Konu: Balıklarda Renk Oluşumu Çarş. Ara. 30, 2009 2:52 pm
Chiclid Türü Balıklarda Renk Oluşumu (Kontrolü ve Artırılması) Jeson SELONG- Çeviri Renk oluşumu endokrin ve sinir sistemi tarafından kontrol edilir fakat pigment oluşumuna neden olan maddeleri içeren diyet balıkların renk oluşumunda önemli bir role sahiptir. Endokrin ve sinir sistemi balıkların renk oluşumunda beraber çalışırlar. Hipofiz bezi balığın yaşamı boyunca ama özellikle erişkinliğe ulaşıncaya kadar renk pigmentlerinin üretimini ve depolanmasını kontrol eder. Pigment üretimi ve depolanması sıklıkla olgunluğa geçişte artar. Çoğu türler eş bulmak ve kamufle olmak için renklerini kullanır. Chiclid ailesinin balıkları özellikler mature (olgun) erkeklerin renkleriyle tanınırlar. Otonom sinir sistemi tankda bulunan agresif diğer balıklar veya doğada diğer yırtıcılar gibi uyaranlara cevap olarak hızlı renk değişimlerini yönetir. Ancak hiç kimse bu tür bir renk oluşumunu gözlememiştir. (Tehlikelere karşı aniden renk değişimi)
Ksantofil pigmentleri popüler chiclid’lerin (Labidochromis caeruleus) sarı renk oluşumundan sorumludur.
Kramatofor olarak isimlendirilen özelleşmiş pigment hücreleri pulların altında bulunurlar. Bu hücreler pigment granüllerinin tüm yüzey boyunca dağılmasına izin verecek şekilde dallanırlar. Ayrıca bu hücreler balık renk oluşumunda bazı hızlı değişiklikler ve varyasyonların da sebebidir. İlave olarak iridofores olarak isimlendirilen kramatoforlarda, renksiz purin kristalleri mevcuttur. Bu kristaller iridofores içinde hareket edecek büyüklüktedirler fakat balıkların yapısal veya temel renk oluşumu ve renklerin yüzeye yansıtılmasını sağlamak için birikmiş durumdadırlar. İridoforesler özellikle küçük pelagic balıkların da parlak gümüş renk oluşumundan sorumludurlar. Bu hücreler ışığı yansıtabilirler ve balığın alttan bakıldığında parlak üstten bakıldığında koyu görünen yerlerinde ters gölge etkisi oluşturmaktan sorumludurlar. Bu mekanizma yırtıcılardan korunmada yardımcı olmaktadır. Pigmentler kendi renkleriyle karakterizedirler. Karatonoid pigmentleri kırmızı ve turuncudur. Ksantofiller sarı. Melanin pigmentleri siyah veya kahverengidir. Phycocyanin mavi-yeşil alg kaynaklı mavi bir pigmenttir. Mavi pigment içeren hücrelerin üzerindeki sarı renk pigmentleri yeşil rengin oluşumuna sebep olurlar. Balıklar bazı pigmentleri üretebilir fakat diğerleri (pigmentler) diyetle alınmalıdır. Siyah ve kahverengi pigmentleri melanosit denilen hücrelerde üretilirler. Balıklar ksantofil ve karotonoid pigmentlerini üretemezler. Bu yüzden bu pigmentlerin diyetle alınması gereklidir.
“Spirulina” algi mavi renk veren pigmentlerin kaynağıdır.
Pigmentleri doğal kaynakları çoğu balık diyetlerinde mevcuttur. Renk artıran diyetler süs balıklarında renk artırılmasında ilave doğal pigmentleri içerir. Karotonoid pigmenti çoğu tatlı ve tuzlu su omurgalısında bulunur(astaxanthin). Bu pigment somon rengine benzer karakteristik bir renk verir ve akvaryum balıklarının diyetlerinde protein kaynağı olarak kullanılan somon, karides ve krill etlerinde mevcuttur. Doğal astaxanthin veya sentetik olanı (cantaxanthin) kırmızı ve turuncu renk oluşumunu sağlamak için diyetlere katılabilir. Bu karotonoidler çiftlik balıklarında arzu edilen şerit şeklinde kırmızı renk oluşması için sık sık diyetlerine eklenir. Ksantofiller mısır gluteni ve kurutulmuş yumurtada bulunurla sarı rengin artırılması için bu maddeler diyete eklenmelidir. Kadife çiçeğinin taç yaprakları da ksantofil kaynağı olarak kullanılabilir. Mavi-yeşil alg sipurulina zengin bir phycocyanin kaynağıdır ve mavi rengin artırılması için diyete eklenmelidir. Bu maddelerin pahalı olması sebebiyle tropikal balık yemlerinde miktarları sınırlıdır. Pigmentlerin bu doğal kaynakları süs balıklarında renk artırmada rutin olarak kullanılan çeşitli metotlarla tezat oluşturur.
Karotonoid pigmentinden zengin diyet “Labeotropheus trewavasae”nin parlak kırmızı turuncu renginin sürdürmesine yardımcı olacaktır
Süs balıklarında renk artırmada süren tartışma hormon içeren yemler ve balık boyalarından söz etmeden tamamlanmayacaktır. Aslında renksiz balıkları boyama uygulaması oldukça yaygın hale geldi. Neon renkli boyalar toksik değildir fakat boyama esnasında tutma ve boya uygulama balığı strese sokar ve çeşitli hastalıklara davetiye çıkarır. Bu hastalıklar daha çok contract ich ve mantar enfeksiyonlarıdır. Boya zamanla dökülür ve balık eski renksiz haline döner ki bazı kişiler boylı balıklar için ekstra para vermiş olduklarından endişelenirler. Renksiz balıkların boyanması son günlerde oldukça popüler hale gelmiştir. Balıkların boya içeren tanklara daldırılması ve elle tutulması biraz önce bahsedilen hastalıkların oluşmasına yol açar. Balıklarda renklerdime amaçlı kullanılan hormonlar onların erken olgunlaşmasına neden olur. Diyete testosteron takviyesi kramotofor pigmentlerin salınımına ve vaktinden önce depolanmasına sebep olur. Balıklar önce donuk genç renkleri gösterir sonra tam erişkin rengini gösterebilirler. Hormonla tedavi edilen (renklendirilen) balıkların tümü erkek olur ve sterildir (kısırdır) ve renklerinin devam ettirilmesi için devamlı dietlerine hormon takviyesi yapılmalıdır. Genç balıkların cinsiyeti genellikle değişebilir ve hormon diyeti , testosteron diyetinin sürdürülmesi tüm balıkları erkek yapar. Kontrolsüz olarak verilen testostreon sonucu balıklar kısırlaşır. Balıklara hormon tedavisi kesildiğinde hormonların endojen (vücut içinde üretilen) üretimi durur ve sonuçta renk oluşumu sürdürülemez. Hormon içeren balık yemlerinin kullanılması Tilapi türleri için ticari anlamda yasaldır. Tilapia yetiştiricileri bu türlerin satış boyuna ulaşması için sıklıkla olgunlaşmasına engel olurlar. Balık üreticisi eğer balıkların üremesi ve olgunlaşmasına izin verirse (normal gelişimlerini beklerse)üretme havuzlarında balıkların farklı boylarda ve bodur kalmalarına sebep olur. Diyetler hem de balık kaslarının yerine üreme hücrelerini etkilemektedir. Hormon içeren besinler tilapia büyütme havuzlarındaki tüm balıkları erkek yapmak için kullanılır. Bu diyetler erkeklerin daha hızlı büyümesine sebep olduğu için testosteron içerir. Bu besin takviyesi büyütme havuzlarından önce genç balıklara verilmektedir ve şu an FDA tarafından gerekli izin beklenmektedir. Güncel durum bu yemlerin süs balığı yetiştiricileri ve hobicilerde bu yemlerin yaygın olmadığıdır ama cichlidlerin dışında göze çarpan çoğu süs balığını kapsayan bir durum bu balıklarda bu maddelerin çok küçük oranda kullanıldığıdır. Satın aldığınız balığın canlılığı, diriliği dışında hormon takviyesi olan yemlerle beslenip beslenmediğini söyletecek spesifik bir durum yoktur. Süs balıklarında su kalitesi renk oluşumunda oldukça önemli bir rol oynar. Su kalitesinin bozulması balıklarda baskı ve stresi artırır ve renklerinin köreltebilir. Yüksek kaliteli biyolojik filtre ve rutin (en az haftada iki kez) su değişimi balıkların en parlak renklerini sergileyecekleri bir çevre sunar. Hobiciler kendilerinin hazırlamış olduğu renk artırıcı diyetleri de denemek isterler. Yayınlamış oldukları jelatin bazlı gıdalar için çeşitli reçeteler vardır (Moe, 1982 ve Konings 1993). Bu diyetlerin protein kısımlarını içeren kısmının somon balık ürünleriyle oluşturulmasını tavsiye edebilirim. Som balığı kırmızı rengi veren karotonoidlerin iyi bir kaynağıdır. İlave olarak som balığı kullanılarak oluşturulan diyette tüm aminoasitler olacak ve som balığındaki yüksek lipit içeriği proteinlerin yararlanımında faydalı olacaktır. Yüksek kaliteli saf spirulina tozunun ilavesi mavi renk oluşumuna katkıda bulunacaktır. Bu madde su kültürü yapan satıcılardan temin edilebilir. Herhangi bir jelatin tabanlı diyet tazeliğini sürdürebilmesi için buzlukta saklanmalıdır ve birkaç hafta içinde tüketilmelidir. İyi su kalitesi ile birlikte pigmentlerden zengin farklı diyetlerle besleme, balıklarda canlı renklerin oluşmasına katkı sağlayacaktır.