Yazan: Turgut CANOKKIŞ UYKUSU ACABA BİR UYKUMUDUR YOKSA BAMBAŞKA BİR ŞEYMİDİR.?Türkçede
kullanılan uyku deyimi aslında hiçte doğru değil ve çok yanlış
anlaşılmalara yol açıyor çünkü kış uykusu aslında bildiğimiz anlamda
bir uyku değildir.
Gece uykusu bedeni bir ihtiyaçtır gündüz
yaptığımız çeşitli aktiviteler enerjimizi tüketir bizi yorar ve bu
yüzden gece biraz daha derin bir şekilde dinlenmek enerjimizi geri
toparlamak zorunda kalırız yanı uykuya dalarız.
Türkçe de Kış uykusu
diye adlandırdığımız özel durum ise bedeni bir ihtiyaç değildir çünkü
eğer çevre ısısı düşmezse hiç bir hayvan kış uykusuna yatma ihtiyacı
duymaz,Yani bedensel ve bünyesel bir ihtiyaç değildir.
Uluslararası
literatürde kış uykusuna HIBERNATİON Türkçede ise HİBERNASYON deniliyor
kış uykusuna yatan canlıya da HİBERNATÖR deniliyor. Ben yazının devamın
da kış uykusu değil
hibernasyon deyimini kullanacağım.
BAZI CANLILAR NEDEN HİBERNASYONA GİRERLER.?Türkçede
soğukkanlı canlılar diye bahsettiğimiz bazı canlılar kendi ısıları
yaratmıyorlar bu yüzden yaşayabilmek için dışardan ısı almak zorunda
olan Endotermik türlerdir. Bu canlılar çevre ısısına bağımlı olarak
yaşadıkları için ısı düştüğü zaman bünyeleri buna paralel olarak
yavaşlamaya başlar bu yüzden soğukta yaşamlarına devam edemezler. Diğer
bir yandan düşük ısı şartları besin kaynaklarını da ortadan yok ettiği
için kışın hayatta kalmaları tamamen imkansızlaşır, Hoş her taraf besin
dolu olsa dahi onlar için bir şey farketmeyecekti çünkü bünye
yavaşlaması öncelikle
sindirim sistemlerinden başlıyor bu durumdaykende yemek için iştahları olmuyor.
Zorlu
kış koşullarının zorlamasıyla hızlı hareket edebilen canlılar özellikle
bazı kuşlar rahat besin bulabilecekleri daha sıcak bölgelere göç ederek
yaşamlarını korurlar diğer bazı canlılar ise kış şartlarına uyum
sağlıyacak ufak değişimler geçirirler. Peki ya hem hızlı hareket
edemiyen hemde kış şartlarına asla uyum sağlayamayan endotermik
canlılar ne yapacak. İşte doğa onlara bu zorlu koşullarda yaşamlarına
devam edebilmeleri için müthiş bir yetenek sağlamıştır. Kışı oldukları
yerde ölmeden geçirebilecekleri çok özel bir bünye yavaşlaması yeteneği
kısaca HİBERNASYON.
NASIL BİRŞEYDİR BU HİBERNASYON.?Hibernasyonkısaca bir bünye yavaşlamasıdır. Ama bu öyle bir yavaşlamadır ki bünye
neredeyse ölüm derecesine kadar yavaşlar. Vücut bu durumda
inanılamayacak kadar az bir enerji ile uzun süre canlı kalabilir. Vücut
ısısı 0 dereceye kadar düşer nabız atışları ve kan dolaşımı
duyulmayacak kadar yavaşlar nefes alışları nerdeyse tespit edilemez.
Hibernasyona girmiş bir canlı bu sebeplerden kolayca ölmüş
sanılabilir.Düşünün ki akciğer solunumu yapan su kaplumbağaları
hibernasyona tamamen suyun metrelerce altında ve çamurun içinde
yaptıkları çukurlarda girerler ver aylar boyunca su yüzeyine çıkarak
oksijen almaya gerek duymazlar. Bunun nasıl bir mucize oduğunu anlıyabiliyormusunuz.
Soğuk akarsularda
oksijensıcak sulara nazaran çok daha fazla bulunur. Kaplumbağalar sadece deri
yoluyla mesela ağız içi derisi sayesinde sudaki bu oksijeni
kullanabiliyorlar.
Oksijenihtiyacı son derece düşük bir düzeye indiği içinde yüzeye çıkmaya gerek
duymadan aylarca su altında ağız içi deri solunumu ile kendilerine
yeterli gelecek miktarda oksijeni sağlayabiliyorlar.
Hibernasyona
girmek kadar çıkmakta uzun bir süreç ister yani gece uykusu gibi ona
dokunur dokunmaz uyanmaları beklemeyin.Çevre ısısı yükselmeye
başlayınca bünye bunu algılar ve kendini normal yaşam koşullarına
dönecek şekilde hızlandırmaya başlar
Burada konu dışı olsa da
bahsetmek istediğim ilginç bir nokta var. Ayıların kış uykusu. Kış
uykusu denilince genelde ilk akla gelen canlılar ayılar oluyor. İşin
esası ayıların kış mevsiminde ortadan çekilmeleri tam manasıyla bir
hibernasyon sayılmıyor. Çünkü ayıların bünyesi bu esnada klasik bir
hibernasyontanımına uyacak kadar yavaşlamıyor. Vücut ısıları asla sıfır dereceye
kadar düşmüyor yada kalp atışları ve solunumları hissedilemeyecek kadar
yavaşlamıyor. İşte bu yüzden ayıların kış mevsimini
hibernasyon yerine oldukça derin bir uyku halinde geçirdikleri söylenebilir.
GEREKLİMİDİR ?Hiç
bir canlı bedeni yorgunluğa ve uykusu ihtiyacına karşı direnemez belli
bir süreç sonunda eğer dinlenemezse istesede istemesede yorgunluktan
bayılır ama buna karşın çevre koşulları bozulmazsa kış uykusuna
yatmadan uzun yıllar boyunca sağlıklı bir biçimde kesintisiz olarak
yaşayabilirler.Güneyde sıcak ortamlarda yaşayan ve hiç hibernasyona
girmeyen kaplumbağalar vardır halbuki aynı türün kuzey bölgelerinde
yaşayan akrabaları hibernasyona girerler..
Gerekli olup olmadığı konusunda 2 farklı görüş var ve henüz herhangi birisi üzerinde net bir biçimde uzlaşılmış değil
Bazıları
hibernasyonun mutlaka sağlanması gerektiğini çünkü hibernasyona giren
canlıların doğal geçmişlerinde milyonlarca yıl boyunca bu süreci
yaşadıkları ve bu yüzden doğal sürecin aynen korunması gerektiği
söylüyor
Diğer kesim ise hibernasyonun çaresizlik sonucu oluşan ve
canlı bünyesinin vahşi doğada zorlu koşullar altında yaşamını devam
ettirebilmek adına mecburen kullandığı bir çeşit korunma yöntemi
olduğunu ve yapay ortamlarda buna gerek olmadığını söylüyorlar
Akvaryumlar
doğal ortamlar değil son derece izole ufak sağlıksız ortamlar. Bizler
bu kaplumbağaları doğal hayattan koparmışız evlerde idam mahkumu
yapmışız bazı donanımların zoruyla düzgün tutmaya çalıştığımız
akvaryumlara tıkmışız. Yani doğal yaşamlarında olsa bile akvaryumlarda
hibernasyonları eksik kalsa ne fark edecek. Zaten doğallık kalmamış ki.
Kolayınıza geldiği için daha doğrusu eziyetlerinden kurtulmak için kış
uykusuna yatırmaya uğraşmayın. Zaten yaşamlarını örselenmişiz onları
birde bu riske sokmayın.Çalıştırın ısıtıcılarını yakın ısınma
lambalarını. Zaten taş çatlasa 3-4 yıl yaşayacak onuda hibernasyonda
geçirmesinler bari.
PEKİ BİZİM DE EVDE BESLEDİĞİMİZ SU YADA KARA KAPLUMBAĞALARIMIZ VAR NE YAPMALIYIZ.?Bilim
dünyasının üzerinde uzlaştığı konu evlerde yapay ortamdaki
hibernasyonun canlılar için büyük sakıncaları olduğu. Tavsiyeleri
canlıların evlerde izole akvaryum koşullarında hibernasyona girmesine
müsade edilmemesi buna zorlanmamaları gerektiği.Çünkü çok farklı bir
olay.
Yukarda bahsettiğim gibi
hibernasyonbir köşeye kıvrılıp keyifle yatmak değildir Özel şartları ve koşulları
vardır. Yıpratıcı bir süreçtir. Kaplumbağanın doğadaki gibi özgürce
kendisini buna hazırlaması gereklidir. Örneğin soğuk ama oksijence
zengin, dibi içine gömüleceği kadar çamur olan bir akar su ortamını
evde nasıl sağlayacaksınız. Canım ne fark eder suyun dibinde yatmasında
akvaryumun bir köşesinde açıkta yatsın çevre ısısı 10 derecenin altında
olmasında gündüz 20 gece 15 derece normal oda sıcaklığında olsun
derseniz hata yaparsınız. Koşullar doğru bir biçimde sağlanmazsa sadece
ısı eksikliğine nedeniyle uygunsuz koşullarda girilen bir
hibernasyon hayvanın bünyesinde ciddi bir yıpranmaya ve hatta ölümüne yol açacaktır.
Bazen
okuyorum " benimki odanın bir köşesinde kış uykusuna yattı baharda
sapasağlam uyandı " deniliyor . Acaba gerçekten böylemidir ağzı var
dili yok kaplumbağanız gerçekten de sizin sandığınız gibi
sapasağlammıdır.
Bir yerde okuduğum bir yazıda hibernasyona
giren kaplumbağaların sanıldığı gibi mışıl mışıl uyumadığı tam tersine
uykusuzluk çektiğinin tespit edildiği yazıyordu. Şaşırtıcı değilmi.Yani
uyumuyorlar aslında yaşıyorlar ama derin bir koma halinde gibi.
Hibernasyonısısının 10 derecenin üstüne çıkmaması lazım. Bu yüzden olaya
profesyonelce yaklaşan birçok kişi kara kaplumbağalarını (dikkat su
kaplumbağası değil ) hibernasyona sokmak için buzdolabı benzeri ısı
ayarlı özel soğutucular bile kullanıyorlar.
Sonuç olarak evde
kış uykusuna girmesine müsade etmeyin. Kış günlerinin soğuk gecelerinde
kara kaplumbağalarına kullanacağınız herhangi bir yöntemle az da olsa
soğuğu kıracak şekilde bir ısı sağlayın , su kaplumbağaları nasılsa
ısıtıcılı suya inerek orada uyuyorlardır. Bu hayvanlar gündüz değilse
bile gecenin iyice düşen serinliğinde vaktin geldiğini düşünerek
hibernasyonpozisyonu almaya başlıyabilirler.Kara kaplumbağaları doğal yaşamda
hibernasyona girmek için illa kar yağmasını beklemezler çok daha
önceden harekete geçiyorlar.Yoksa dımdızlak açıkta kalma tehlikeleri
var ve onlar bunu çok iyi bilirler. Ekim aylarında görülen uyuşukluk
aslında işte budur. Serinlemeyi hissediyor ama tam olarak ne olacağını
bilemiyor. Sağlıklı yaşaması için yeterli ısıyı alabileceği konusunda
tam emin olamıyor. Hibernasyona gireyim mi girmeyeyim mi arası bir
karasızlıkta kalakalıyorlar.
Frozen 2007