admin Arapcı
Cinsiyet :
Mesaj Sayısı : 1328
Mesaj Puan : 31615 Rep Puanı : 17 Kayıt tarihi : 05/10/09 Yaş : 40
Nerden : ist Lakap : Arapcı
| Konu: Anol-Üçgenbaş (Genel bilgiler ve bakımı) Çarş. Ara. 23, 2009 10:31 pm | |
| ınıf : Sürüngenler Takım : Pullu sürüngenler Alt takım : Kertenkeleler Familya : İguanagiller Tür ve Cinsler : Anol
Anol türü, 165 cins kertenkeleyi kapsar. Bu kertenkeleler iguanagiller familyasına giren türlerin toplamının dörtte birine eşittir. Bu kertenkelelerin başları üçgen biçiminde, çeneleri de uzundur. İnce vücutları kamçıya benzer bir kuyrukla son erer. Ayaklarında hem sivri tırnaklar, hem de eklemlerden birinde oluklar şeklinde yastıkçıklar vardır. Anol bunların yardımıyla dimdik duvarlara tırmanabilir. Erkeklerin boynunda yassı bir kese vardır. Bu kese heyecanlandıkları zaman, kaslar yardımıyla genişler. O zaman deri de gerilir ve ortaya pullar arasındaki ilginç, renkli şekiller çıkar. Yeşil, sarı, kırmızı, beyaz ve siyah renklerin ürlü karışımından olşur bunlar. Anoller küçük kertenkelelerdir. Başlarından kuyruk ucuna kadar boyları 12,5 - 35 cm arası değişir. 35 cm olan Küba'nın şövalye anoludur. Bu uzunluğun üçte ikisini kuyruk oluşturur. Onun için şövalye anolu de iri bir kertenkele sayılmaz. Ama uçuk yeşil rengi ve vücudundaki beyaz desenlerle güzel bir sürüngendir. En iyi bilinen anol ABD'nin güneydoğu kesiminde yaşayan üçgenbaşlardır. Bu hayvan 15-17,5 cm boyunda bir kertenkeledir. Yeşil gövdesi, kırmızı beyaz noktalı boyun kesesi vardır. YAŞAYIŞ VE RENK DEĞİŞTİRME Anoller Amerikada bulunur. Bu kertenkeler Kuzey Kaliforniyadan Günay Brezilyaya kadar olan bölgee yaşarlar. Antillerde çok sayıda anol vardır. Anollerin çoğu yaşamak için ağaçları seçer. Uzun inc parmakları ve yapışkan yastıkcıklarıyla dallarda koşoşurlar. Birkaç cinsde ayak yastıkcıkları genişlemişdir. Bunlar paraşüt görevi yapar ve hayvanların hatırı sayılır yüksekliklerde aşşağıya güvenle inmelerini sağlar.Daha ender bir tür olan Küba su anolu akarsu kıyılarında yaşar. Korktuğu zaman suya dalarak taşların altına saklanır. Yine Kübada iki tür mağara anolude yaşamaktadır. Bunlardan birinin vücudu uçuk renkli ve yarı saydamdır. Gövdesinde uzunlamasına tuğla kırmızısı çizgiler vardır. Bu kertenkeleler yarasaların uğrak yeri olan kireç taşı mağaralarında bulunur. Bu anoller mağaraların giriş yerlerindeki alaca karanlık kısımlarda duvara asılırken görülür. Mağaralarda yaşayan diğer hayvanların aksine gündüzün en aydınlık zamanlarında dışarı çıkarlar. Mağarada yaşayan türlerin dışında anoller anollerin çoğu renk değiştirmeyi başarırlar. Bu yetenek çok defa abartılır ve anollerin yaprağın üstüne bırakılınca yeşil, kütüğün üzerine konunca kahverengi oldukları iddia edilir. Deneyler ve gözlemler anollerin renginin ısı, ışık yoğunluğu ve duygu durumuna bağlı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Fonun rengi anolleri bir dereceye kadar etkiler. Ama hayvanlar serin bir yere (10 C) götürüldükleri zaman fon ne olursa olsun, renkleri kahverengine döner. Eğer sıcaklık yükseltilirse (21 C) o zaman da yeşil olurlar ama ışıkların sönük olması şartıyla. Işık parlak olursa yine kahverengi kalırlar. Sonra tekrar sıcaklık 6-8 C arttırıldığında anollerin rengi uçuk yeşil olur. Işık ne duruda olursa olsun bu renkde kalırlar Renk değiştirme mekanizması değişik tür sürüngenlerde farklıdır. Bukalemunlarda renk değimesini sağlayan pigment hücrelerini sinirler yönetir. Bu yüzden bir bukalemun çok çabuk ren değiştirebilr. Anollerde ise hücreleri hormonlar kontrol eder. İntermedin adı verilen bu kimyasal haberciyi beynin alt kısmında bulunan pitüt bezi kana salar. Kan intermedini renk hücrelerine taşır. Hormon da, hücrelerin içlerindeki renk yoğunluğunu değiştirmesini sağlar. Bu, sinir sisteminin hareketine göre ağır bir işlemdir. Bu bakımdan anollerin renk değiştirmesi on dakika alabilir. Renk değişimini yöneten pitüt bezi beynin duygulardan sorumlu olan kısmına yakındır. Onun için erkeklerin renginin saldırganlıklarından etkilenmesine şaşmamak gerekir. Yeşil bir erkek anolun rengi bir dövüşü kazandığı zaman daha parlaklaşır. Kaybettiği zaman ise kahverengine döner. ÇİFTLEŞME DAVRANIŞLARI Erkek anol dişiden daha iri ve daha parlak renklidir. endine bir yer ayırır ve topraklarını diğer erkeklere karşı boyun torbasının renklerini göstererek ve zaman zaman da kavga ederek korur. Toprak kavgalarından başka bir de üst-ast düzeni vardır (bu duruma, ilk defa tavuklarda incelendiği için "gagalama sırası" adı verilir). Bu sistem de iri erkekler orta boyları, orta boylar da küçükleri ezer. Böyle çatışmalar pek kısa sürer. Çünkü daha zayıf olan erkek haddini bilir ve hemen geriler. Eşit güçte iki erkek, topraklarının sınırında karşılaştıklarında kavga daha ilgi çekici olur. Ama sonuç her zaman kesin gösükmeyebilir. İki rakip şişinerek yanyana birbirlerinin etrafında dönerler. Sonra biri gövdesini yerden kaldırarak parlak renkli boyun kesesini şişirir. Aynı zamanda kuyruğunu aşşağı yukarı sallar. Diğeri de aynı şeyi yapar. Anoller birkaç dakika bu pozda kaldıktan sonra tekrar dolaşmaya başlarlar. Bazen bu şekilde pek çok gösteri yapılır ve sonunda tarafların birbileri karşı duydukları ilgi söner. Uzaklaşıp giderler, mücadele kesin bir sonuca bağlanmamış olur. Anoller ender olarak dövüş ederler. Birbirlerini çeneleriyle yakalayarak tepinip dururlar. Sonunda biri kurtularak hızla kaçar. Böyle gösteriler ve boğuşmalar, gerçek kavgadan çok, bir korkutma ve kuvvet denemesidir. Erkek, boyun kesesini dişiyi çekmek için de kullanır. Eğer dişi razıysa, nazlı nazlı başını yan çevirir. Erkek ona arkadan yaklaşır. Çeneleriyle dişiyi ensesinden yakalar, sonra bacağını tutmak için art ayağını eşinin gövdesinin üstüne koyar. Kuyruğunu dişininkinin altına uzatır ve çiftleşme olur. Hayvanlar aleminde bir erkeğin tehdit olarak algıladığı ve saldırganca karşılık vediği bir hareketi, bir dişinin kur olarak algıladığı ve uysalca rıza gösterdiği sık görülür. Dişi kertenkele yumurtalarını hemen hemen her zaman toprağa bırakır. Bunun için ağaçtan inerek burnuyla yerde bir çukur kazar. Yumurtaları bu çukura bırakır. Yumurtalar yan kaçarsa hayvan bunları çukura iter. Sonra da deliği doldurur. Mağara anollerinin değişik bir yöntemleri vardır. Dişiler yumurtalarını mağara duvarlarının çatlaklarına ya da sarkıtların aralarına iki-yedi yumurtadan oluşan kümeler halinde bırakır. Anol her seferinde sadece bir ya da iki yumurta yapar. Onun için bu yığınların birkaç dişinin yumurtalrından oluştuğu anlaşılmaktadır. Dişi anol yumurtaların başında beklemez. Bunlar 6-10 hafta sonra çatlarlar.Çatlama döneminde yer anol yavrularıyla kaynar gibidir.
BİRÇOK DÜŞMAN Şahinler, kediler, firavun fareleri ve diğer birçok yırtıcı hayvan anolleri öldürürler. Bir deney sırasında 200 anol işaretlenmiş ve sonra bu sürüngenler salıverilmişlerdir. Bir yıl sonra bu sürüden sadece dördünün sağ olduğu görülmüş, onlar da sonraki 6 ay içerisinde ölmüşlerdir. Fazla çoğalan hayvanların çoğunda olduğu gibi, yavrulama ve ölüm oranı fazladır. Anollerden pek azı tam ergin çağa erişebilirler. Oysa bir anolün bir terraryumda 6 yıldan biraz daha uzun bir süre yaşayabildiği görülmüştür.
AYNAYA SALDIRI Diğer hayvanlarda olduğu gibi erkek kertenkelerde de kendisine ait yer duygusu çok güçlüdür. Anol zamanının önemli bir kısmını, bölgesine giren diğer erkelere karşı tehdit dolu gösteriler yapmaya ayırır. Bardabosda bir eve bir anol yerleşmişti. Ev sahipleri kertenkelenin kendi görüntüsüne nasıl bir tepki göstereceğini anlamak için, bir duvara ayna dayayarak bir deneye giriştiler. Hayvanı üç gün sonra aynanın karşısında kendi görüntüsüne karşı gösteri yaparken buldular. Hayvan, bunu bir saat çeyrek dakika sürdürdü. Ondan sonra hayali rakibine haddini bildirmek için hergün aynanın önüne gitti. Kertenkele, bu gösteriler arasında telaşla aynanın önünde gidip geliyor, ya da aynadaki görüntüsünü ısırmaya çalışıyordu. Bir kaç defa da sanki düşmanını arıyormuş gibi aynanın arkasına baktığı görüldü. Bazen bu durum hemen hemen üç saat sürüyor, sonunda hayvan iyice bitkinleşiyordu. Aynada sihirli bir kuvvet vardı sanki. Bir defa önüne geçince bir daha ayrılamıyor, kendi görüntüsünün etkisinde kalıyor, sanki büyülenmiş gibi oluyordu. Ancak biri odaya girip kendisini rahatsız ettiği zaman bu durum sona eriyordu. Sürüngen o zaman arka kapıdan çıkarak basamaklarda dinleniyor, arada sırada da yakındaki ağaçta ya da avlunun dibindeki duvarda dolaşan kertenkelelere boyun kesesini şişiriyordu. Genellikle bir saat içerisinde tekrar aynanın önüne dönüyordu. Ama bazen de saldırganca bir çıkış yaptıktan sonra gidiyor ve bütün gün dönmüyordu. Altı haftanın sonunda, anol, hala kendi görüntüsünün etkisinde gibiydi. Artık ayna önünde faal gösteriler yapmaktan vaz geçmişti ama, yine de bir aşşağı bir yukarı dolaşıyor, zaman zaman da kendi görüntüsünü ısırmaya çalışıyordu. Binde bir de bıyun kesesini şişiriyor fakat başka gösteri yapmıyordu. Bu, kertenkele için sunibir durumdu. Normal durumda ne bu kadar uzun süre gösteri yapar, ne de öylesine çabalardı. Çünkü ya o rakibini uzaklaştıracaktı ya da diğer onu. Bu denemenin önemi şuradadır: Anol için aynadaki görüntüsü arazisine girmiş başka bir erkekti. Anolün bu "diğer erkeği" hatırladığı, hayali rakibini pek unutamadığı anlaşılıyordu. Anolün evin bir başka tarafında, ya da arka kapının önündeki basamaklarda karnını doyururken ya da dinlenirken birdenbire yaptığı her şeyi yarıda bırakıp aynanın durduğu odaya koştuğu da olurdu. O zaman gövde gösterileri yeniden başlardı. Bu durum pencereler çarpan kuşların bir yönünün yorumlanması bakımından da önemlidir. Yani kertenkelenin aynada görüntüsünü gördüğü zaman onu rakip bir erkek saymasıyla da ilgili değildir. Anol kaç defa öbür odada ilgilenmesi gereken bir rakibi olduğunu hatırlamış gibi davranmışdır.
BAKIMI
Terraryum: 100*60*80 cm (boy*en*yükseklik) bir terraryum anolünüzün rahat bir şekilde gelişmesini ve strese girmemesini sağlayacaktır. Terraryumun karşılıklı iki tarafının ve üstünün bir kısımlarının sineklik, kafes vb. olması gerekir. İçeride oluşması gereken temiz hava sirkülasyonunu sağlayacaktır bu durum. Terraryumun bol bitkili olması anol için daha doğal bir ortam sağlayacaktır. Vaktinin çoğunu ağaçlarda geçiren anoller için, terraryumda tırmanabileceği yüksek alanlar yaratmak önemlidir. Taban malzemesi olarak sürüngen toprağı kullanılabilir. Her hayvanın bakımın da olduğu gibi anollerin bakımında da hijyen çok önemlidir. Dışkılar ve besin artıkları kısa zamanda terraryumdan uzaklaştırılmalıdır. Periyodik temizliğin yanı sıra 3 ayda bir komple bir temizliğe gidilmeli, taban malzemesi yenisiyle değiştirlimelidir. Dekorasyon için kullanılan malzemeler alalade, dışarıdan getirdiğimiz taş, kaya, kütük ve dallar olmamalıdır. Koyduğumuz herhangi bir aksesuarı dezenfekte edip, parazit, bakteri riskini ortadan kaldırmalıyız. Sıcaklık, Nem ve Aydınlatma: Terraryumun sıcaklığı 27-30 C derece arası olmalıdır. Kullanılacak taban ısıtıcı ve spot lambayla bu sıcaklıklar elde edilebilir. Spot lambayla oluşturalacak güneşlenme alanında sıcaklık 35 C dereceyi bulmalıdır. Ayrıca sürüngenimizin gerektğinde vücut ısısını düşürebileceği kısmen serin bölgeler olmalıdır. Nem için terraryumda bir su kabı bulundurmalıyız. İstediğinde içine girebilecek büyüklükteki su kabımız çok derin olmamalı, rahatça girip çıkabileceği bir şekilde olamalıdır. Su hergün tazelenmeli, suya dışkılanılması halinde su hemen değiştirilmeli, kap dezenfekte edilmelidir. Nemin istenilen düzeyde olması için günde birkaç kez terraryuma su püskürtülebilir. Uva ve uvb ışınları yayan, sürüngenler için kullanılan florasan ya da ampuller , anolün metabolizması için gerekli uv ışınlarını temin etmesi için gereklidir. 10-12 saatlik bir fotoperiyot anolün bu ihtiyacını karşılayacaktır.
Beslenme: Anoller canlı yemle beslenen, etçil sürüngenlerdir. Un kurtları, çekirgeler, cırcır böcekleri, yavru fareler yem olarak kullanılabilir. Ayrıca bazı meyve çeşitlerini de severek yerler. Haftada bir kalsiyum ve vitamin takviyesi uygulanmalıdır. | |
|