Dolapçı Irkı Güvercinlerin Tarihçesi
TANIM ve TARİHÇE
Ülkemizin nadide ve safkan güvercinlerinden Dolapçı ırkımız ismini uzun süreler dolaşarak uçmasından ve dönüş performansını kendi ekseni etrafında dolanarak sergilemesinden almıştır. Dolapçının dönüş oyununa yetiştiriciler arasında "dolap" denir. Anlatılmak istenen yine dolanma hareketidir. Ülkemizde Dolapçı'ya benzer güvercin isimlendirmelerini Dolavcı (Nazilli, Ödemiş, Kiraz, Tire), Dolapçıl - Dolapçın (Bandırma, Mustafakemalpaşa, Gönen) olarak bilmekteyiz. Bu benzerliklerin temelinde Dolapçı Üstadları tarafından dile getirilen geçmişte yapılmış iller arası güvercin alışverişlerinin olduğu düşünülmektedir. Dolapçı ırk adı hakkında verilen diğer bilgilere ulaşmak için Ek-1 ve Ek-2'yi inceleyiniz.
Dolapçı ırk adı yöresel olarak "Oynak", "Oyunlu" ve "Fırtıkçı" olarak çeşitlendirilmektedir. Uzun süre uçtuktan sonra dolap göstererek alçalan ve tekrar tekrar yükselenleri "Oynak", kısa süre uçtuktan sonra hemen dolap gösterenleri "Oyunlu", kırık (pırıltı) gösterildiğinde yükseklerden açık kanat hızlı ve seri tarzda dalanları "Fırtıkçı" olarak adlandırılırlar. Her üç dolap tarzınında yetiştiricisi bulunmaktadır. Üç dolap tarzı ise içinde yine üç ana oyun sitiline sahiptir. Bunlar burunüstü, göğüsüstü ve karşıya dolap (yere paralel) olarak belirginleşir. Kendi içlerinde güvercine özgü olarak farklılıklar gösterebilirler.
Dolapçı ırkı ağırlıklı olarak Burdur, Denizli ve Isparta illerimizde yetiştirilirler. Bu üç ilimiz birbirlerine coğrafi bakımdan çok yakın olup yetiştiriciler arası irtibatları daima canlıdır. Yöresel tercihlerde bazı küçük farklılıklar olsa da sağlamlık (sadakat), oyunda denge, uçkunluk, performans anormalliklerini beğenmeme ve diğer temel kavramlar ortaktır.
Yaşayan en eski Dolapçı Üstadları'nın bizzat anlatımlarında ırkın bilinen tarihi net olarak 1880 yılına kadar dayanır. Bu tarihten daha eski olan geçmişine ait söylemler ise şifahidir. Dilden dile dolaşarak anlatılsa da kaynağı belirsiz olduğundan ve yazılı bir belge henüz bulunmadığı için muğlak hükmündedirler. Bu sebeple tarihçe sayfamızda muğlak ifadelere ve anlatımlara kısmen yer verilmiştir. Kosova bölgesinde yetiştirilen dönücü güvercinlerin yüzyıllar önce Anadolu'dan Türkler tarafından getirildiği bilinmektedir. Halen Türkler tarafından yetiştirilmektedirler (Ek-3) ve kullanılan terimler Türkçe'dir. Bu bilgiler oradaki klüpler ve yayın organları tarafından da kayıt altına alınmıştır. Bu kaynaklardan alınan bilgilerle Kosova bölgesinde yetiştirilen güvercinlerin Dolapçı yetiştirilen bölgelerden köken aldığı sonucunu çıkarmak olasıdır. Dolapçı yetiştirilen bölgelerle Kosova bölgesinde yetiştirilen güvercinlerin pek çok yönüyle birebir benziyor olmaları (Ek-4) olasılığı kuvvetlendiren en önemli sebeptir.
Kosova'da yetiştirilen güvercinlerin Dolapçı yetiştirilen bölgelerden köken aldığı olasılığının yanına Kosova bölgesindeki güvercinlerin zamanla Anadolu'ya tekrar dönmüş oldukları bilgisini eklemek mümkündür. 1862 yılında çıkan Hersek isyanının Karadağ savaşına dönüşmesi ve balkanlarda Osmanlı Devleti aleyhine artan gelişmeler sonucunda bölgedeki bazı Türk ailelerinin daha güneyde ve o yıllarda sakin olan Selanik, Kavala, Grevena, Midilli, Sakız dolaylarına yerleşmiş olmaları ve yanlarında güvercinlerini de taşımaları sonucunda Kosova güvercinlerinin bölgede yaygınlaşmış olduğu dile getirilen sözlü ifadelerdendir. Bu güvercinler 50 yıl sonra çıkacak Balkan Harbi (1912) karışıklıkları esnasında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra (1920) yapılacak mübadele anlaşmasıyla kısmen tekrar Anadolu'ya özellikle İzmir'e yüzyıllar sonra dönüş yapmışlardır. Dönüş yapan güvercinler genel olarak "Selanik" adıyla tanınırlar. Çoğunlukla Dolapçı renklerinde ve performans özelliklerinde oldukları bilinmektedir. Yetiştirildikleri bölgelerde zaman içinde beğenilere, beslenme rejimlerine ve iklime dayalı seleksiyona uğrayarak çeşitlenmiş olmaları muhtemeldir.
Son yüzyıl içinde Dolapçıların Anadolu'da iller arası geçişleri net olarak bilinmekle beraber Anadolu dışına çıkışları hakkında da bazı bilgiler mevcuttur. Bunlardan ilki Büyük Taaruz sırasında Denizli'nin ilçelerinden savaşmadan geri çekilen Yunan askerlerinin yanlarında bazı nadir bitkileri ve Dolapçıları götürdükleri bilgisidir. İkincisi ise yine Denizli'nin İstiklal semtinde ve Honaz ilçesinde yerleşik Rumların mübadele gereği Yunanistan'a giderken yetiştirdikleri Dolapçılarını da yanlarında götürdükleri bilgisidir. Bugün Yunanistan'da Dolapçı ırkı varsa buraya kadar saydığımız kaynaklardan yani Kosova ve Anadolu kaynaklarından beslenmiş olmaları mümkündür.
Dolapçılar derin tarihleri, zengin oyun sitilleri, renk çeşitliliği, göz dolduran uçumları, sadakatleri, karakteristik özellikleri ve daha pek çok tatmin edici bütünlükleriyle köklü ve safkan bir güvercin ırkımızdır. Tüm bu yönlerinin tamamı ele alınarak, biri diğerine üstün tutulmadan sahip çıkılmalı ve korunarak geliştirilmelidirler. Gerçek bir kültür mirasımız ve yaşayan hazinemizdirler. Onlarla ilgilendiğiniz için teşekkür eder saygılarımızı sunarız.
Denizli Güvercin Evi Derneği
Alıntıdır