Güvercin yetiştirmeye ilk kez 12 yaşımda başlamıştım. O dönemde kuşlarıma yem olarak sadece buğday veriyordum. Başlangıç yıllarımda zavallı kuşlarım buğdaydan başka bir yem tanımadan ömürlerini geçirdiler. Bu olay bir insanın ömür boyu sadece ekmek yemesi gibi bir şeydir. Buğday diğer yemlere göre kısmen daha ucuz olduğu için yetiştiriciler tarafından çok tercih edilen yemlerin başında gelmektedir. Ancak sağlıklı bir yemleme de buğdayın yanı sıra bir çok yem çeşidine de ihtiyaç duyulmaktadır. Şimdi anlıyorum ki, profesyonel anlamda yetiştiricilik çok bilinçli ve eğitimli olmayı gerektiriyor. Ülkemizde özellikle son yıllarda profesyonel yetiştiriciliğin hızla geliştiğini görmek gerçekten çok sevindirici. İster form güvercini ister performans güvercini yetiştirelim sağlıklı güvercinler elde edebilmenin yolu beslenmeden geçmektedir. Kuşlarımızdan beklediğimiz verimi alabilmek için onların beslenmesine gereken önemi göstermek durumundayız. Güvercinlerimizin de bir çok canlı gibi protein, karbonhidrat ve yağ olmak üzere bazı temel besin maddelerine gereksinimleri vardır. Bunun yanı sıra gerekli vitamin ve mineralleri almaları gerekir. Güvercinlerimiz yaşam döngülerinde belli dönemlerden geçerler. Yavru dönemi, tüy değişim dönemi, kış dönemi şeklinde adlandırabileceğimiz bu dönemlerde kuşlarımızın besin ihtiyaçları farklılık gösterir. Bilinçli yetiştiriciler bu dönemlerde farklı karışımlar (rasyonlar) hazırlayarak ihtiyaca yönelik bir beslenme düzeni uygularlar. Bir güvercin günde ortalama olarak canlı ağırlığının %10�u kadar yem tüketir. Güvercinlerin ağırlıkları ırklara göre değişir. Ortalama olarak bir güvercinin 400 gr. geldiğini varsayarsak bu güvercin günde 40 gr. yem tüketir. 25 güvercini olan bir yetiştiricinin günlük yem gereksinimi 1 kg. kadardır. Yemleme genel olarak günde bir kez ve akşamüzeri yapılır. Bazen özellikle de yavru büyütme dönemlerinde günde iki defa yemleme yapılabilir. Bu durumda toplam verilen yem miktarı günde bir kez verilen yem miktarına eşit olmalıdır. Bu durumda toplam yemin 1/3 kadarı sabah, 2/3 kadarı akşam verilmelidir. Güvercinler yemlenirken kural olarak özel yemlikler kullanılır. Yerde yemleme yapılmaz. Ancak çok fazla sayıda güvercinin bulunduğu ortamlarda örneğin 100-150 kuşluk kümeslerde yerde yemleme yapmak gerekiyorsa yemleme yapılacak yerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Temiz değilse temizlendikten sonra yemlemeye geçilmelidir. Hiçbir surette yem ile dışkının birbirine temas etmesine izin verilmemelidir. Yemeğinizi tuvalette ve yerde yemek durumunda olsaydınız sanırım bu hiç hoşunuza gitmezdi. Güvercinlerimiz için de durum çok farklı değildir. Onları tuvalette yem yemek durumunda bırakmaya hakkımız yoktur. Eğer farklı güvercin ırkları aynı anda yemleniyorlarsa, her ırkın yem tüketme hızı farklıdır. Bu farklılıkların göz önüne alınması ve mümkünse her ırkın farklı zamanlarda yemlenmesine çalışılmalıdır. Böylece yemleme sırasında kuşlarımızın yemden adil bir şekilde yararlanmasını sağlamış oluruz. Yemlerin kapalı ortamlarda özenle saklanması ve küflenmesinin önüne geçilmelidir. Ülkemizde yetiştirilen evcil güvercinlerin tamamı tane ve tohum ile beslenme alışkanlığı olan kuşlardır. Güvercinlerde yem olarak kullanılan tane ve tohumların başlıca çeşitleri, buğday, arpa, yulaf, mısır, sorgum (akdarı), pirinç, mercimek fiğ, burçak, çılban, bakla, bezelye, fasulye, soya fasulyesi, kolza (kanola, rapiska), kenevir tohumu (çedene), keten tohumu, ay çekirdeği ve aspir (kardi) olarak sıralanabilir. Güvercinlerimize hangi yem karışımlarını uygularsak uygulayalım dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta yemlerin taze olması gerektiğidir. Bir yemin tazeliği bu yemin çimlenme yeteneğini kaybetmemiş olması ile ölçülür. Çimlenme yeteneğini yitirmiş yemler tercih edilmemelidir. Özet olarak �kısır tohum� yem için uygun değildir. Bu bakımdan yemlerinizi bildiğiniz ve güvendiğiniz bir yemciden almanız yerinde olur. Güvercin yemi satan dükkanlarda genellikle güvercinler için hazırlanmış yem karışımları bulunmaktadır. Bu yem karışımlarını tercih etmemeniz yararınızadır. En doğrusu kendi yem karışımınızı kendinizin ayarlamasıdır.
Güvercin yemi olarak kullanılan bütün bu yem çeşitlerinin protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve selüloz (kaba lif) oranları birbirinden farklıdır. Ayrıca bazı yem çeşitlerinin güvercinlerimizde farklı etkileri bulunmaktadır. Bu yem çeşitlerinin tamamına yem satan dükkanlarda rastlayabilmek pek mümkün olmaz. Ayrıca hepsini bulmaya gerek de yoktur. Çoğu benzer içeriklere sahiptir. Bu bakımdan bütün yem çeşitlerinin özelliklerini bilmek, hangisinin hangisi yerine kullanılabileceğine karar vermek önemlidir. Dönemine göre uygun yem karışımları hazırlayabilmek açısından yem çeşitlerini özelliklerine göre gruplara ayırarak tanıtmak istiyorum.
KARBONHİDRAT AĞIRLIKLI GÜVERCİN YEMLERİ
1) Buğday: Buğdaygiller ailesinden Triticum cinsinden bir tahıl bitkisi olan buğday, çok eski devirlerden beri kullanılmaktadır. Anadolu�da günümüzden yaklaşık 6000 yıl önce buğday tarımı yapıldığı bilinmektedir. Binlerce çeşidi geliştirilmiş bir bitkidir. Ülkemizde üretilen buğdayın çok büyük bir bölümü insanlar için besin gereksinimi amacı ile kullanılır. Öğütme artıkları ise hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Her buğday çeşidinin besin içeriği değişiktir. Genel olarak bir buğday tanesinin içinde, %70�i karbonhidrat, %13 protein, %2 yağ, %2 kaba lifler (selüloz), % 2 mineral vardır. Ayrıca bazı B vitamini çeşitleri ile az miktarda da A vitamini de bulunur. 50 gr. buğday yaklaşık 165 kalori verir. Bu ortalama olarak güvercinlerimizin günlük tüketimine eşittir.
2) Arpa: Buğdaygiller ailesinden Hordeum cinsinden bir tahıldır. Güç iklim koşullarına uyumludur. Türkiye�de buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıl çeşididir. Dünyada arpa üretiminin yarısı hayvan yemi amacı ile yapılmaktadır. Bir arpa tanesinin içinde yaklaşık % 67 karbonhidrat, %10 protein, %2 yağ, %5 kaba lifler (selüloz) ve kalsiyum, fosfor ile az miktarda da B vitamini bulunur. Başaksız arpa kuşlarda hastalığa neden olabilmektedir. Kış aylarında güvercinlerin yağlanmasını engellemek amacı ile yem karışımlarındaki arpa oranı artırılır.
3) Yulaf: Buğdaygiller ailesinden Averna cinsinden bir tahıldır. Buğday ve arpaya göre çok daha yeni bulunmuş bir tahıldır. İlk kez MS. 1. Yüz yılda yetiştirilmeye başlanmıştır. Dünyada daha çok hayvan yemi olarak üretilmektedir. Bir yulaf tanesinin içinde yaklaşık % 64 karbonhidrat, %12 protein, %6 yağ, % 10 kaba lifler (selüloz) ve kalsiyum, demir ile az miktarda da B vitamini bulunur.
4) Mısır: Buğdaygiller ailesinden Zea mays cinsinden bir tahıldır. Dünya tahıl üretiminde buğdaydan sonra önemli bir yer tutar. Üretilen mısırın büyük bir bölümü besin ve hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Mısır bitkisi sahip olduğu tanelerin şekline göre bir çok çeşide ayrılır. Bir mısır tanesinin içinde yaklaşık % 70 karbonhidrat, %9 protein, %4 yağ, %2 kaba lifler (selüloz) ve az miktarda mineral bulunur. Büyük taneli olanlarının güvercinlerin kolay tüketimi için kırılması gerekir.
5) Sorgum (Akdarı): Buğdaygiller ailesinden ot ve tane verimi yüksek bir tahıl türüdür. Sorghum biocolor, L. Moench bilimsel adı ile bilinir. Daha çok ikinci ürün olarak ülkemizde geliştirilmeye çalışılmaktadır. Sıcak iklim bitkisi olan sorgum, ülkemizde hayvancılık sektöründe yem bitkisi olarak kullanılmaktadır. Ak darı adı ile bilinmektedir. Sudan otu ile melezlenerek çeşitli tipleri geliştirilmiştir. Daha küçük taneli olan ve kum darı ya da �muhabbet darısı� olarak da bilinen Panicum miliaceum tipleri daha çok kafes kuşlarında yemlik olarak kullanılır. Bir sorgum tanesinin içinde ortalama olarak % 70 karbonhidrat, %10 protein, %2.5 yağ, % 2.5 kaba lifler (selüloz) ve demir bulunur.
6) Pirinç : Buğdaygiller ailesinden Oryza cinsinden bir tahıldır. 25 kadar türü ve yüzlerce çeşidi geliştirilmiştir. Dünya tahıl üretiminde buğday ve mısırdan sonra üçüncü sırayı alır. Pirinç su içinde yetiştirilen tek tahıl bitkisidir. Türkiye�ye 500 kadar önce güneyden girmiştir. Hasat sonrası yapılan parlatılma işlemi sırasında besin değerinin çoğunu yitirir. Besin olarak pilavlık pirinç ağırlıklı olarak karbonhidrat içerir. Bir pirinç tanesinin içersinde ortalama olarak % 72 karbonhidrat, %9 protein, %3 yağ, % 2 kaba lifler (selüloz) ve demir bulunur. Pirinç güvercinlerde su tutucu olarak bilinir. Bu nedenle bir hastalıktan kaynaklanmayan sulu dışkı durumlarında yem olarak pirinç verildiğinde olumlu etki yapar. Daha ucuza gelmesi açısından kırık pirinç alınabilir.
PROTEİN AĞIRLIKLI GÜVERCİN YEMLERİ
1) Mercimek: Baklagiller ailesinden Lens esculenta bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin tohumlarıdır. Bu tohumlar besin amacı ile kullanılmaktadır. Farklı bir çok çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitlerde tohum renkleri sarı, kahverengi, turuncu, gri ve yeşil olmak üzere değişiklik gösterir. Bazı çeşitleri ise alacalı ve benekli olabilmektedir. Şanlıurfa ilimiz başta olmak üzere güneydoğu bölgemizde yoğun olarak üretilmektedir. Türkiye, dünya mercimek üretiminde önemli bir yere sahiptir. Bir mercimek tanesinin içinde ortalama olarak % 51 karbonhidrat, % 22 protein, % 1.5 yağ, % 4 kaba lifler (selüloz) bulunur. Ayrıca demir, fosfor ve B vitamini açısından zengin bir tohumdur. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir.
2) Fiğ: Baklagiller ailesinden Vicia bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin tohumlarıdır. Vicia ailesine ait 150 kadar değişik otsu bitki bulunmaktadır. Bu bitkinin meyveleri içinde 2�10 arasında tohum bulunur. Bu tohumlar yem olarak kullanılmaktadır. Vicia sativa (adi fiğ), Vicia villosa (tüylü fiğ), Vicia narbonensis (koca fiğ) ve Vicia pannonica (Macar fiği) gibi çeşitleri ülkemizde de yetiştirilmektedir. Bir fiğ tanesinin içinde ortalama olarak % 54 karbonhidrat, % 27 protein, % 1.5 yağ, % 4 kaba lifler (selüloz) bulunur. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir.
3) Burçak: Baklagiller ailesinden Vicia bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin tohumlarıdır. Fiğ ile yakın akrabadır. Vicia ailesine ait 150 kadar değişik otsu bitki bulunmaktadır. Vicia ervillia bilimsel adı ile tanılan Burçak, ülkemizde oldukça yaygındır. Boğumlu meyvelerinin içinde 2�4 tohum bulunur. Bu tohumlar yem olarak kullanılmaktadır. Sindirimi kolay proteinler içermektedir. Bir burçak tanesinin içinde ortalama olarak % 55 karbonhidrat, % 22 protein, % 1.5 yağ, % 4 kaba lifler (selüloz) bulunur. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir.
4) Çılban (Cılban): Baklagiller ailesinden Vicia bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin tohumlarıdır. Vicia ailesine ait 150 kadar değişik otsu bitki bulunmaktadır. Çılban bir tür yabani fiğ çeşidi (vicia spp) olarak bilinir. Boğumlu meyvelerinin içinde bulunan tohumlar yem olarak kullanılır. Besin içeriği fiğ ve burçak gibidir. Özellikle yavruların çabuk gelişimini sağladığı için tercih edilen bir yem çeşididir.
5) Bakla: Baklagiller ailesinden Vicia bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin tohumlarıdır. Vicia ailesine ait 150 kadar değişik otsu bitki bulunmaktadır. Vicia faba bilimsel adı ile tanılan Bakla, ülkemizde oldukça yaygındır. Fiğ ve burçak ile yakın akrabadır. Meyveleri (yeşil bakla) ve kurutulmuş tohumları (kuru bakla) yemeklik olarak kullanılmaktadır. Kuru bakla olarak bilinen bakla tohumları aynı zamanda yem olarak da kullanılırlar. Tohumları uzun ve yassıdır. Yeşil (taze) bakla üretimi, Antalya, Mersin, Aydın gibi illerimizde yaygındır. Kuru bakla üretimi ise daha çok, Çanakkale ve Balıkesir illerimizde yapılmaktadır. Bir bakla tanesinin içinde ortalama olarak % 50 karbonhidrat, % 25 protein, % 2 yağ, % 7 kaba lifler (selüloz) bulunur. Güvercinlere verilecek baklanın kolay yiyebilmeleri için kırık bakla olması gerekmektedir. Güvercinler tarafından isteksiz olarak tüketilen bir yem çeşididir.
6) Bezelye: Baklagiller ailesinden Pisum sativum bilimsel adı ile tanılan bir bitkinin genellikle yuvarlak biçimli tohumlarıdır. Tohumlar 10 cm. kadar uzunluğu bulunan yeşil meyve kısmının içinde yer alır. Bir meyve içinde yeşil, sarı, alacalı, beyaz gibi renk çeşitleri olabilen 5-10 kadar tohum bulunmaktadır. Genel olarak yemeklik amacı ile üretilir. Ancak bu tohumlar yem olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde bezelye üretimi, Mersin, Adana, Antalya, Bursa ve Aydın gibi illerimizde yaygındır. Bir bezelye tanesinin içinde ortalama olarak % 57 karbonhidrat, % 23 protein, % 1.5 yağ, % 6 kaba lifler (selüloz) bulunur.
7) Fasulye: Baklagiller ailesinden Phaseolus vulgaris bilimsel adı ile tanılan bir bitkidir. Tohumları 5-25 cm. kadar uzunluğu bulunan genellikle yeşil renk olan meyve kısmının içinde yer alır. Meyve kısımları yassı, yuvarlak, düz ya da kıvrık olabilmektedir. Meyve kısımları yeşil fasulye olarak bilinir ve yemeklik amacı ile kullanılır. Meyve kısmının içinde bulunan genellikle böbrek biçiminde, yassı, yuvarlak olabilen tohumları ise hem yemeklik hem de yemlik olarak kullanılabilmektedir. Ülkemizde fasulye üretimi, başta Bursa olmak üzere bir çok ilimizde yaygındır. Bir fasulye tanesinin içinde ortalama olarak % 58 karbonhidrat, % 20 protein, % 2 yağ, % 6 kaba lifler (selüloz) bulunur. Ayrıca demir ve B vitamini açısından zengin bir bitkidir. Güvercinlere verilecek fasulyenin kolay yiyebilmeleri için kırık olması gerekmektedir.
PROTEİN VE YAĞ AĞIRLIKLI GÜVERCİN YEMLERİ
1) Soya fasulyesi: Baklagiller ailesinden Glycine max ya da Glycine soja bilimsel adı ile tanılan bir bitkidir. Fasulyeye benzer ancak daha küçük yapılı ve yuvarlak biçimlidirler. Tohumlar meyve kısmının içinde yer alır. Tohumları besin olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tohumların çimlendirilmesi ile elde edilen soya filizleri salata olarak tüketilmektedir. Buğdayla birlikte mayalandırılarak hazırlanan soya sosları ise çeşitli yemeklerde sos olarak kullanılır. Soya fasulyesinin tohumları sarı, yeşil, kahverengi, siyah ya da iki renkli alacalı olabilmektedir. Tüm baklagiller içersinde besin değeri en yüksek ürünlerden biridir. Ülkemizde soya fasulyesi üretimi, başta Adana olmak üzere Orta Karadeniz bölgemizde yaygındır. Bir soya fasulyesi tanesinin içinde ortalama olarak % 37 karbonhidrat, % 38 protein, % 17 yağ, % 5 kaba lifler (selüloz) bulunur. Güvercinlere verilecek soya fasulyesinin kolay yiyebilmeleri için kırık olması uygundur.
2) Kolza (Kanola, Rapiska): Bilimsel olarak Brassicaceae adı verilen turpgiller ailesinin bir üyesidir. Brassica napus�un oleifera alt türü olarak bilinir. Ülkemizde çok yaygın değildir. Almanya�dan ithal edilen �Quinta� çeşidinin daha çok Adana ilimizde sınırlı bir üretim alanı bulunmaktadır. Uzun meyvelerinin içinde çok sayıda kahverengi tohum bulunur. Tohumlarında yağ oranı yüksektir. Yemeklik yağ yapımında ve çeşitli sanayilerde kullanılmaktadır. Bir kolza tanesinin içinde, % 22 Karbonhidrat, % 18 protein, % 44 yağ, % 6 selüloz bulunmaktadır. Gelişme evresindeki yavrularda tüy renklerinin derinliğini artırır.
3) Kenevir Tohumu (Çedene): Kendirgiller ailesinin bir üyesidir. Bilimsel olarak Cannabis sativa adı ile bilinir. Lifleri sicim ve halat yapımında kullanılır. Tohumları ise kuş yemi olarak değerlendirilir. Kenevir bitkisinin farklı bir tipinin çiçeklerinden esrar elde edilir. Kenevir ülkemizde en çok Karadeniz bölgemizde üretilmektedir. Tohumlarında yağ oranı yüksektir. Bir kenevir tanesinin içinde, % 18 Karbonhidrat, % 20 protein, % 33 yağ, % 16 selüloz bulunmaktadır. Yavru güvercinlerde cinsiyet gelişimini hızlandırdığı bilinmektedir. Ayrıca güvercinlerde tüylerin renginin parlak olmasını sağlar. Gelişme evresindeki yavrularda tüy renklerinin derinliğini artırır. Özellikle sarı ve kırmızı renk güvercinlerde bu durum daha belirgindir. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir. Fazla verilmesi durumunda sulu dışkıya neden olabilir.
4) Keten Tohumu: Ketengiller ailesinin bir üyesidir. Bilimsel olarak Linum usitatissimum adı ile bilinir. Lifleri kumaş dokumacılığında kullanılır. Keten kumaş nem çekiciliği sağlam ve dayanıklılığı ile bilinir. Tohumları ise kuş yemi olarak değerlendirilir. Keten ülkemizde en çok Marmara bölgemizde üretilmektedir. Tohumlarında yağ oranı yüksektir. Bir keten tanesinin içinde, % 22 Karbonhidrat, % 24 protein, % 31 yağ, % 10 selüloz bulunmaktadır. Güvercinlerin yuvaya alıştırılma döneminde keten tohumu verilmesi kuşun yuvaya kolay bağlanmasını sağlar. Ancak keten tohumu fazla verilmemelidir. Fazla verilmesi durumunda ishal yapar.
5) Ay çekirdeği: Bilimsel olarak Asteraceae adı verilen bileşikgiller ailesinin bir üyesidir. Helianthus annuus adı ile bilinen ay çekirdeği, bu bitkinin tohumlarıdır. Tohumlarında yağ oranı oldukça yüksektir. Ekonomik değeri oldukça yüksek bir bitkidir. Diğer ekonomik kullanımlarının yanı sıra, tohumları kurutulup kavrulduktan sonra çerez olarak da tüketilmektedir. Bir ay çekirdeği tanesinin içinde ortalama olarak % 20 karbonhidrat, %19 protein, %40 yağ, % 10 kaba lifler (selüloz) bulunur. Ay çekirdeği, A, B, D, E vitaminlerinin yanı sıra demir, fosfor, potasyum ve mineraller açısından da zengindir. Ülkemizde Marmara ve Trakya bölgeleri başta olmak üzere Ege bölgesi ve Orta Karadeniz bölgemizdeki illerde üretilmektedir. Güvercinler için yem olarak kullanılanlarının tohumları küçüktür. Güvercinler bunları kabukları ile birlikte tüketirler. Güvercinlere yem olarak kullanılanlarının kavrulmamış olması gerekir. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir.
6) Aspir (Kardi): Bilimsel olarak Asteraceae adı verilen bileşikgiller ailesinin bir üyesidir. Carthamus tinctorius adı ile bilinen aspir çiçekli bir bitkidir. Ülkemizde dönüşümlü ekip bitkisi olarak geliştirilmeye çalışılmakla birlikte çok yaygın değildir. Balıkesir ve Isparta ilimizde ağırlıklı olarak yetiştirilmektedir. Özellikle tohumlarından yağ elde etmek amacı ile üretilmektedir. Doymamış yağ oranının fazla olması nedeni ile perhiz yemeklerinde kullanımı yaygındır. Tohumları bazı yörelerde müshil olarak kullanılmaktadır. Bir aspir tanesinin içinde ortalama olarak %30 karbonhidrat, %18 protein, %33 yağ, % 7 kaba lifler (selüloz) bulunmaktadır.
DENGELİ BESLENME
Tüm canlılarda olduğu gibi güvercinlerde de dengeli beslenme çok önemlidir. Kuşlarımızın dengeli beslenebilmeleri için gereken yem karışımlarını hazırlarken, onların ihtiyaç duydukları temel besin maddelerine olan gereksinimlerini göz önüne almamız gerekir. Güvercinlerin temel besin maddelerine olan gereksinimleri içinde bulundukları döneme göre değişmekle birlikte ortalama bazı değerler vermek yararlı olacaktır. Hazırlanacak yem karışımları çok değişik varyasyonlardan oluşabilir. Bu varyasyonlar ne olursa olsun aşağıdaki oranların genel olarak korunmasına dikkat etmek gerekir.