Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
miro
Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye

Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye



Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 125

Mesaj Puan : 27833
Rep Puanı : 2
Kayıt tarihi : 27/10/09 Yaş : 49

Nerden : sinop
Lakap : Göklerin Efendisi
GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Empty
MesajKonu: GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH   GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH EmptyPtsi Ara. 28, 2009 12:14 pm

GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH








Kalıtım bilimi (genetik) basitce, ana ve babanın özelliklerinin
yavrulara nasıl aktarıldığını araştıran bilim dalıdır diye tanımlanır.
Bu konunun iyi bilinmesi yanıt aradığımız bazı soruların acıklanmasını
sağlayacaktır. Kalıtım konusunda bilinenler henüz sınırlıdır. Yinede,
özellikle son yüzyılda bu konuda dev adımlar atılmıştır.

Canlılarla uğraşan bütün dallarda olduğu güvercin yetiştiriciliği için de kalıtım ve



ıslahı
çok önemli bir konudur. Zira istenen özellikte kuşlar elde etmek için
kalıtım kurallarını bilmek gerekir. Genellikle kuşcularımız arasında
özelliklerin ana ve babadan yavrulara rastgele aktarıldığı fikri
yaygındır. Bir yavrunun yedi göbek uzaklıktaki dede veya ninesine
benzeyebileceği söylentisi bunun kanıtıdır. Halbuki her bir özelliğin
ana ve babadan yavruya geçme yolu farklılık gösterir. Öyleki, biz bu
konuları iyi kavrarsak bazı özellikler için yavruların göstereceği
karakterleri tahmin edebiliriz. Konuların daha iyi anlaşılabilmesi için
öncelikle tüm canlılar için geçerli olan kalıtım kurallarına kısaca göz
atılmasında ve bazı terimlerin acıklanmasında yarar vardır.
Bütün
canlıların vücutları bilindiği gibi ancak mikroskopla görülebilen
hücrelerden meydana gelmiştir. Bu hücrelerin her birinde, çekirdek adı
verilen yapıların içerisinde o canlının planı bulunur. Her bir özelliği
belirleyen ve kromozom adı verilen iplikcikler üzerinde bulunan
bölümlere gen denir. Yani genler bir araya gelip kromozomları
oluşturur. Kromozomlar hücre çekirdeğinde çiftler halinde bulunurlar.
Bunların biri babadan, diğeri ise anadan gelir. Genlerin kromozom
üzerinde bulunduğu yere lokus adı verilir. Her canlı türünün kromozom
sayısı farklıdır. Örneğin insanlarda 23 çift, sığırda 30 çift, köpekte
39 çift, arıda 16 çift ve güvercinde 21 çift kromozom bulunur.

DOMİNANT (BASKIN), RESSESİV (ÇEKİNİK)
Avusturyalı
bir papaz olan Mendel, geçen yüzyılda bezelyeler üzerinde bazı
çalışmalar yapmıştır. Araştırdığı konuların değeri ölümünden sonra
anlaşılmış ve klasik genetiğin babası
olarak anılmaya başlanmştır.
Mendel,
düz ve buruşuk tohum yapılarına sahip iki bezelye varyetesini
melezleyerek bunlardan meydana gelen yeni bitkilerin tohumlarının düz
olduğunu görmüştür. Halbuki bundan önce bu tür çaprazlamalardan her iki
özelliğin karışımı özellikler taşıyan canlılar elde edileceğine
inanılıyordu.
Burada görüldüğü gibi aynı özelliğin farklı olarak
ortaya çıkmasını sağlayan genlere birbirinin alleli (eşgeni) denir.
Mendel'in yaptığı deneyde görüldüğü gibi düz tohumluluk geni buruşuk
tohumluluk geninin etkisini göstermesini engellemiştir. Bunun gibi
herhangi bir özelliği etkileyen genin, o özelliği farklı yönde
etkileyen allelinin etkisini göstermesini engelliyorsa, bu gen alleli
üzerine dominanttır (baskındır). Diğer gen ise (bezelyelerde buruşuk
tohumluluğa yolaçan gen) resesivdir (çekinik). Buna güvercinlerden
örnek vermek gerekirse tepesizlik özelliği tepeliliğe göre dominanttır.
Yani bir güvercin anasından tepesizlik genini, babasından ise tepelilik
genini alırsa kendisi tepesiz olur.
Bir genin birden fazla alleli
olabilir. Aynı gen bu allellerinden bazılarına göre dominantken
diğerlerine göre resesiv özellik gösterebilir.
Genler genelde
harflerle sembolize edilirler. Ancak bütün özelliklerin yabani
formlarda görülen biçimini determine eden genler (+) ile gösterilirler.

İNTERMEDİYER KALITIM
Mendel'den
sonra bazı araştırmacılar bazı özelliklerin bu kurallara uymadığını
belirlediler. Bu araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda, ana ve babada
farklı olan bir özelliğin yavrularda her ikisinin de çıkmadığını
saptamışlardır. Bu şekilde yavrular bir özellik bakımından ebeveynlerin
her ikisine de benzemiyor, ana ve babanın özelliklerinin karışımı bir
durum gösteriyorlarsa buna intermediyer kalıtım adı verilir. Bu kalıtım
şeklinde bir özelliği farklı yönde etkileyen allel genlerin etkisi
eşittir.
Bu tür bir kalıtıma İspanyol kökenli Andaluz ırkı tavuğun
renk kalıtımında görmek mümkündür. Bu tavuklarda beyaz ve siyah tüy
rengine sahip ebeveynlerden mavi tüy rengine sahip yavrular elde
edilir. Yine güvercinlerden örnek verilmek istenirse, paçalı ve paçasız
ana babadan tozluk yada yarım paça olarak adlandırılan ve parmakları
tüysüz, ayağın diğer yerleri tüylü yavrular elde edilir. Aynı şekilde
kafa ve kuyruğu renkli (siyah, mavi veya kırmızı olabilir) diğer
yanları beyaz olan kelebek ırkı güvercinlerde de renk kalıtımı
intermediyerdir. Zira ebeveynlerden biri siyah diğeri beyaz olan
kuşların yavruları kafa-kuyruk tabir edilen renkte olurlar. Kafası ve
kuyruğu renkli kuşlar birbirileriyle çiftleştirilirlerse yavrular 1/4
ihtimalle siyah, 1/4 ihtimalle beyaz ve 2/4 ihtimalle kafa-kuyruk
renkli yavrular elde edilir.

HOMOZİGOT ve HETEROZİGOT
Mendel'in
düz ve buruşuk tohumlu bezelyeleri çaprazlayarak yalnızca düz tohumlu
bezelyeler elde ettiğini daha önce anlatılmıştı. Daha sonra bu yavru
dölleri birbirleriyle çaprazladı. Bunlardan elde ettiği bezelyelerden
ise 4'te birinin buruşuk tohumlu olduğunu gördü. Buradan ilk
ebeveynlerde (düz ve buruşuk tohumlu bezelyeler) görülen
özelliklerin ikinci generasyonda ortaya çıkabileceğini ortaya koydu.
Yukarıda
anlatıldığı gibi bir canlıda herhangi bir özelliği belirleyen genin
alleli ile birlikte bulunması, o canlının ele alınan özellik bakımından
heterozigot olduğunu gösterir. Bunun tersine yine bir özelliği
belirleyen bir çift genin o özelliği aynı yönde etkileyen genler olması
durumu ise homozigot olarak tanımlanır. Yani eğer bir özellik için ana
ve babadan aynı yönde etkili genler gelirse, o yavru o özellik
bakımından homozigottur denir. Aksi takdirde, yani anadan ve babadan
bir özelliği farklı yönlerde etkileyen genler gelirse, o yavru o
özellik bakımından heterozigottur.
Güvercinlerde tepesizlik
tepeliliğe dominanttır (baskın). Buna göre tepeli bir kuş ile tepesiz
bir kuştan olma yavrular tepesiz olurlar ancak tepelilik özelliğini de
taşırlar. Yani bu yavrular tepe özelliği bakımından heterozigotturlar.
Bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu yavrular 1/4
ihtimalle tepeli olur. Bu anlatılanlara dayanılarak herhangi bir
özellik bakımından homozigot olan ebeveynlerden, o özellik bakımından
farklı yavrular alınamaz. Yani tepesizlik özelliği bakımından homozigot
olan kuşlardan tepeli yavru alınamaz.

GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo1
Tepeli
bir güvercin (cr cr ile gösterilir) ile tepesiz (+ + ile gösterilir)
bir güvercinin çiftleştirilmesi sonucu tüm yavrular tepesiz olurlar
ancak tepelilik genini taşırlar (cr +).

GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo2Sarı
bir erkek ile kırmızı bir dişiden alınabilecek yavruların dağılımı
(renk açma geni d ile, alleli ise + ile gösterilmektedir).

TEMEL RENKLER
Bir güvercinin rengi sahip olduğu şu genlere göre belirlenir:
a) Temel renk geninin ne olduğu,
b) Taşıdığı işaret geni,
c) Bunların dışında renge etkili olan genler.
Temel
renklerden, diğerleri üzerinde baskın olanı posta güvercini kırmızısı
olarak da isimlendirilir. İşaret bulunan kuşlarda (çakmak yada şerit),
bu işaretlerin kırmızı, diğer kısımların gri olmasına yolaçar. İleride
göreceğimiz renk yayma geni ile birlikte bulunması halinde güvercinin
kuyruk ve el kanat teleklerinin rengi gri, diğer yerleri koyu bir
kırmızı olur. Kırmızı şeritli kuşlar birçok yörede "şekeri" adıyla
anılırlar. Bundan sonra bu renkten, diğer kırmızı ile karışmaması
bakımından, baskın kırmızı (BA ile sembolize edilir) olarak
bahsedilecektir.
İkinci temel rengimiz ise siyahtır (+ ile sembolize
edilir). Siyah, güvercinlerde en fazla karşılaşılan temel renktir.
Mavi, çakmaklı, miske, sabuni, küllü, siyah galaça, siyah baska vb.
güvercinlerin hepsi siyah temel rengini taşırlar.
Üçüncü ve
diğerlerinin her ikisine göre çekinik olan temel renk ise kahverengidir
(b ile sembolize edilir). Birçok yerde bu renk çikolata olarak bilinir.
Bu renge güvercinlerde nadiren rastlanır.
Temel renkler cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izlerler.

İŞARETLER
İşaret
sözcüğü ile mavi, sabuni ve baskın kırmızı renkli kuşların kanat
üzerinde bulunan ve kuşcular arasında şerit, çubuk, kolon olarak
isimlendirilen koyu renkli çizgiler ile
çakmaklı
ve miske kuşlarda yine kanat üzerinde bulunan pul şeklindeki koyu
renkli tüyler anlaşılmaktadır. Bu iki işaret geninden pullar şerite
baskındır. Her iki işarete göre ressesiv olan allelleri ise
işaretsizlik genidir.
Pulların yoğunluğu da farklı işaret olarak
algılanır. Öyleki, bu pulların çok sık ve renklerinin çok koyu olması
durumunda kuş siyah olarak algılanabilir. Bunlar gerçek siyah kuşlardan
ancak kuyruğunun, özellikle yan teleklerinde maviliğin bulunması ile
ayırt edilirler.
Yukarıda belirtildiği gibi yoğun pul (yoğun
çakmaklı, yoğun tekir; CT ile sembolize edilir) işareti diğerlerine
göre dominanttır. Bu işareti taşıyan kuşlar hemen hemen siyah olurlar,
Kanat ve telek tüyleri biraz daha açık renktedir. Bundan sonra normal
pul (çakmaklı, tekir; C ile sembolize edilir) işareti, daha sonra şerit
(+ ile sembolize edilir) ve bunların hepsine göre ressesiv olan allel,
işaretlerin bulunmaması durumudur (c ile sembolize edilir).
Bu lokusta bulunan işaret genleri dölden döle geçerken cinsiyete bağlı olmayan bir yol izlerler.

RENK YAYMA GENİ
Dominant
olan renk yayma geni S harfiyle sembolize edilir. İşaret genlerinden
farklı bir lokusta olmasına rağmen bu genin varlığı işaretlerin
etkisinin örtülmesini sağlar. Bir kuş renk yayma genini yalnızca
anasından veya babasından dahi almış olsa, yani bu gen yeri bakımından
heterozigot halde bulunması durumunda bile işaret ne olursa olsun
(çakmak, şerit gibi) eğer temel renk siyahsa güvercin siyah olur; temel
renk baskın kırmızı ise kuş kuyruk ve el kanat telekleri hariç kırmızı
olur. Bu şekilde, bir özelliğin allel olmayan genlerce etkilenmesi yada
allel olmayan genlerin birbirlerini etkilemesi genetikte epistasi
olarak isimlendirilir.
Ebeveynlerin yalnızca birisinden renk yayma
genini almış, yani bu gen bakımından heterozigot durumda olan bir kuşun
işaretleri belli belirsiz görülebilir. Birçok kuşun rengindeki matlık
buradan kaynaklanmaktadır.

TEMEL RENK, İŞARET VE RENK YAYMA GENİ ÜZERİNE ÖRNEKLER
Soru: Çakmaklı (tekir) dişi bir güvercin hangi temel rengi, ne durumda taşır?
Yanıt:
Temel renk cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izlediği için babasından
aldığı bir tek siyah genini (Z+W) taşır. Ancak bunun karşılığı olmadığı
için, yani anasından Z kromozomunu almadığından dolayı bu gen
bakımından homozigottur.
Soru: Aynı kuşun işaret geni nedir?
Yanıt:
Bu kuş ebeveynlerinden birinden pul işaretini (C) almıştır. Ancak diğer
ebeveyninden ne aldığı, kuşun dış görünüşünden (fenotip) anlaşılamaz.
Diğer gen şerit (+) veya işaretsizlik (c) olabilir. Ülkemizde
yetiştirilen güvercin ırkları içerisinde işaretsiz kuşlara pek
rastlanmamaktadır.
Soru: Bu hayvan renk yayma geni bakımından ne durumdadır?
Yanıt: Çakmaklı olduğuna göre, yani renginde pul işareti belli olduğu için bu kuş renk yayma genini taşımaz (+ +).
Soru: Siyah erkek bir güvercin hangi temel rengi, ne durumda taşır?
Yanıt:
Siyah olduğu için mutlak surette ebeveynlerinin birisinden siyah temel
renk genini almıştır. Diğerinden ise siyah genini de almış olabilir,
kahverengi genini de almış olabilir. Yani bu gen bakımından homozigot
mu yoksa heterozigot mu olduğu anlaşılamaz.
Soru: Kuşun işaret geni nedir?
Yanıt:
Kuş düz siyah renkli olduğu için hangi işaret genini taşıdığını
bilemeyiz. İşaret genleri bakımından bütün olasılıklar geçerlidir.
Soru: Renk yayma geni bakımından bu güvercin ne durumdadır?
Yanıt:
Kuşun renginin düz siyah olmasından, bu kuşta renk yayma geninin
varlığını anlarız. Ancak renk yayma geninin dominant bir gen olması
nedeniyle homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi olduğu
anlaşılmaz.
Buraya kadar anlatılanlara dayanılarak anaları ve
babaları bilinmeyen mavi erkek bir güvercin ile baskın kırmızı (kanat
ve kuyruk telekleri gri) dişi bir güvercinin çiftleşmesinden meydana
gelecek yavruların olası renklerini tahmin etmeye çalışalım:
Mavi
erkek, temel renk olarak en azından birinden siyah renk genini
almıştır. Tabiki, her iki ebeveynden de siyah renk genlerini almış
olabilir. Bu erkek temel renk olarak yavrularına ya siyah rengini
geçirecektir veya eğer diğer gen kahverengiyse bu rengi aktaracaktır
(siyah temel rengi kahverengi temel rengine göre baskın olduğu için bu
erkek kuş siyah temel rengi ile birlikte yalnızca kahverengi temel
rengini taşıyabilir). Temel renkler cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu
izlediği için baskın kırmızı dişi kuş yalnızca babasından aldığı baskın
kırmızı renk genini taşır. Zira anasından cinsiyet kromozomu almaz. Bir
kuşun erkek olması için hem anasından hemde babasından cinsiyet
kromozomunu alması gerekir. O halde baskın kırmızı dişi kuş erkek
yavrularına baskın kırmızı renk genini geçirir. Bu renk geni diğer
temel renklerin ortaya çıkışını engellediği için erkekler baskın
kırmızı olur. Dişi yavrular babalarından ya siyah temel renk genini
yada diğer bilinmeyen temel renk genini alacaklardır.
Mavi erkeğin
işaret özelliğini belirleyen genlerden birisi şerittir. Diğeri ya şerit
genidir yada işaretsizlik genidir. Bu nedenle yavrularına ya şerit
genini yada eğer diğeri işaretsizlik geni ise bunu geçirecektir. Dişi
kuşun ise düz baskın kırmızı olması nedeniyle işaretleri bilinmez. Bu
nedenle yavrularına hangi işareti aktaracağı da bilinimez. Bu nedenle
yavruların işaret bakımından yarısının ne olacağı bilinemezken diğer
yarısı şeritli olacaktır.

Mavi erkek bir güvercin ile baskın kırmızı dişi bir güvercinin renk genlerinin sembollerle gösterimi.

GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo4
EG: Erkek Güvercin DG: Dişi Güvercin EY: Erkek Yavru

DY: Dişi Yavru TRG: Temel Renk Geni

İG: İşaret Geni RYG: Renk Yayma Geni
B: Baskın Kırmızı Geni S: Renk Yayma Geni
+: Yabani Formu ?: Bilinmiyor anlamında

Erkek
kuşta renk yayma geni bulunmaz. Zira eğer bir tane dahi bulunsaydı bu
kuşun rengi siyah olmalıydı. Dişi kuş ise düz baskın kırmızı renkte
olduğu için en azından bir tane renk yayma geni taşımaktadır.
Yavrularına ise ya renk yayma genini geçirebilir yada, eğer diğer gen
renk yayma geninin yabanisi ise bunu geçirebilir.
Bu anlatılanlara
dayanılarak ve yukarıdaki tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı gibi
erkek yavruların, baskın kırmızı şeritli (şekeri) veya düz baskın
kırmızı, dişi yavruların ise mavi, kahverengi şeritli, düz kahverengi
veya siyah olabileceklerini tahmin edebiliriz.

ÇEKİNİK (RESSESİV) KIRMIZI
Taklacı
güvercin ırklarında diğerlerine nazaran daha sık rastlanan bu renk
baskın kırmızıdan bütün vücudunun kırmızı olması ile ayrılır. e harfi
ile sembolize edilen bu gen homozigot halde bulunduğu zaman diğer renk
ve renkle ilgili hemen hemen tüm genleri örter. Yani temel rengi,
işareti, renk yayma geni ne olursa olsun e e genlerini taşıyan güvercin
kırmızı olur. Aynı zamanda bu genleri taşıyan güvercinin gaga ve göz
renkleri beyaz olur.
Çekinik kırmızının kalıtımına tablo 5'de bir örnek verilmiştir.
GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo5
GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo6 EG: Erkek Güvercin DG: Dişi Güvercin EY: Erkek Yavru

DY: Dişi Yavru TRG: Temel Renk Geni

İG: İşaret Geni RYG: Renk Yayma Geni
B: Baskın Kırmızı Geni S: Renk Yayma Geni
+: Yabani Formu ?: Bilinmiyor anlamında

Erkek
kuşta renk yayma geni bulunmaz. Zira eğer bir tane dahi bulunsaydı bu
kuşun rengi siyah olmalıydı. Dişi kuş ise düz baskın kırmızı renkte
olduğu için en azından bir tane renk yayma geni taşımaktadır.
Yavrularına ise ya renk yayma genini geçirebilir yada, eğer diğer gen
renk yayma geninin yabanisi ise bunu geçirebilir.
Bu anlatılanlara
dayanılarak ve yukarıdaki tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı gibi
erkek yavruların, baskın kırmızı şeritli (şekeri) veya düz baskın
kırmızı, dişi yavruların ise mavi, kahverengi şeritli, düz kahverengi
veya siyah olabileceklerini tahmin edebiliriz.

ÇEKİNİK (RESSESİV) KIRMIZI
Taklacı
güvercin ırklarında diğerlerine nazaran daha sık rastlanan bu renk
baskın kırmızıdan bütün vücudunun kırmızı olması ile ayrılır. e harfi
ile sembolize edilen bu gen homozigot halde bulunduğu zaman diğer renk
ve renkle ilgili hemen hemen tüm genleri örter. Yani temel rengi,
işareti, renk yayma geni ne olursa olsun e e genlerini taşıyan güvercin
kırmızı olur. Aynı zamanda bu genleri taşıyan güvercinin gaga ve göz
renkleri beyaz olur.
Çekinik kırmızının kalıtımına tablo 5'de bir örnek verilmiştir.

GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Tablo7
Kırmızı
bir güvercin (e e) ile kırmızılık geni taşımadığı kesin olarak bilinen
herhangi farklı renkli bir güvercinin (+ +) yavrularının tamamı kırmızı
dışında bir renkte olurlar.
Eğer bu yavrular aralarında
çiftleştirilirlerse elde edilecek yavrular 1/4 ihtimalle kırmızı 3/4
ihtimalle diğer renkten olurlar.

Bu
renkteki kuşların birçoğunda temel rengin siyah olduğu bilinmektedir.
Ancak bu durum şart değildir. Yani kırmızı renkli bir güvercinin hangi
temel renk genini, hangi işareti vb. genleri taşıdığı bilinemez. Ancak
kırmızı renkli yavrular elde etmek için mutlaka ana ve babasında
kırmızı renk geni bulunması gerekir. Yani tek bir kırmızı renk geni
diğer renklerin etkisini örtmez.

RENK (TONUNU) AÇMA GENİ
Bu
gen ile birlikte çekinik kırmızı genlerini taşıyan kuşlar sarı olurlar.
Aynı şekilde mavi kuşlar sabuni, çakmaklı kuşlar miske, siyah kuşlar
ise zeytini rengini alırlar.
Bu gen cinsiyete bağlı ressesiv bir
kalıtım yolu izler. Bu geni taşıyan yavrular yumurtadan çıkar çıkmaz
tanınabilirler. Zira bunların hav tüyleri çok seyrektir.
Bu gen ile ilgili bir örnek verelim. Zeytini bir güvercinin rengini belirleyen genler şunlardır:
1. Temel renk siyah (erkekse + + veya +b, dişiyse +--)
2. İşaret geni için bütün kombinasyonları taşıyabilir(CTCT, CTC,CT+, CTc, CC, C+, Cc, ++, +c, cc).
3. Renk yayma genini homozigot veya heterozigot halde taşır (SS, S+).
4. Çekinik kırmızı geni ya hiç bulunmaz yada heterozigot halde bulunabilir (++, e+).
5. Renk açma geni homozigot durumda bulunur (erkekse dd, dişiyse d--).

BEYAZ
Güvercinlerde
beyaz rengin ortaya çıkmasında birçok farklı gen kombinasyonu rol
oynar. Bu nedenle beyaz rengin kalıtımı hakkında bilinenler henüz pek
yeterli değildir. Yine aynı sebepten beyaz bir güvercin ile farklı
renkte bir güvercinin çiftleştirilmesinden ne renk yavruların
alınabileceğini tahmin etmek çok zordur. Bu durum özellikle göz rengi
de beyaz olan kuşlar için daha fazla geçerlidir.
Ancak bunlardan
farklı olarak ressesiv bir kalıtım yolu izleyen ve siyah göz ile
birlikte ortaya çıkan beyaz rengin (zwh) diğer beyaz renklerle bir
ilişkisi yoktur.

ALACALIK
Beyaz
güvercinlerin yanında farklı renklerde alaca renkli güvercinlerede
rastlanmaktadır. Bu güvercinlerin üzerinde bulunan beyaz renk dışındaki
renkler aynı daha önce anlatılan
düz renkli kuşlardaki gibi dölden döle geçer. Ancak beyazlık hemen hemen herzaman bulunur.
Renkli
kafa, kanatlar ve kuyruk ve beyaz göğüs aynen siyah gözlü beyazlarda
olduğu gibi çekinik (ressesiv) bir kalıtım yolu izler.
Kelebek ırkı
güvercinlerde görülen renkli kafa ve kuyruk (kara kuyruk, kara baş,
altınbaş), intermediyer bir kalıtım yolu izlemektedir. Zira bu kuşlarda
siyah ve beyaz renkli ana babadan, kafa, kuyruk renkli yavrular elde
edilmektedir. Ancak beyaz renkli kuşların aralarında çiftleştirilmeleri
sonucu yalnızca beyaz yavrular, siyahlardan ise yalnızca siyah yavrular
alınabilir. Fakat kafa ve kuyruğu renkli kuşların aralarında
çiftleştirilmeleri sonucu beyaz, siyah ve kafa, kuyruğu renkli yavrular
elde edilebilir.
Bunların dışında da farklı alaca renkli kuşlar
bulunmaktadır. Bunların kalıtımı konusunun oldukca karmaşık bir yol
izlediği tahmin edilmektedir.

DİĞER ÖZELLİKLERİN KALITIMI

GAGA

Her
ne kadar gaga uzunluğunun kalıtım yolu tam anlamıyla açıklanmamış olsa
da bazı çalışmalar ve gözlemler gaga uzunluğunun birden fazla gene
bağlı olduğunu göstermektedir. Bunun gibi tek başına etkileri küçük
ancak bir araya geldiklerinde belli bir özelliği determine eden genlere
eklemeli genler, bu kalıtım biçimine ise çok genli kalıtım adı verilir.
Buna
göre kısa gagalı bir güvercin ile uzun gagalı bir güvercinin
yavrularının gagaları orta uzunlukta olur. Bu yavruların aralarında
çiftleştirilmeleri sonucu ise farklı uzunlukta gagaya sahip yavrular
elde edilir.
Gaga uzunluğunu 6 çift genin etkilediğini varsayalım.
Kısa gagalı kuşu aabbcc ile sembolize edelim ve bunun gaga uzunluğunu 5
mm olduğunu düşünelim. Uzun gagalı kuşları ise AABBCC ile sembolize
edelim ve uzunluğunun 17 mm olduğunu varsayalım. Bunların
çiftleştirilmelerinden AaBbCc genetik yapısında yavrular elde edilir ve
gaga uzunlukları 11 mm olur. Buradan her baskın genin (A, B, C) gaga
uzunluğuna 2 mm etkide bulunduğunu görebiliriz. Bu yavruların
çiftleştirilmelerinden ise alınacak yavruların gagalarının uzunlukları
aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi 1/64'ü 17 mm, 6/64'ü 15 mm,
15/64'ü 13 mm, 20/64'ü 11, 14/64'ü 9 mm, 7/64'ü 7 mm ve 1/64'ü de 5 mm
olur.

TÜY ŞEKİLLERİ
Kuyruk şekli ve kuyruk
telek sayısının da gaga uzunluğunda olduğu gibi kalıtımı tam olarak
açıklığa kavuşturulamamıştır. Tavus ırkı güvercinlerle normal kuyruklu
güvercinlerin çiftleştirildiği bazı araştırmalarda elde edilen melez
(F1) yavruların kuyruk telek sayılarının ebeveynlerin telek sayılarının
ortalaması olduğu, yani intermediyer bir kalıtım yolu izlediği
bildirilmektedir.

Üç farklı yerde bulunan 6 genin etkili olduğu
bir özellikte, bu üç lokusta da heterozigot genotipte bulunan iki
bireyin çiftleşmesinden meydana gelecek genotipler (aynı sayı ile
belirtilen genotiplerin etkisi eşittir).

Paçanın
intermediyer bir kalıtım yolu izlediğini biliyoruz. Ancak paça şekil ve
büyüklüklerinin farklı bir kalıtım yolu izlemektedir. Paça büyüklüğü
üzerinde iki genin etkili olduğu ve bunların tek başına bir kuşta
bulunması normal bir paçaya, her ikisinin de bulunması halinde ise
büyük paça meydana gelmektedir.
Tepe özelliği çekinik bir kalıtım yolu izlemektedir.

DİĞER BAZI ÖZELLİKLER
Güvercinlerde
takla atmanın genetik mekanizması üzerine yapılan araştırmalar bunun
cinsiyete bağlı olmayan ve çekinik (ressesiv) bir gen tarafından
meydana getirildiği tezini desteklemektedir. Ancak taklacı güvercin
ırklarında (Mardin, Tekirdağ Yerli Taklacısı, İzmir Taklacısı vb.)
görülen takla çeşitliliğine, takla atmayı determine eden genin yanında
farklı lokuslarda yer alan başka genlerin de etkili olduğu
görülmektedir.
Kanatların kuyruk üzerinde toplanması ve
kuyruküstünün (kuyruğun üzerinde yer alan yağ bezesi) bulunması
özellikleri cinsiyete bağlı olmayan baskın bir kalıtım yolu izlerler.
Bunların tersi, yani kanatların düşürülmesi ve kuyruküstünün
bulunmaması çekinik bir kalıtım yolu izlemektedir.

KANTİTATİF ÖZELLİKLER
Kantitatif
özellik dendiğinde ölçülebilen, görünümü yani fenotipi yalnızca genlere
bağlı olmayan, ortaya çıkışı çevre koşulları tarafından etkilenen
özellikler anlaşılmaktadır. Bu özelliklere güvercinlerden örnek vermek
gerekirse, boyları, ağırlıkları, takla yoğunlukları, uçuculuk
özellikleri, yavrularının yeme düşme süresi gibi birçok özellik
sayılabilir.
Kantitatif özellikler genellikle birden fazla gen
tarafından determine edilirler. Bu nedenle yavrulara geçme
mekanizmaları da oldukca karmaşıktır. Bu özellikleri determine eden
genlerin durumunu doğrudan bilmeye şu an olanak olmadığı için, bu
konudaki çalışmalar bilimsel tahmin yöntemlerine dayanır. Bu tahmin
yöntemleri uygulandığında istenen bazı kantitatif özelliklerin
istediğimiz yönde iyileştirilmesi mümkündür.

GENETİK ISLAHIN TEMEL YÖNTEMLERİ
Arzulanan
kalitatif veya kantitatif özelliklerin kuşlarda bir araya getirilmesi,
yanı genetik ıslaha ilişkin günümüzde hayvancılıkta kullanılan bazı
yöntemler bundan sonraki konularda verilecektir. Güvercinin doğal
olarak diğer hayvanlardan farklı olan biyolojisinin (beslenmesi,
kuluçka süresi, eşleşmesi gibi özellikler biyolojisini oluşturur)
gereği bazı yöntemler önerilecektir. Ancak verilen yöntemler anahtar
niteliğindedir. Her yetiştirici bu anahtarları kendi koşullarına göre
istediği şekilde kullanabilir. Bunları iyi kavrayıp, kendi koşullarına
uydurup, en iyi şekilde uygulayan yetiştirici bunun yararını çok kısa
bir süre içerisinde görecektir.

SELEKSİYON
Kelime anlamı seçmek demek olan seleksiyon, hayvancılıkta gelecek generasyonun ana ve babalarının (ebeveylerini)
belirlenmesi
demektir. Genetik ıslahta başarılı olabilmek için rastgele hayvanların
seçilmemesi gerekir. Bu bağlamda bütün hayvanlardan yavru almak da
uygun değildir. Başarı için ikinci kural ise hedefin iyi
belirlenmesidir. Bir diğer kural da ıslah edilecek materyalin (kanarya,
muhabbet kuşu, güvercin vb.) iyi tanımasıdır. Özellikle materyalin
ırkını veya iyileştirmek istediğimiz özelliğini iyi bilmemiz gerekir.
Ayrıca o özelliğin kalıtım yolunun da belirlenmesi gerekir.
Genetik ıslahda seleksiyon başlıca şu şekillerde uygulanır.
1. Hayvanların kendi özelliklerine göre,
2. Hayvanların ana ve babalarının özelliklerine göre (soykütüğüne göre),
3. Hayvanların yavrularının özelliklerine göre,
4. Aile (familya) özelliklerine göre.
Kuşculukta
güvercinler genellikle kendi özelliklerine göre değerlendirilirler.
Halbuki yukarıda sayılan uygulamaların da dikkate alınması başarıyı
arttırır. Hatta mümkünse belirtilen bu dört uygulamadan da yararlanmak
gerekir.
Bu uygulamalar içerisinde anılan aile özelliklerine göre
seleksiyon akraba kuşların özelliklerinin ortalamalarına göre
seleksiyon yapılmasıdır. Buna göre ele alınan özellikler bakımından
ortalaması en iyi olan birbirine akraba kuşların tümü, iyi veya kötü
olmalarına bakılmaksızın damızlığa ayrılırlar. Eğer bu şekilde yapılan
seleksiyon sonucu elinizde fazla sayıda kuş bulunursa, o takdirde
aileler içerisindeki en iyi kuşları damızlıkta kullanınınz.
Öncelikle bir çift genin etkili olduğu özelliklerin kuşlarımızda sabitleşmesi için hangi yolları kullanabileceğimizi görelim.

CİNSİYETE BAĞLI OLMAYAN BASKIN (DOMİNANT) BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON
Olumlu
ve yetiştiriciler açısından önemli birçok özellik cinsiyete bağlı
olmayan baskın bir kalıtım yolu izlemektedir. Böyle özelliklerin
fenotipten (dış görünüş) homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi
olduğunu tahmin etmek mümkün olmadığı için, bu tür özelliklerin
herhangi bir hayvan sürüsünde veya grubunda fikse edilmesi
(sabitlenmesi) oldukca güçtür. Baskın özelliklerin genotipte
heterozigot halde mi yoksa homozigot halde mi olduğunun
belirlenebilmesi ancak test çiftleştirmesi sonucu mümkündür.
Test
çiftleştirmesi, cinsiyete bağlı olmayan baskın gene sahip bir güvercin
ile aynı özelliğe farklı bir yönde etki eden çekinik (ressesiv) bir
gene sahip güvercinin çiftleştirilmesidir. Eğer bu çiftleştirmeden elde
edilen yavrulardan birinde dahi çekinik özellik görülürse, baskın gene
sahip ebeveynin bu gen bakımından heterozigot durumda olduğu anlaşılır.
Tersi durumda, yani yavrulardan hiçbiri çekinik özelliği göstermezse
baskın gene sahip kuşun bu gen bakımından homozigot halde olduğunu
anlarız. Cinsiyete bağlı olmayan baskın özelliğe sahip güvercinleri
damızlığa ayırırsak, kümesimizde üzerinde çalıştığımız geni sabitlemiş
oluruz.
Ancak yukarıda anlatılan yol oldukca zaman alıcıdır ve
ayrıca kesin değildir. Zira bir kuştan heterozigot halde olduğu halde
test çiftleştirmesi sonucu tesadüfen yalnızca baskın özelliğe sahip
yavruların alınması mümkündür. Bu nedenle baskın özelliğin
sabitleştiğine inandığınız bir sırada kümesinizde çekinik özelliğe
sahip bir yavrunun görülmesi olasılığı herzaman vardır. Test
çiftleştirmesinde elde edilen yavru sayısı arttıkca başarı da artar.
Her
ne kadar kesin bir sonuç vermese de, bu tür bir yöntemle çekinik genin
kuşlarınızın yavrularında ortaya çıkma olasılığını azaltabilirsiniz.
Biz buna bilimsel olarak bir genin frekansının düşürülmesi diyoruz.
Aynı
kalıtım mekanizmasına sahip bir özelliğin yetiştirdiğiniz güvercin
ırkında bulunmaması durumunda ise başka bir ırktan bu özelliğin
alınması oldukca kolaydır. Bu durumda yapacağınız tek şey kendi
yetiştirdiğiniz ırktan, o ırkın özelliklerini en iyi temsil eden
kuşlarla, farklı ırktan ancak istediğiniz ve cinsiyete bağlı olmayan
baskın bir kalıtım yolu izleyen özelliği taşıyan kuşları
çiftleştirmektir. Bunlardan alacağınız yavruların (eğer farklı ırktan
olan kuş bu özellik bakımından homozigot durumda ise) hepsi istediğimiz
özelliği taşırlar. Alınan bu yavrular (F1) tekrar yetiştirdiğiniz ırk
kuşlarla çiftleştirilirler. Bunlardan ise 1/2 oranında ırkınıza katmak
istediğiniz geni taşıyan yavrular elde edilir. Bu yavrular melezlerin,
yani F1'lerin geriye çiftleştirilmesi sonucu elde edildikleri için G1
ile sembolize edilirler. G1'lerin tekrar yetiştirdiğiniz ırk kuşlara
verilmesinden ise G2 ile sembolize

Cinsiyete bağlı olmayan
baskın bir kalıtım yolu izleyen tepesizlik lehine seleksiyon (bu
özellik birçok ırkta zaten sabit durumdadır, ancak örnek olarak
alınması konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak içindir).

edilen
yavrular elde edilir. Böylece 5-6 kuşak (G5 veya G6) devam edilirse,
tamamen yetiştirdiğiniz ırkın özellikleriyle beraber, ayrıca başka
ırklarda bulunupta kendi yetiştirdiğiniz ırkta olmasını arzuladığınız
özelliği de taşıyan kuşlar elde edebilirsiniz. Bu yöntem uygulanırken
elde edilen G1, G2, G4, G5, G6 kuşağındaki kuşlardan, yetiştirdiğiniz
ırka taşımak istediğiniz özelliği göstermeyen kuşlar damızlıkta
kullanılmamalıdır. Ancak bu çiftleştirmelerden elde edilen kuşların
tamamen kendi yetiştirdiğiniz ırkın özelliklerini kazandıklarına
inandığınız zaman istediğiniz kuşu damızlığa ayırırsınız veya
damızlıktan çıkarırsınız.

CİNSİYETE BAĞLI BASKIN (DOMİNANT) BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON
Kuşlarda,
bu tür bir kalıtım yolu izleyen genler dişilerde mutlak surette
homozigot halde bulunurlar. Zira, daha önce de anlatıldığı gibi dişi
kuşların cinsiyet kromozomları birbirinden farklıdır. Bu kromozomlar
birbirinin homologu (eşi) değildir. Bu tür bir kalıtım yolu izleyen
özelliğe ait genin kromozom üzerinde alleli ile beraber bulunmasına
olanak yoktur. Buraya kadar anlatılanlardan da anlaşılacağı gibi söz
konusu geni kuşlarımızda sabitlemek için istediğimiz özelliği taşıyan
dişi kuşlarla işe başlamak tavsiye edilir.
Bilindiği gibi şekeri
rengi cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izler. Bu rengi kuşlarınıza
vermek için şekeri renkli dişi bir güvercini kendi damızlıklarınızın en
iyisi ile çiftleştirmelisiniz. Bu çiftleştirmeden elde edilen tüm erkek
yavrular şekeri olurlar. Dişi yavrular ise erkek kuşun rengindedirler
ve şekeri rengini taşımadıkları için amaça uygun değldirler. Bu
nedenle
damızlıkta kullanılmazlar. Erkek yavruları ise tekrar kendi
kuşlarınızın dişilerinin en iyisi ile çiftleştirmelisiniz. Bu
çiftleştirmeden ise elde edilen yavruların tahminen yarısı şekeri
renkli olur. Yine şekeri yavruları kendi kuşlarınızın en iyileri ile
çiftleştiriniz. Bu çiftleştirmede eğer yalnızce dişileri kullanırsanız
şekeri renkli erkek yavrular elde edersiniz. 5.-6. Generasyon sonunda
elde ettiğiniz şekeri erkek ve dişileri artık birbirleriyle
çiftleştirebilirsiniz. Zira bu kuşların diğer özellikleri hemen hemen
tamamen sizin kuşlarınıza benzer.
Dişi kuş ile başlamanın yalnızca
tavsiye olduğunu unutmayınız. Elbette erkek bir kuş ile de
başlayabilirsiniz. Ancak bu takdirde bu erkek kuşun istediğiniz
özelliği homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi taşıdığını
bilmenizde yarar vardır. Elbette ki bu özellik bakımından homozigot
olan erkek bir kuş ile başlamanız, ilk çiftleştirmede tüm yavruların
istediğiniz özelliği taşıması bakımından avantajlıdır.

CİNSİYETE BAĞLI OLMAYAN ÇEKİNİK (RESSESİV) BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON
Ön
tepe (bazı yörelerde bu özelliğe gül adı verilir) cinsiyete bağlı
olmayan çekinik bir kalıtım yolu izler. Kuşlarınıza bu özelliğin
katılması için, kuşlarınıza çok benzeyen ön tepeli dişi veya erkek bir
kuş ile kendi kuşlarınızı çiftleştiriniz. Bu çiftleştirmeden elde
edilecek tüm yavruların ön tepesiz olmalarına rağmen bu özelliği
taşırlar. Alınan bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu
dörtte bir oranında ön tepeli yavrular elde edilir. Alınan bu ön tepeli
yavruları tekrar kendi kuşlarınızın en iyileri ile çiftleştirmelisiniz.
Bu şekilde devam ederek diğer özellikleri kendi kuşlarınıza benzediğine
inandığınız yerde ön tepeli kuşları aralarında çiftleştirerek devam
edersiniz. Bu yöntem diğer yöntemlere nazaran hedefe varmak için dahu
uzun bir süre gerektirir.

CİNSİYETE BAĞLI ÇEKİNİK (RESSESİV) BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON
Daha
önce değinildiği gibi bazı açık renklerin meydana gelmesini sağlayan ve
renk açma geni olarak isimlendirilen gen cinsiyete bağlı, çekinik bir
kalıtım yolu izler. Buna göre kırmızı olan kuşlarınıza sarı rengini
kazandırmak istediğinizi vasayın. Bu takdirde sarı bir erkek ile işe
başlamak en iyisidir. Zira sarı bir erkek kuş ile kırmızı bir dişiden
elde edilecek dişi yavruların tümü sarı renkli olurlar. Bu sarı dişi
yavruların kırmızı erkeklere verilmelerinden yalnızca kırmızı renkli
yavrular elde edebiliriz ve bu yavruların yalnızca erkekleri renk açma
geninin taşıyıcısıdırlar. Bu nedenle dişi yavrular sonraki aşamalar
için değersizdirler. Erkek yavruların tekrar kendi kuşlarınızın
dişilerine verilmelerinden ise alınacak dişi yavruların yarısı sarı
renkli olur. Böylece sürdürülecek olan işlemler sonucunda birkaç
generasyon sonra istediğiniz özellikleri taşıyan sarı renkli
kuşlarınıza kavuşabilirsiniz.

KANTİTATİF ÖZELLİKLERİN ISLAHI
Kantitatif
özelliklerin ortaya çıkışının yalnızca genlere bağlı olmadığını
biliyoruz. Bu özellikler, az yada çok çevre koşullarından etkilenirler.
Örneğin uçucu bir güvercin ırkından elde edilen yavrular zamanında ve
yeterli süre uçurulmazlarsa, uçuculukları ebeveynleri kadar iyi olmaz.
Bunun gibi birçok örnek verilebilir. Bu durumun tam tersi de
sözkonusudur. Zamanında ve yeterince uçurulmadığından dolayı kötü uçucu
olarak bilinen kuşlardan çok iyi uçucu yavrular elde edebiliriz.
Bu
nedenle anılan özellikler bakımından kuşlarımızın en iyisini seçmek
oldukca zordur. Kantitatif özellikler için kuşlarınızın hangisinin daha
iyi olduğuna karar vermek için öncelikle hepsinin aynı koşullarda
yetiştirilip yetiştirilmediklerini bilmeniz gerekir.
Kantitatif bir
özellik yönünden sürünüzün nasıl iyleştirilebileceğini bir örnek ile
açıklamaya çalışalım. Örneğin kuşlarınızın uçuculuğunu geliştirmek
istiyorsunuz. Bunun için iyi uçtukları bilinen güvercinlerle başlamak
en iyisidir. Ancak elinizde bulunan kuşlarda da bu özellik açısından
yeterince varyasyon (farklılık) olması her zaman muhtemeldir. Öncelikle
aldığınız yavruların hepsinin mümkün olduğunca eşit koşullarda
büyütülmelerini sağlayın. Aynı yaşta uçurmaya başlayın. Uçurma işlemi
için hepsine aynı zamanı ayırınız. Bu takdirde bunların içerisindeki
iyi uçucuların, iyi uçma özelliklerinin genlerinden kaynaklandığı
sonucuna varabiliriz. Burada unutulmaması gereken en önemli konulardan
birisi, hedefe bir an önce varmak için mümkün olduğunca çok sayıda
yavru arasından mümkün olduğunca az sayıda yavru seçilerek bunların
damızlıkta kullanılmasıdır. Unutmayın ki vasat kuşların damızlıkta
kullanılması istenen ilerlemeyi yavaşlatır. Bu nedenle çok yavru
alacağım diyerek istenen özellikleri taşımayan kuşların damızlıkta
kullanılması gereksiz yere vasat kuşların sayısının artmasına neden
olacaktır. Halbuki, eğer vasat kuşlarınıza damızlığa ayırdığınız
kuşların yavrularını baktırırsanız, hem iyi kuşlar yetiştirmiş
olursunuz, hemde gelecek yıl içlerinden en iyilerini seçebiliceğiniz
yeterli sayıda yavru elde etmiş olursunuz.

SELEKSİYON YÖNTEMLERİ

TEKSEL SELEKSİYON YÖNTEMİ
Bu
yöntemde, adından da anlaşılacağı gibi ıslahına çalıştığımız özellikler
tek tek ele alınır. Örneğin öncelikle kuşlarımızın uçuculuk
özelliklerini geliştirmeye çalışırız. Bu konuda belli bir ilerleme
kaydettikten sonra renk konusunu ele alabiliriz.
Yöntem, özellikle
tek bir özellikte ilerleme istediğimizde çok etkilidir. Eğer birden
fazla özelliği ele alıyorsak o takdirde yöntem, hedefe ulaşmak için çok
uzun bir süre gerektirmesi bakımından dezavantajlıdır. Diğer bir
dezavantajı ise, seçim tek bir özelliğe bakılarak yapıldığı için,
damızlığa ayrılmayanlar içerisinde başka özellikler bakımından çok iyi
durumda olan kuşların da bulunabileceği olasılığıdır. Böylece diğer
özellikleri bakımından çok iyi olan kuşlar, ele aldığımız özellik
bakımından yetersiz oldukları için damızlık dışı bırakılacaklardır.

BAĞIMSIZ AYIKLAMA YÖNTEMİ
Bu yöntemde iyileştirilmesi düşünülen tüm özellikler aynı anda dikkate alınır. Damızlığa ayrılacak kuşlarda, her bir
özellik
için belli bir alt sınır tespit edilir. Alt sınırı aşan kuşlar
damızlığa ayrılırlar. Böylece aynı anda birden fazla özellikte ilerleme
görülecektir. Ancak özellik bazında görülecek ilerleme, teksel yönteme
nazaran daha yavaş sağlanacaktır.
Bu yöntemin önemli bir dezavantajı
vardır. Her bir özellik için belli bir alt sınır belirlendiği için, bir
özellik bakımından çok iyi olan, hatta listenin en başında olan bir
kuş, diğer bir özelliği açısından yetersizse damızlık dışı kalacaktır.
Bunun
yanında öyle özellikler vardır ki birbirleriyle ters ilişkilidirler.
Yani, özelliğin birinde yeterli ilerleme sağlanırken diğerinde gerileme
olabilmektedir. Bu olumsuz durum başarıyı baltalayan en önemli
faktörlerden biridir.

SELEKSİYON İNDEKSİ (PUANLAMA) YÖNTEMİ
Yöntem,
bundan önce anlatılan diğer iki yöntemin olumsuz taraflarını bertaraf
etmek için geliştirilmiştir. Yönteme göre, ele alınan özelliklerin
öncelikle ağırlıkları belirlenir. Yani özelliğin hangisinin öncelikli
ele alınması gerektiği, hangisinin daha az önemli olduğu belirlenir. Bu
özelliklere belli bir katsayı verilir. Özellikler puanlanır ve bu
katsayılarla çarpılırlar. Daha sonra çıkan sonuçlar toplanır ve bu
değer kuşun damızlık değeri olarak isimlendirilir. Kuşlar bu damızlık
değerlerine göre sıralanırlar ve yukarıdan aşağıya doğru belirlediğimiz
sayıda hayvan damızlığa ayrılır. Örneğin yetiştirdiğiniz kuşların en
fazla takla özelliklerine önem verdiğinizi farzedelim. Bu özelliği 100
üzerinden puanlayabilirsiniz. Bundan sonra sırasıyla iyi uçuculuk
özelliği 80 puan üzerinden, renk özelliği 50 üzerinden, döl verimi (bu
özellik için çok yumurtlama, yavruların yumurtadan kolayca çıkması,
yavrulara iyi bakım gibi birden fazla kriter ele alınabilir) 25
üzerinden puanlanabilir. Bu puanlama yapılırken mümkün olduğunca
tarafsız olmak gerekir. Bunun sonucu tüm özelliklerin puanları
toplanır. Her kuşun toplam puanları, büyükten küçüğe doğru sıralanır.
Bu sıralama erkek ve dişi kuşlar için ayrı ayrı yapılmalıdır. Sıralama
sonucu, örneğin kendinize 10 çift damızlık ayıracaksanız, sıralanmış
olan puanlara göre en yüksekten başlanarak 10 dişi ve 10 erkek kuş
ayırmalısınız.

YETİŞTİRME SİSTEMLERİ
Yetiştirme
sistemleri, kuşlarınızın genetik ıslahında hedefe varmanızı
kolaylaştıracak uygulamalardır. Hangi sistemi sececeğiniz hedefinize
bağlı olarak değişir. Bu sistemlerin dahilinde uygulanacak seleksiyon,
istediğiniz özellikte kuşları elde etmenizi sağlayabilir.

SAF YETİŞTİRME

Saf
yetiştirme aynı ırka sahip hayvanların çiftleştirilerek üretilmesidir.
Hatta aynı ırk içerisinde birbirine en fazla benzeyen kuşların
çiftleştirilerek üretilmesidir. Birçok kuşcumuz bu sistemi zaten
uygulamaktadır. Yine bu sistemde sürüye mümkün olduğunca aynı ırktan
bile olsa dışarıdan başka kuşlar sokulmamaya çalışılır. Ancak bu
takdirde de kuşlarınız arasında akrabalık derecesi artacaktır.
Akrabalık derecesindeki bu artış bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Bu
durumu önlemek için zaman zaman dışarıdan alınan kuşlarla kendi
kuşlarınızı çiftleştirmelisiniz. Bu duruma kan katma adı verilir.
Saf yetiştirme sistemi ikiye ayrılır. Bunlardan birisi akrabalı yetiştirmedir. Diğeri ise akraba dışı yetiştirmedir.

AKRABALI YETİŞTİRME
Akrabalı
yetiştirme adından da anlaşılacağı gibi birbirine kan bağı olan
kuşların çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme yönteminin iki şekli
vardır. Ana-oğul, baba-kız ve kardeşlerin çiftleştirilmesi yakın
akrabalı yetiştirme, büyük ebeveyn-torun, amca-yeğen, kardeş çocukları
vb. çiftleştirilmesi ise uzak akrabalı yetiştirme olarak anılır.
Akrabalı yetiştirme daha önceki konularda üzerinde durulan
homozigotluğun artmasına neden olur. Bu yöntemle, kuşlarımızda bulunan
iyi özelliklerin yavrularında muhafaza edilmesini sağlayabiliriz.
Bu
yetiştirme sistemi özellikle az sayıda, yani seleksiyon yapacak sayıda
güvercine sahip olmayan yetiştiricilerin ellerinde bulunan iyi birkaç
kuşun genlerinin yavrularında toplanmasını sağlar. Fazla sayıda
güvercin yetiştirmeye olanakları elverişli olmayan yetiştiriciler için
en iyi genetik ıslah yöntemlerinden birisidir. Böylece iyi kuşları
dışarıda aramak zorunda kalmazsınız. Üstün özelliklere sahip bir
güvercinin kendi yavrularıyla çiftleştirilmesi sonucu onun
özelliklerini ikinci kuşak yavrularda toplayabiliriz. Zira bu kuşun
genlerinin yarısı zaten yavrusunda bulunacaktır. Tekrar yavrusu ile
çiftleştirilmesi demek bu kez yavrularda üstün özelliklere sahip kuşun
genlerinin %75'inin biraraya gelmesi demektir.
Bu yöntemin diğer bir
kullanma sahası posta güvercini yetiştiriciliğidir. Posta
güvercinlerinde akrabalı yetiştirilmiş hatlar elde edilir. Daha sonra
farklı hatlardan kuşlar birbirleriyle çiftleştirilirler. Alınan
yavrular çoğu durumda ana ve
babalarından
üstün olurlar. Bu duruma melez azmanlığı yada heterosis adı verilir.
Farklı saf ırktan kuşların çiftleştirilmeleri sonucu da bazı
özelliklerde heterosis görülme olasılığı yüksektir. Heterosis daha çok
yaşama gücü (yumurtaların döllülük oranı, yavruların yumurtadan çıkış
gücü, hastalıklara dayanıklılık vb.) ile ilgili özelliklerde görülsede,
tüm kantitatif özelliklerde görülme olasılığı vardır. Ancak akrabalı
yetiştirilmiş hatlar arası çiftleştirmelerden elde edilen bu üstün
yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu açılma olacağından
beklenen üstün verimli kuşlar elde edilmez. Yani üstün yetenekli kuşlar
elde etmek için her seferinde akrabalı yetiştirilmiş ana ve babalar
kullanmak gerekir. Bu konuda başarı akrabalı yetiştirmenin derecesine
göre artar Bu durum kuşların tekrar tekrar akrabaları ile
çiftleştirilmeleri sonucu artar. Örneğin baba-kız çiftleştirilmesinden
elde edilen yavruların akrabalı yetiştirme dereceleri %25'dir. Bu
yavruların tekrar ana veya babalarıyla çiftleştirilmelerinden elde
edilen yavrularda ise akrabalı yetiştirme derecesi %50 olur. Aynı
şekilde devam edilmesi ile akrabalı yetiştirme derecesi sırasıyla %75,
%87.5, %93.75 vb. olur.
Akrabalı yetiştirme aynı zamanda zararlı
çekinik genlerin etkilerinin yavrularda ortaya çıkmasına da neden
olabilir. Böylece zararlı genlere sahip kuşlar tespit edilmiş olur ve
bunlar damızlıktan çıkarılırlar. Zira akraba dışı çiftleştirmelerde bu
tür zararlı genler ortaya çıkmadan generasyonlar boyunca taşınabilir.
Ancak belli bir noktada ortaya çıktıklarında bu zararlı genleri sağlam
kuşlarınızın hangilerinin taşıdığını bilemezsiniz.
Akrabalı
yetiştirmenin yukarıda anılan yararları yanında olumsuz bir yönü
bulunmaktadır. Akrabalı yetiştirmenin derecesinin artması döl verimi ve
yaşama gücü ile ilgili özelliklerin gerilemesine sebep olabilir. Bunlar
yumurtalamada bozukluklar, erkeklerin dölleyememesi, yavruların
yumurtadan çıkamamaları, yavrulara iyi bakmama, hastalıklara direncin
azalması vb. olumsuzluklara yol açabilir. Ancak akrabalı yetiştirilme
derecesi çok yüksek olmayan kuşlarda bu olumsuzlukların görülme
olasılığının düşük olması ve yukarıda sayılan yararları nedeniyle
gerektiği yerde bu yola başvurmanın hiçbir sakıncası yoktur.

AKRABALAR DIŞI YETİŞTİRME
Aynı
ırk içerisinde, ancak birbirleriyle akraba olmayan kuşların
çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme sistemine kuşlarınızın özelliklerini
yeterli bulmadığınız zaman başvurmalısınız. Bu amaçla dışarıdan, yani
elinizde bulunan kuşlarla akraba olmayan ancak yetiştirdiğiniz
kuşlarınızın ırkından ve üstün özellikli kuşları kendi kuşlarınız ile
çiftleştirmelisiniz. Bu durumda yabancı kuşun üstün genlerini kendi
sürünüze katmış olursunuz. Bundan sonra daha önce anılan genetik ıslah
yöntemlerinden birini uygulayabilirsiniz. Bu durum da bir nevi kan
katmadır.

MELEZLEME
Melezleme
farklı iki ırktan hayvanın çiftleştirilmesidir. Kuşculuk dilinde bu tür
çiftleştirmeden meydana gelmiş güvercinlere kırma, kırık, azma, azman
gibi isimler verilmektedir. Kuşculukta melezleme pek istenmeyen bir
yöntemdir. Her ne kadar saf kan kuşların yetiştirilmesi istense de
istek dışı birçok melezlenmeler olmaktadır. İstek dışı melezlenmeler
genellikle farklı ırktan kuşların birarada yetiştirildiği kümeslerde
daha çok görülmektedir.
H
albuki
genetik ıslahta melezleme bazı özelliklerin "iyileştirilmesi" için bir
araçtır. Ve yeni ırklar meydana getirilmesi için en iyi yöntemdir.
Melez
hayvanların aralarında çiftleştirilmelerinden meydana gelen yavrular
genellikle birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip olurlar. Ancak
bu yavrular içerisinde istenen veya hoşa giden özellikleri taşıyan
yavruların seçilerek aralarında çiftleştirilmeleri suretiyle, birkaç
generasyon sonunda nispeten homojen (benzer) yapıda kuşlar elde
edilebilir.

Hazırlayan: Doç. Dr. Türker Savaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Güvercinlerde Tuz İhtiyacı
» Güvercinlerde Karantina
» ::::::: GÜVERCİNLERDE KARANTİNA :::::::
» ::::::: GÜVERCİNLERDE TUZ İHTİYACI :::::::
» Güvercinlerde Hızlı Zayıflama

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: :::::::Güvercin Besleme:::::::::::: :: Güvercin BESLEME-
Buraya geçin: