Zehirli yılan ısırmalarında yapılması ereken ilkyardımı bilmek bir çok
bakımdan faydalı olacaktır ancak daha önemlisi yılana kendinizi hiç
ısırtmamaktır. Dolayısıyla kendinizi yılanlara ısırtmamak için yapmanız
gerekenleri bilirseniz tatsız durumlarla hiç karşılaşmamız olursunuz. Öncelikle yılanlar insanlara durduk yere kesinlikle saldırmazlar,
tersine kaçarlar. Bu bakımdan bir yılanla karşılaştığınızda eğer
kaçmıyorsa onu rahatsız etmeden yanından geçebilirsiniz. Böyle bir
durumda sopa ile yılanı rahatsız etmek veya taş atarak kaçırmaya
çalışmak doğru davranışlar değildir. Yılanlar sağırdırlar ve
duyamazlar çünkü dış ve orta kulakları bulunmaz, sadece yerdeki
titreşimleri algılayabilirler, dolayısıyla normal bir yürüyüş
Temposuyla yürüdüğünüzde çevredeki yılanlar titreşimleri algılayacak ve
kaçacaklardır ancak sessizce yürüdüğünüz takdirde bir yılanla
karşılaşabilirsiniz ki bu durumda onu rahatsız etmezseniz size karşı
her hangi bir zararı olmayacaktır.
Yılanlar
dişlerini bir ayakkabıya yada kalın bir kot pantolana batıramazlar
dolayısıyla bu gibi yerlerde bu tür ayakkabı ve pantolonla dolaşanlar
emniyette olacaklardır. Bulunduğunuz ortamdaki kaya ve
kütükleri asla kaldırmayınız. Eğer kaldırmanız gerekirse kütüğü ileri
doğru yuvarlamak yerine ilerisinden tutup kendinize doğru çekin
böylelikle yılan size doğru değil, ileri doğru kaçacaktır. Yılanlar
aşırı korkmadıkça, rahatsız edilmedikçe, köşeye sıkıştırılmadıkça ve
üzerlerine basılmadıkça asla bir insanı ısırmazlar. Türkiyedeki
yılanların çoğunun zehirleri sağlıklı bir insanı öldürecek düzeyde
değildir yine de canınızı oldukça yakabilir ve tedavi uygulanmazsa
ciddi yaralanmalara neden olabilir bazen de nekrozdan kaynaklanan organ
kayıpları sözkonusu olabilir. Kalp ve damar hastalıkları, şeker,
tansiyon ve böbrek yetmezliği durumları olan kişilerde veya yüksek
miktarda alkol almış kişilerde ise çok daha tehlikeli sonuçlar ortaya
çıkabilir. Bu bakımdan yılan ısırmaları ciddiye alınmalı ve en
kısa sürede bir hastaneye gitmelidir. Türkiye'de kayıtlara göre yılan
ısırmasıyla ölüm olayına fazla rastlanmamakla birlikte tedbiri ellden
bırakmamak da fayda vardır.
- Harabe, mezarlık yada terk
edilmiş kulube gibi yerlere girerken çok dikkatli olmalı bu ve bu gibi
yerlerde yılanların bulunabileceği düşünülmelidir.
- Kamp
kurarken kamp yeri seçimi çok önemlidir, taşlık, kayalık ve çalılık
yerlere kamp kurmayınız çünkü bu gibi yerler yılanların sıkça bulunduğu
ve bulunmaktan hoşlandığı yerlerdir.
- Zehirli
yılanlar genellikle güneşin battığı ve doğduğu alacakaranlık
saatlerinde ve gece avlanırlar ve bu saatlerde ortaya çıkarlar bunun
için ateş için odun toplama işini bu saatlere bırakmayınız.
- Yerde
gördüğünüz delikler genellikle tarla faresi, köstebek gibi hayvanların
açtığı deliklerdir ancak yılanlar da bu deliklere girip kemirgenleri
yedikten sonra saklanmak amacıyla kullanabilirler.
- Ne
olursa olsun zehirli veya zehirsiz hiç bir yılanı kesinlikle
öldürmeyiniz! Bir çok yılan ülkemizde koruma altındadır ayrıca
kemirgenleri yiyerek sayılarının artmasına engel olduklarından
faydalıdırlar.
Zehirin yayılması : Zehirli
Yılan ısırınca, zehir dişlerinden akan sıvı vücut içine iki koldan
yayılır. Bunlardan biri kan dolaşım sistemidir. Fakat zehir dişinin
doğrudan damar içine batması ender görülen bir olaydır. Böyle olduğunda
zehir çabuk yayılır ve birkaç dakika içinde etkisini gösterir. İkinci
yol lenf dolaşım sistemidir. Zehir vücut içine daha çok bu yol ile
yayılır, lenf yoluyla yayılma yavaş olur. Fakat zehrin bazı toksik
unsurları, temasa geldikleri dokuları ve ince damarları tahrip ederek
kan ve lenf in dokular arasına sızmasına neden olurlar. Lenf yoluyla
yayılmada vücudun hareket ettirilmemesi gerekir. Çünkü hareket zehrin
yayılmasını hızlandırır. Zehrin lenf yoluyla yayılması önlenmezse.
Sonuçta zehir kana karışmış olur ve daha tehlikeli bir durum ortaya
çıkar.
Zehir miktarları: Yılanların
zehir miktarları yılanın boyu, zehir kesesinin büyüklüğü ile ilgilidir
ama bir yılan ısırdığında zehrinin tamamını boşaltabileceği gibi
dilerse hiç boşaltmayabilir bu tamamen onun kontrolündedir. Korkmuş
veya kızmış bir yılan zehrinin tamamını boşaltabilir. Yine zehrin
miktarı kadar zehir şiddeti (Toksisitesi) de önemlidir. Bu faktörlerin
daha kolay anlaşılması için
maximatabiri kullanılır. Maxima bir zehirli yılanın bir ısırışta zehrinin
tamamını boşalttığında öldürebileceği 70kg lık adam sayısına denk
gelir. Örneğin maximası 15 olan Kobralar bir ısırışta enjekte ettikleri
zehirle 70 kg ağırlığında 15 insanı öldürebilirler. Türkiye'deki
zehirli yılanların maximaları 1'den daha düşüktür ve sağlıklı bir insan
için öldürücü değildir, ısırılan yer şişer ve bu yerde devamlı ağrı
duyulur. Daha ileri durumlarda nekrozlara da rastlanabilir Türkiye'deki
yılanların zehri ancak küçük memeliler veya sürüngenler (Fare, tavşan,
kedi, köpek, kertenkele vs.) için öldürücüdür.
Ancak
bu yılanlar tarafından ısırılan bir kişiye de hiç vakit kaybetmeden
derhal ilk yardım uygulanmalı ve gerekiyorsa yılan serumu (Antiserum)
yapılması için derhal hastaneye kaldırılmalıdır. İlk yardım : Böyle bir durumda yapılacak ilk işlemler aşağıdaki gibidir.
Isırılan
kişi, ısıran yılanı yakalamaya çalışmamalıdır; çünkü bu durum diğer
ısırma ve yaralanmalara sebep olabilir, ayrıca hareket zehirin
yayılmasını çabuklaştırır. Hastahanelerde farklı yılanlar için farklı
tip antiserumlar yoktur bu bakımdan yılanın türünü hassas olarak
belirlemenin fazlaca bir anlamı da yoktur. Her yılan ısırması zehirli
bir yılan ısırması anlamına gelmez, çoğu kez insanlar, zehirsiz
yılanlar tarafından ısırılır. Hatta zehirli bir yılan ısırsa bile her
zaman zehir enjekte etmeyebilir.
Yılan
türlerinin ısırmalarında, şayet zamanında önlem alınırsa, ölüm çok
enderdir. Tedavi edilmemiş engerek ısırmalarında dahi 24 saat içinde
bir ölüm olayına pek rastlanmaz . Bununla birlikte yılan ısırmaları
ciddiye alınmalıdır. Derhal bir vantuz yada ucu kesilmiş plastik
enjektörle mekanik emme yapılmalıdır, asla ağızla emme yapılmamalıdır
bu ağız yoluyla zehirlenmeye neden oalbilir. Şayet yarım saat içinde
ısırılan yerde bazı belirtiler ortaya çıkarsa bir zehirlenme ihtimali
vardır. Bu durumda tedaviye geçmek için vakit kaybedilmemelidir. Ancak
telaşlanma ve heyecan aynı şekilde tehlikeli olabilir. Bu bakımdan
hasta yatırılmalı ve sakinleştirilmelidir. Bazı hassas
kimselerde (yılan zehirine aşırı duyarlı) ısırılma olayından hemen
sonra kasılmalar ortaya çıkar, bu durumlarda mümkün olduğunca çabuk
tıbbi yardım gereklidir.
Eğer bir zehirli yılan tarafından zehirlenme olayı gerçekleştiyse: Türkiye'deki
zehirli yılanların neredeyse tamamı Vipera cinsine aittir, yani
Engerekdir. Engereklerin zehri kanın yapısını bozar bir kişi engerek
tarafından ısırıldıysa ve engerek hatırı sayılır miktarda zehir enjekte
ettiyse: Bölgesel ağrı, şişme, ödem, deri renginin değişmesi ortaya
çıkacaktır. Bazı durumlarda yara ve hastanın dişetlerinde kanamalar
meydana gelir. Ciddi zehirlenmelerde ise dirsek ve diz üzerine geçen
şişmeler veya kanamalar 2 saat içinde görünebilir.
- Isırılan
yeri su ile yıkayıp üzerindeki yüzeysel zehirden kurtulun, ısırma
yerini kesinlekle ovuşturmayın ve 8-10 cm. kadar üzerinden bir bağ ile
(mendil, kravat, serum lastiği) ile sıkmak. Bağ ne çok gevşek nede çok
sıkı olmalıdır ve arada gevşetilmelidir Buradan amaç deri altındaki
lenf hareketini durdurmak ama kan dolaşımına engel olmamaktır, baskı bu
düzeyde olmalıdır, bilekteki nabız atışı hissedilmelidir. Ayakta ise
nabız atışı topuktan alınmalıdır.Hastaya kesinlikle alkol VERİLMEMELİ,
Antihistaminik ilaçlar VERİLMEMELİDİR.
- Eğer ısırık zehirli
yılan ısırığıysa ve yılan zehir boşalttıysa (ki her yaklaşık 3 ısırma
olayından birinde boşaltmayabilmektedir) eğer hastayı 1 saat
içerisinde bir hastahaneye yetiştiremeyeceksek o zaman (Bunu ısırma
yerine yakın çok büyük ağrı, şişkinlik, ödemli kızarıklık ve morarma
oluşmasıyla anlarız.) Isırılan yerin biraz üstünü antiseptik (Alkol,
tentürdiyot vs.) ile temizledikten sonra temiz bir enjektörün ön
kısmını bıçak ile kesip bir çeşit emme pompası oluşturup, bununla
ısırın yerini emdirerek zehrin boşaltılmasını sağlamamamız gerekir. Bu
olayın ısırmadan ilk 15 dakika içinde yapılması çok faydalıdır yarım
saat geçtikten sonra yapılacak müdahalelerden fayda sağlanamamaktadır.
- Lenf
ve bununla birlikte zehrin çıkması için emme işleminin vantuz ile
yaklaşık 15-20 dakika boyunca çekilmesi gerekir. Plastik büyükçe bir
şırınganın ön kısmı kesilerek vantuz olarak kullanılmalıdır ve zehir
bununla emilmelidir. Kesinlikle insizyon (kesi) yapılmamalıdır. Hasta
mümkün olduğunca yavaş hareket ettirilmeli ve kendisine kesinlikle
alkollü içecek verilmemelidir çünkü bu zehrin kana karışmasını
hızlandırır.
- Hastaya hiç bir tedavi uygulanmasa bile ölüm
olayı (Yılan büyükse ve tüm zehirini boşalttıysa ve ısırılan kişi
sağlıklı değilse) 24 saatten önce gerçekleşmez bu yüzden acele edip
yanlış bir hareketten kaçınılmalıdır. Yılan zehirinin enjektörle
emilmesi işlemi yılan ısırmasından hemen sonra yapılırsa etkisi artar
ısırma olayından yarım saat geçtikten sonra yapılacak olan emme
işleminin bir faydası olmaz. Hastaya Yılan Antivenomu enjekte etmek ve
diğer rahatsızlıkları bakımından tedavi altına almak için, en kısa
zamanda bir doktora başvurması veya bir hastaneye götürülmesi
gereklidir Gerekiyorsa yılan antivenomu bir doktor nezaretinde
yapılmalıdır. çünkü serum, sadece 2. ve 3. tür zehirlenmelerde
uygulanır. Çünkü bir görüşe göre panzehir aşırı duyarlılığı olan
kişilerde ölümcül anaflaktik şoklara neden olabilir. Eğer yukarıda
belirtildiği gibi hastanın ısırılan yeri mekanik emme yöntemiyle
emildiyse 1. tür zehirlenmelerde yılan serumu uygulaması
yapılmamaktadır.
Bu arada yeri gelmişken bu dereceleri ve doktor tarafından uygulanacak serum dozunu yazalım. 1.
Derece: Yılanın soktuğu yerde şiddetli ağrı ve zonklama diş çevresinde
3-6 cm arası ödemli kızarıklık, görülür. Zehir emildiyse seruma gerek
yoktur, 12 saat içinde belirtiler kaybolur. Zehir emilmediyse baldırın
ön-yan yüzü veya kalçadan 1 ampul yılan serumu yaptırmak (Bir doktora)
yeterlidir. (Önceden antiseruma alerji olup olmadığı kontrol
edilmelidir) 2. Derece: 1. derecedeki belirtilere ilaveten,
şişkinlik ve kızarıklıklar vücuda yayılmaya başlar, ödemli bölgede
kanamalı lekeler ve morluklar belirir. Bunlara ilave olarak; Terleme,
bulantı, kusma, karınağrısı, hafif ateş varsa, bu 2. dereceden bir
zehirlenmedir ve doktor tarafından 1 ampul yılan serumu iv. olarak, bir
ampul de kalçadan olmak üzere toplam 2 ampul serum yaptırılır (doktor
nezaretinde). 3. Derece: ve 2. Derece zehirlenmelere ilaveten,
belirtiler büyüyerek artarsa, vücut ısısı düşmeye başlar, nabız
atışları artar ve hasta şoka girerse bu 3. dereceden bir zehirlenmedir
ki. Bu durumda hastahanede doktor tarafından damardan en az 5 ampul
serum yapmak gerekir 4. derece: (Türkiye'deki yılanlarada
görülmez) Genellikle çıngıraklı yılan ısırmalarında görülen çok daha
ağır belirtiler gösteren bir zehirlenmedir, Türkiye'deki yılan
türlerinin ısırmasıyla bu tür zehirlenme olamayacağından, akılları
karıştırmamak için bu tür zehirlenmeyi anlatmıyorum.
Yanlız şunu da belirtmekte fayda var ki;Bu müdahalelerin hepsinin hastahanede yapılması gereklidir ayrıca hasta
müşahade altına alınmalı Tansiyon kontrol altına alınmalı, kan sayımı
yapılmalı, kandaki fibrinojen düzeyi, trombosit sayısı, protrombin
zamanı, azot düzeyi ve elektrolitler incelenmeli, hatta bunlar 2-8 saat
arayla tekrarlanmalıdır. Ayrıca alyuvarlardaki olası yapısal
değişiklikler belirlemek amacıyla periferik yayma da yapılmalıdır.
Tansiyon düşmesine eşlik eden asidoz (kanda asitlik düzeyinin
yükselmesi) durumunun sık sık laktat düzeylerinin ölçülmesi gerekir.
İdrar incelemeleri sonucunda olası alyuvar yıkımına bağlı hemoglobinin
ve olası kas dokusu yıkımına bağlı miyoglobin varlığı belirlenebilir.
Dışkıda gizli kan da aranmalıdır. Tedavi buna göre sürdürülmelidir.
Eğer bu kişiye daha önce yılan serumu uygulandıysa bunu doktora mutlaka
söylemek gereklidir çünkü yılan serumları aynı kişide 2 veya 3.
kullanımdan sonra hastanın anaflaktik şoka girmesine neden olabilir
varsa bu durum doktora önceden bildirilmelidir. Tabi bu
saydıklarımız çok ağır vak'alar için geçerlidir ki Türkiye'de bu türden
ölüm olaylarına fazla rastlanmamaktadır. Türkiye'deki yılan
ısırmalarında eğer zehir yukarıda anlatıldığı biçimde bir enjektör yada
başka bir mekanik yöntemle (ağızla değil) emildiyse en fazla 2.
dereceden bir zehirlenme gerçekleşebilir o da hasta büyük bir engerek
tarafında ısırıldıysa ve engerek bütün zehirini enjekte ettiyse.
Kaynak: Okan Çetin -
reptile.fisek.com Sevgili
Okan Çetin'e yazılarını yayınlamamıza izin verdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Edit: Makaleye
ilaveten eklemek istediğim bir husus, öldürücü yılan olup olmaması
hususundadır. Zira ülkemizde özellikle Urfada bulunan çöl kobrası,
mısır kobrası diye adı geçen "walterinnesia aegyptia" türü kobra
bulunmaktadır ki zehrinin etkisi nörotoksik (sinir sistemini harap
eden) etkide olup, Hindistandaki gözlüklü kobra ile aynı toksisiteye
sahiptir. Ülkemizdeki tek kobra türü olan bu yılan zerk ettiği zehir
miktarına bağlı olarak da ölüm tehlikesi teşgil eden bir zehire
sahiptir.Cihangir Baraçlı (Reptile45)google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);