
dönemlere göre daha yüksek düzeyde GKSH dozuna gereksinme duyarlar.
(e) Çiftleşme mevsimi aşaması
GKSH, çiftleşme mevsimi aşamasına göre değişir. Çiftleşme mevsiminin
ortalarına doğru, anöstrüs durumundaki hayvanların sayısı azalacağından
ve hayvanlar GKSH’na daha duyarlı olacağından doz giderek azalır.
Amaçlanan kuzu verimi düzeyi
GKSH dozu arttıkça doğal olarak kuzu verimi artar ve kısırlık düşer.
Ancak kuzu verimi yükseldikçe daha çok barınak, iş gücü ve yeme
gereksinme duyulur. Amaç artan kuzu verimine koşut olarak
pazarlanabilen kuzu sayısını arttırmak olduğuna göre her işletmenin
amaçladığı kuzu verimi önceden belirlenmeli ve GKSH dozu buna göre
ayarlanmalıdır.
Bütün bu etmenler gözönüne alındığında optimum GKSH dozu ergin koyunlar
için anöstrüs mevsiminde 400-700 U.B, çiftleşme mevsiminde 300-600 U.B
(Uluslararası Birim) arasında değişir.
Çiftleştirme
Kızgınlığın çıkışı
Progesteronlu süngerin belirlenen süre sonunda çıkarılışı ve GKSH
enjeksiyonundan 1-2 gün sonra koyunların yüzde 95-100’ünde kızgınlık
görülür.
Çiftleştirme
Koyunlarda kızgınlık süresinin sonunda yumurtlama olmasından dolayı
gebelik oranının yükseltilmesi için çiftleştirmenin buna göre
ayarlanması gerekir. Bu nedenle en uygun çiftleştirme zamanı GKSH
enjeksiyonu sonrasındaki 48. ve 60. saatlerdir. Çiftleştirme, elde aşım
yada yapay tohumlama şeklinde uygulanır.
Elde aşım
Dişiler, kızgınlık aramaksızın GKSH enjeksiyondan 48 ve 60 saat sonra
iki kez aştırılır. Bir koça ayrılacak dişi sayısı ve iki aşım arası
süre, mevsime, koça ve besleme durumuna göre değişim gösterir. Aşımlar
arasında koçlara 10 dakikalık bir dinlenme sağlanmalıdır.
Aşım grupları arasındaki süre ve bir koça ayrılacak dişi sayısı mevsime
ve dişilerin yaşına göre ayrı olacaktır. Bu amaçla hayvanların
gruplandırıldığı daha önce anlatılmıştı.
Yapay tohumlama
Kızgınlığın üreme hormonlarıyla toplulaştırılması yapay tohumlamayı
zorunlu duruma getirir. Çünkü çok kısa süre içinde kızgınlık gösteren
koyunların döllenmesi genelde yapay tohumlama ile olasıdır. Aslında bu
durum, yapay tohumlamanın etkinliğini de artırır.
Yapay tohumlama şeklinde yapılan çiftleştirme de kızgınlık gözlenmeksizin
GKSH enjeksiyonundan 48 ve 60 saat sonra yapılır. Bir kez tohumlamada yeterli olabilir.
Taze spermayla tohumlama yeğlenir. Bir ejakula taze sperma (yaklaşık
1-1.5 cm3 ) ile 10 tohumlama (1 tohumlama için 0.1 cm3 taze sperma
yeterlidir) yapılabilir. Taze sperma birkaç saatten fazla saklanamaz.
Tekrarlanan kızgınlıklarda çiftleştirme
Normal dönemde yapılan çiftleştirmelerde çeşitli nedenlerden dolayı
koyunların bir kısmı gebe kalmayabilir. Bunların kimilerinde de
kızgınlıklar tekrarlanır. İşle bu koyunların gebe kalmalarını sağlamak
amacıyla birinci çiftleştirmeden 15 gün sonra koyunlar arasına koç
bırakılır. Mevsimsel anöstrüs sırasında üreme hormonlarıyla oluşturulan
kızgınlıkta, koyunlar gebe kalmazsa bunlar normal aşım mevsimine değin
tekrar kızgınlık göstermezler.
Gebeliğin son döneminde hormon uygulama
Koyunlarda kuzulamayı çok daha kısa bir sürede toplamak amacıyla
gebelik süresinin son günlerinde de hormonal etkilerden
yararlanılabilir. Bu amaçla gebeliğin 144-146 günlerinde bütün dişilere
(kuzulamamışsa) beta yada deksamethason gibi bir preparat enjekte
edilir. Bu şekilde kuzulama 1-2 gün gibi çok kısa bir süreye
toplanabilmektedir.
10.5. Embriyo Aktarımı (EA)
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Embriyo aktarımı (Embriyo Nakli, Embriyo Transferi) yöntemi, döllenmiş
ve normal olarak gelişmesine devam eden zigotun ana (verici. donor)
hayvanın yumurtalık yolu yada uterusundan alınarak aynı türden diğer
bir hayvana aktarımı ve gebelik süresini doğuma değin burada
tamamlaması olarak tanımlanabilir.
EA tekniğinde, embriyonun alındığı yada sağıldığı dişiye verici (donor)
denir. Verici, üstün verim yeteneğine sahip, zor bulunan ve kendisinden
çok kısa süreçler içinde çok döl alınması istenen bir hayvandır.
Embriyonun aktarıldığı ve doğuma değin taşıyıcılık, bir başka deyişle
analık görevini üstlenen dişiye alıcı, taşıyıcı yada kuluçkalık ana
(Rccipient, foster mother) adı verilir. Alıcılar, sağlıklı ancak ucuza
bulunabilen dişilerdir. Bunların dışında birde konukçu hayvan etmekte
olarak adlandırılan dişiler bulunabilir. Bunlar embriyo dondurulması
tekniğinin devreye girmesinden önce embriyoların bir yerden bir yere
taşınmasında kullanılmışlardır.
EA’la ilgili çalışmalar geçen yüzyılın sonlarında tavşanlarda
başlamıştır. Daha sonra 1940’ lı yıllarda Amerika ‘da koyunlar üzerinde
1950’lerde koyun, keçi, domuz ve sığırlarda yapılan diğer araştırmalar
izlemiştir. Araştırmaların uygulamaya aktarılması, Britanya, Kanada ve
Amerika’da yapılan ortak çalışmalarla olası olmuştur. Örneğin 1965
yılında Britanya’da bir şarole ineğinden alınan embriyolar yerli
sığırlara aktarılmış ve bir yılda 4-6 arasında buzağının elde
edilebileceği görülmüştür.
Bugün, ileri ülkelerde EA. özellikle sığır yetiştiriciliğinde
hayvancılık endüstrisinin önemli bir kolu durumuna gelmiş
bulunmaktadır. Embriyolar dondurularak saklanmakta ve istenildiği zaman
kullanılmaktadır. Ülkeler arasında da dondurulmuş sığır embriyosu dış
ticaret ürünleri arasına girmiştir. Koyunda ise embriyo ticareti sığıra
göre gelişme aşamasında sayılabilir.
10.5.1. Embriyo aktarımı tekniğinin kullanım alanları
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
EA tekniğinin hayvan ıslahında ve bilimsel çalışmalarda kullanım alanları şöyle sıralanabilir:
Yüksek verimli dişilerden yılda birden çok yavru üretmek.
Üstün genetik özelliklere sahip embriyoların (döllerin) dışalım ve satımını kolaylaştırmak.
İkizlik oranının arttırılması ve sütçü hayvanlardan elçi yavruların alınması.
Üreme kanalları kusurlu kimi yüksek verimli hayvanlardan yavru elde edilmesi.
Araştırma amacıyla tek yumurta ikizlerinin elde edilmesi.
Embriyoların dondurularak uzun yıllar saklanabilmesi ve kolaylıkla nakli.
Bunlar arasında özellikle yurdumuz açısından şimdilik en önemli konu,
üstün kalıtsal yeteneğe sahip olan embriyoların (özellikle erkek), bir
boğaya göre çok ucuza, dışarıdan sağlanabileceğidir. Yurdumuz yapay
tohumlama uygulamasında kullanılan boğalar genelde yavru denetiminden
(progeny testing) geçmemiş boğalardır. Yapay tohumlamanın başarısını
etkileyen konulardan biri de budur. Ancak dışarıdan denenmiş tosunların
yada boğaların getirilmesi de ekonomik değildir. Bunların kimi zamanlar
değerleri milyarları bulur. Bu nedenle dışarıdan yüksek verimli
hayvanların embriyoları getirerek bunları yurdumuzda üretmek ve ıslah
edici olarak yararlanmak en ekonomik ve doğru bir yol olarak
gözükmektedir. EA tekniği bu açıdan güncelleştirilebilir. Benzer öneri,
koyun ıslahında kullanılacak erkek özdeğin kısa sürede üretilmesi
içinde söz konusudur.
10.5.2. Embriyo aktarımı tekniği
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Evcil memeli hayvanlarda EA. operatif yada operatif olmayan yöntemlerle
yapılır. Ancak bugün için koyunlarda sadece operatif yöntemle çalışma
olanağı vardır.
Koyunlarda embriyo aktarımı tekniğinin aşamaları şunlardır:
Verici ve alıcı koyunların seçimi.
Verici ve alıcı koyunlarda kızgınlığın eşlendirilmesi.
Vericinin çoklu yumurtlatılması (superovulasyonı) için hormon uygulama.
Vericinin döllenmesi.
Döllenmiş yumurtanın sağımı ve kültürü.
Embriyonun değerlendirilmesi.
Embriyonun aktarımı,
Alıcı koyunun bakımı.
10.5.2.1. Verici ve alıcı koyunların seçimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Verici hayvanların yüksek verimli olmaları yanısıra üreme
özelliklerinin normal ve sağlıklı olması islenir. Bu nedenle en az bir
kez kuzulamış ve düzenli döngü göstermeleri istenir.
Alıcı koyunlar verim düzeyleri düşük yerli ırklardır. Ancak dış yapı
özellikleri bakımından sağlıklı, iyi gelişmiş, üreme özellikleri iyi ve
döngüleri düzenli ve belirgin olmalıdır. Diğer yandan verici koyun ile
alıcı koyun arasında vücut büyüklüğü farkı önemlidir. Bu durum iki yada
daha çok embriyonun aktarımında ortaya çıkar. Yapılan çalışmalarda
alıcıların vericilerden daha küçük yapıda olmasının embriyonun yaşama
gücünü etkilemediği, ancak doğum güçlüğünün ortaya çıkabileceği
görülmüştür. Normal koşullarda her verici için on başa değin verici
hazırlanabilir.
Verici ve alıcı özdek seçimi yapıldıktan sonra bunlarda en az iki
kızgınlık döngüsü izlenmelidir. Bu izleme, dış belirtilere göre
yapılacağı gibi laparoskopi yada kan örnekleri alınacak üreme
hormonları (progesteron ve östrogen gibi) düzeylerine göre de
yapılabilir.
10.5.2.2. Verici ve alıcı koyunlarda kızgınlığın eşlendirilmesi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Bu teknikte önemli konulardan biri, aktarımı yapılan embriyonun yüksek
yaşama gücüne sahip olup olmayacağıdır. Bu da verici ile alıcı koyun
arasındaki kızgınlık döngüsü evrelerinin eşlendirilmesiyle olasıdır.
Aksi durumda embriyo yaşayamamaktadır. Bu durum ya genel olarak alıcı
koyunda uterus dokusunun evre dışında olması nedeniyle embriyonun
yaşamasına uygun olmaması, ya da alıcı koyunda korpus luteumun
oluşamaması nedeniyle nidasyon ve implantasyonun gerçekleşmemesinden
kaynaklanır.
Verici ve alıcı koyunlarda kızgınlığın eşlendirilmesi için, özellikle
az sayıda özdek ile çalışıldığında yapay üreme hormonlarından
yararlanılır. Kızgınlığın eşlendirilmesinde progestagenter yada
prostaglandinlerden yararlanılır. Alıcı olarak çok sayıda koyun
bulunabilirse bunlar arasında doğal olarak aynı günde kızgınlık
gösterenler seçilir.
Yapılan çalışmalarda en yüksek düzeyde gebelik oranı, alıcı ve
vericilerde kızgınlığın eş zamanlı olduğu durumlarda ve aktarılan
embriyonun morula aşamasında yapılmasıyla elde edilmiştir.
Verici ve alıcı koyunlarda kızgınlığın eşlendirilmesi için, özellikle
az sayıda özdek ile çalışıldığında yapay üreme hormonlarından
yararlanılır.
10.5.2.3. Vericinin çoklu yumurtlatılması (super ovulasyon) için hormon uygulama
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
EA tekniğinin amaçlarından birisi birim aktarımda çok sayıda embriyo
üretmek ve yaşatmaktır. Bu durum ayrıca ekonomik açıdan da zorunludur.
Bu nedenle yumurtalıklarda çok sayıda follikül geliştirilmesi ile
olgunlaşan yumurta sayısının arttırılması istenir. Bu da çoklu
yumurtlama hormonlarının enjeksiyonuyla sağlanır. Bunların başlıcaları
GKSH, KPH (LH etkili hormon) ve FSH’dır.
GKSH, kızgınlık döngüsünün prostagenlerle düzenlenmesi durumunda
uygulamanın bitiminde enjekte edilir. Kızgınlık prostaglandinler ile
ayarlanıyorsa GKSH son enjeksiyondan 24 saat önce yapılır.
GKSH dozu, genelde Koyunun vücut ağırlığına göre belirlenir. Bu doz,
Merinos ırkında 1200-1 300 U.B’dır. Daha iri etçi ırklarda ise 1500-
1700 U.B. kullanılır. GKSH, tek bir enjeksiyonda deri altı verilir.
Çoklu yumurtlatma için FSH kullanılıyorsa, hormonun yarı ömrünün kısa
olması nedeniyle 2-3 günlük bir sürede uygulanır. Bu amaçla son
progesteron yada proslaglandin uygulamasından bir gün önce başlanarak 3
günde FSH enjekte edilir. Toplam FSH dozu olarak 2000 U.B. yeterlidir.
Kızgınlık sırasında yumurtlamayı kesin güvence altına almak için ayrıca
LH’da yapılabilir. Bunun için 1500 U.B’lık bir dozluk uygulama
gereksinmeyi karşılar. Çoklu yumurtlamayla sağlanan oluşturulan yumurta
sayısı ortalama 4-18 arasında değişim göstermektedir.
10.5.2.4. Vericinin döllenmesi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Verici koyunlar, doğal aşım, yapay tohumlama yada operatif olarak
spermanın doğrudan kornu uterilere verilmesiyle döllenebilirler.
Doğal aşım (elde aşım), kızgınlığın başlamasından sonra sonuna değin 12 saat aralıklarla fertilitesi yüksek koçlarla yapılır.
Yapay tohumlama ise 0.1-0.2 ml. taze spermanın spekulum yöntemiyle
serviks uterinin ağzına yada çok az derisine bırakılmasıyla yapılır. Bu
yöntemde tohumlama, kızgınlığın başında ve onu izleyen 18-20. saatlerde
olmak üzere iki kez uygulanır.
Operatif tohumlama yöntemi, EA tekniğinde, fertilizasyonun en yüksek
düzeyde sağlanması açısından kimi araştırıcılarca en çok yeğlenen bir
uygulama olarak görülür. Operatif tohumlama progesteron uygulaması
bitiminden 2 gün sonra yapılır. Bu amaçla lokal anestezi yardımı ile
koyunlarda median çizgiden laparatomi yapılır, uterus dışarı
çıkartılır. Daha sonra taze sperma her iki kornu uteriye doğrudan
enjekte edilir.
10.5.2.5. Döllenmiş yumurtanın sağımı ve kültürü
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koyunlarda döllenmiş yumurta, yumurtalık yolundaki yolculuğunu 3 günde
tamamlayarak kornu uteriye ulaşır. Bu nedenle yumurtalar 3. günde yada
daha erken dönemde yumurtalık yolundan toplanabilir. Dört günlük yada
daha yaşlı emhriyolar ise uterustan toplanabilir. Araştırıcıların
birçoğu, embriyoların uterusdan sağımının daha kolay ve de bu dönemde
toplanan embriyoların yaşama gücünün daha yüksek olduğunu
bildirmektedirler.
Embriyoların elde edilmesi, uterus ort..... uygun bır yıkama sıvısının
uterusa enjekte edilmesiyle olur. Bu amaçla sırasıyla şunlar yapılır:
Genel anestezi altındaki koyunun median çizgisinde bir yarma yapılarak
uterus dışarı atılır. Yumurtalık yolunun serbest ucuna bir kanül
yerleştirilir. Daha sonra uterusa küt bir iğneyle girilir ve 10 ml.’lik
yıkama sıvısı enjekte edilir. Uterus duvarına, kornu uterilerinin uç
tarafına doğru düzenli masajlar yapılır. Bu şekilde yıkama sıvısının
akışı yönlendirilir. Bu sıvı, yumurtalık kanalına yerleştirilmiş
kanüller ile küçük petrilerde toplanır. Aynı işlem diğer kornu uteride
de uygulanır.
Yıkama suyu ve embriyonun kısa sürede saklanması için, -30 saklanan,
kullanırken 37’C ısıtılan koyun serumu kullanılabilir. Bunun dışında
son zamanlarda daha çok zenginleştirilmiş fosfat-buffer saline adlı bir
bileşimden yararlanılmaktadır.
Yıkama ve sağım sonucu cam petri kutularda toplanan sıvı, 30 dakika
kadar dinlenmeye bırakılır ve bu arada embriyolar ağırlıkları nedeniyle
dibe çöker.
10.5.6. Embriyoların değerlendirilmesi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Petri kutularda toplanmış uterus yıkantıları 3.3x-160 x büyütmede
stereomikroskopla incelenir. Mikroskopla saptanan embriyolar teker
teker, ucuna tüberkulin şırıngası ilişik pastör pipetleriyle alınır ve
aynı kaptaki taze sıvı ortamı içinde toplanırlar. Yıkantı içinde
embriyoların tamamı toplandıktan sonra değerlendirmeye geçilir.
Değerlendirme embriyoların yapılarına göre yapılır. Burada embriyolar
normal, dejenerasyon sürecinde ve dejenere olmak üzere üç grupda
sınıflandırılır.
Normal embriyo, döllenmiş ve bölünmesini normal olarak sürdüren embriyodur. Bunlar embriyo aktarımında kullanılabilirler.
10.5.2.7. Embriyo aktarımı (FA)
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Koyunlarda embriyonunun alıcıya aktarımı bugün için en başarılı olarak
operatif yöntemle yapılmaktadır. Bu amaç için önce alıcı koyuna genel
bir anestezi uygulanır. Median çizgiden karın boşlığuna girilir ve
uterus dışarı alınır. Pastör pipetine çekilen embriyo korpus luteumun
yer aldığı yumurtalık tarafındaki kornu uterinin uç kısmına enjekte
edilir. Her embriyo 0.01 ml sıvı ile birlikte, 3 günlüğe kadar olanlar
yumurtalık yoluna, 4 günlük ve daha büyük olan embriyolar ise kornu
uteriye aktarılır.
Alıcı başına belirlenen embriyo sayısı, koyunların vücut yapısına ve
kalıtsal olarak birden çok yavru taşıma gücüne bağlıdır. İki yada daha
çok embriyo aktarılacak ise bunlar her iki kornu uteriye eşit olarak
dağıtılır.
10.5.1.8. Alıcı bakımı
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]
Genellikle alıcılara doğal olarak gebe koyunlara yapılan yemleme ve
bakım yapılır. EA’nın 10. gününde laparatomi dikişleri alınır. Aktarımı
izleyen 10- 16. günler arasında koyunlar arasına arama koçları katılır,
kızgınlık gösterip göstermedikleri araştırılır. Kızgınlığın
yinelenmemesi gebelik için bir kanıt sayılabilir, dışında radioimmunose
ultrases ve vaginal biyopsi yönteminden de yararlanılarak gebelik
denetimi yapılır. EA ile sağlanan gebelik oranı yüzde 50-80 arasında
değişim gösterir.