Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Arapcı
admin


Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 1328

Mesaj Puan : 32620
Rep Puanı : 17
Kayıt tarihi : 05/10/09 Yaş : 41

Nerden : ist
Lakap : Arapcı

Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) Empty
MesajKonu: Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei)   Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) EmptyPtsi Kas. 23, 2009 2:05 pm

Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei)



Asya
Taklacıları Türkiye ve diğer ülkelerde yöresel isimleriyle
tanımlanırlar.Türkiye’de Mardin ve Takla isimleri en fazla kullanılan
tanımlardır.Yine bu isimlerle de Almanya’da tanınmaktadırlar. Diğer
bana tanıdık gelen isimler ise Tak Tak, Şak Şak, Yapışkan, Dönek ve
Yerli (yöresel ırk) dir. Verilen isimlerin büyük bir bölümü kuşların
uçuşunu andırıyor, mesela bunlar uçarken kanatlarından çıkardıkları tak
tak ve şak şak gibi sesleri. Yapışkan ismi belki de tercümesi ile
olduğu yere yapışırcasına dikey ve takla atarak yükselmesinden dolayı
düşünülmüştür. Dönek ismine en çok Doğu Anadolu da rastlanır ve anlamı
perdah çekerek takla atmaktır.


Bu
ırkın geldiği yer tam olarak bilinmiyor, fakat bu güvercinlerin erken
yüzyıllarda Doğu Anadolu Bölgesi’nden, İran, Irak ve Suriye den
geldikleri tahmin ediliyor. Nitekim soy Güney Doğu Anadolu’da
geliştirilip yetiştirilmiş ve bu yüzden bu güvercinlere bir Şehrin ismi
verilmiş, adı ile Mardin. Oradan batıya ve kuzeye doğru bu ırk
yetiştirilerek yaygınlaşmıştır. Fakat bugün Mardin sadece belli bir tip
uçkun güvercin türünün ismidir.


Biz buradaki Avrupalılar için, yuvarlanan anlamını taşıyan bu ırka sadece takla demek belki daha doğru olur.

Taklalar
son 10-15 sene içinde Avrupa da çok sayıda sevenlerini buldular.
DFC-Dergisi olan ‘’die Kunstflugtaube’’, malumatına göre bu ırk 20.
yüzyıl öncesinden
güvercin sever Bay
Reber tarafından DFC (Alman Taklacılar Kulübü) ne tanıtılmış. Bu zaman
diliminden sonra bu ırk yükselişe geçmiştir. Daha sonraki yıllarda,
sergi ve büyük fuarlarda güvercin sever İhsan Kandil tarafından oyunlu
güvercin olarak kapalı salonlarda seyircilere uçurularak tanıtılmıştır.
Kapalı salonda yapılan bu gösteriler,ilk defa kapalı alanda takla
atabilen güvercinleri gören misafirleri adeta büyülemiştir.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) K__r__kkale_1991

Büyüleyici
gösteri,bu ırkın çeşitli yetiştiricilerden satın alınarak kazanılmasını
sağladı. Fakat bu ırkı edinen insanlar bu ırk ile başarı elde
edebildiler mi yi bir taraf edelim, çünkü esas hedef edilen uçuş stili
zor bir prosedürdür, çok zaman ve sabır gerektirir. Bazı insanlar işin
kolayına kaçıp, bu ırkı normal uçan taklacı ırkları gibi uçurdular. Çok
iyi düz takla atanlar damızlık bırakıldı, ve diğer esas ırk
özelliklerini taşıyan, yani ‘sefere gelerek fışkıran’
kuşlar yok edildi, çünkü onların uçuşu zaman alıcı bir uğraş
gerektiriyordu. Böyle olacaksa ırk özelliklerine önem vermeyenler o
zaman takla bakmasın!


Taklalar
vücut yapıları orta büyüklükte, gagaları orta kalınlıkta, özlerinde
mülayim, rahat ve uysal olan güvercinlerdir.Paçaları az ve çok arası
değişiklik gösterir, kafa yapısı düz olduğu gibi, tabak perçem veya
arka perçem veya her ikisi de mevcut perçemleri ile kendilerinde
hayranlık uyandırırlar. Genellikle renkleri gök,açık gök,ve buz rengine
yakın tonlardadır. Sıklıkla bu renklere de rastlanır:Koyu gök-çakmaklı,
açık gök-çakmaklı, parlak beyaz, parlak siyah, kahve rengi, dominant
kırmızı, dominant sarı, dominant kırmızı-çakmaklı, dominant
sarı-çakmaklı ve çok renkli.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) Img0096

Yavru
bakmayı seven, güvenilir ve her 5-6 hafta arlıklarla yumurtlayabilen
kuşlardır. Hiç zorlanmadan yavrularını gerekirse üçüncü bir yavruyu
bile kolay bakabilirler. Yerden fazla yüksekte olmayan yuvalar
tercihleridir. Yerden olmak üzere üst üste 3 tane yuva konulabilir.
Daha yüksekte bulunan yuvalardan yere inecekleri zaman zorlanırlar.


Eğer
yuvalar alçak tutulursa, yavrular erken yeme düşer ve kolayca kendi
başlarına beslenmeyi öğrenirler. Ortalama 30 günlükken yavruları
ebeveynlerinden alır ve onlar için özel yavru
kümesine koyarım. Nitekim günlük 1-2 defa yavrular kapıdan dışarıya
kümes önüne yere salınır ve yere alışmaları sağlanır, çünkü ileride
buraya yere hedefe gelip fışkırarak oynamaları gerekecektir. Daha
sonraki 2-4 hafta boyunca yavruların ürkütmeden kümes önünde yerde
dolaşmaları sağlanır, tabi ki ilk kendi başlarına yükseğe uçma
deneyimlerini fark edene kadar. Bundan sonraki zaman diliminde
yavruları uçkun ve alışkın bir güvercin ile tek olarak uçurmak gerekir,
yavrular tek başına uçmaya alışıncaya kadar. İlk uçuşlarında dahi kanat
sesleri belirgindir ve kuyruk üstüne oturarak ilk taklalarını atmayı
denerler. Sonraki haftalarda iyi takla atmayı başarırlar.


Yavrular
uçurulmaya başlanıldığı zaman mümkünse hiç ara verilmeden her gün
uçurulmalıdırlar, eğer birkaç gün ara verilirse, bazı yavrular sık
takla atarak yönlerini bulamadan kaybolabilirler. Belki de böyle en
iyileri kaybedilebilir. Uzun süre uçmayıp daha sonra aşırı zincirleme
yere doğru takla atanlara rastlanır ve bunlar talihsizce yere
çakılabilirler. Bu gibi durumlar bazı taklacı besleyenlere hiç yabancı
gelmese gerek.


Ortalama
ilk uçuşlardan 3-4 ay sonra yavru kuşlar takla atmadan önce kanatlarını
sesli bir şekilde birbirine vurarak kendilerini dikey yükseğe çekerek
takla atmaya başlarlar. Bu demektir ki takla atmadan önce kendilerini
dikey 3 ila 5 metre yükseğe çekerek ve sonunda takla atarak
yükselirler. Buna ‘Hava Fişeği’ denir. Çoğu birkaç uçuş deneyiminden
sonra 10 m yüksekliğe kadar çekerek bu esnada 3-4 takla atabilir. İşte
bunu başaranlar artık tek uçurulmaya hazırdırlar. Bunların arasından
tipik ırk özelliklerini gösteren kuş alınır ve birkaç dakika yalnız
uçurulduktan sonra yere kümes önüne birkaç kuş salınır. Uçan kuş bunu
fark ettiği an diğerlerinin yanına yere inmeye deneyecektir. Fakat daha
evvel havada fışkırmayı öğrendiği için, ilk etapta inmekte zorlanacak
ve defalarca kendini dikey yükseğe çekerek takla atacaktır. Böyle
kuşları hava fişeğini mükemmelleştirene kadar sadece tek uçurmak
gerekir.


Bunların
aralarında bazıları sefere girdikten sonra dikey fışkırırken kendi
eksenlerinde bir burgu gibi dönerek ve takla atarak yükselirler. Bu
ırkı temsil edenlerden bir kaçı fışkırırken 10-15 takla atabilir, fakat
bu esnada yükseklik kazanamazlar. Türklerde geçerli olan, takla kendini
ne kadar çok yükseğe çekerse o kadar da
değerlidir. İyi kuşlar genelde 20 ile 50 m yükseklerde uçarlar. Uçuş
süresi antreman ve hava koşullarına göre 10 dakikadan 5 saate kadar
uzayabilir.


Uçuş
süresi en az 1 saat, en fazla 1,5 saat olmalıdır. Bu süre aşıldığı an
uçan kuş için yorucu ve yetiştirici için de sıkıcı olabilir, dahası
üzücü, çünkü kuş inemediği için, olmaması gereken yere basabilir ve
eğer sahibi kuşa önem veriyorsa onun içinde kuşun inmesini beklemek
kaçınılmazdır.


Mümkün
oldukça uçuş deneyimi başarılı olan kuşlar damızlığa alınmalıdır.
Türkiye’de genelde 2 ve 3 yaşına gelen, uçuşları başarılı bulunan ve
hayatlarının baharında olan kuşlar damızlığa alınır. Mümkünse tüy
değiştirme zamanında kuşlar uçurulmamalı, kendinizde üzüntüyü ve
kuşlarda acıyı önlemiş olursunuz. Eğer Taklaların rahat tüy değişimi
beklenirse, onların uçma yetenekleri de artar.


Ekim
1991 de her zaman olduğu gibi tatilimi yine Türkiye de geçirdim. 4
haftalık iznimin sadece 2 haftasını evde yakınlarım ile geçirdim, diğer
2 hafta güvercin ırklarını tanımak ve yetiştiricilerden bilgi edinmek
için yollarda geçti. Bu ırkı çocukluğumdan bu yana tanımama rağmen,
benim için cevaplandırılmasını beklediğim daha bir çok soru vardı. Bu
yüzden arkadaşım Talih Eroğlu ile Ankara dan 60 km uzakta bulunan
Kırıkkale ye gittik, çünkü birkaç yıl önce arkadaşım Talih vasıtası ile
onun arkadaşı Halil den bu günkü elimde bulunan damızlıklarımı
edinmiştim.


Takla
düşkünü ve kamyon şoförü olan ve kamyonu ile Türkiye’nin bir çok yerini
gezen bir yetiştiriciden, artık sadece Kırıkkale de takla
yetiştiriciliğinin baharının yaşandığını öğrendik. Bu tavsiye ve kuşçu
arkadaşımız Halil in daveti, Kırıkkale ye gitmemiz
için yeterli bir sebepti. Halil ve Talih daha evvelden arkadaş
olduklarından dolayı çok içten ve güler yüzlü karşılandık.


Halil
arkadaşlarına bizim geleceğimizden bahsettiği için, bekleniyorduk. İlk
önce Halil in kuşlarını incelemeye aldık, bunlar bir apartmanın bodrum
katında yetiştiriliyor ve buradaki pencereden dışarıya çıkıp yine
içeriye girebiliyorlardı. Taklaların bu 1 metre yüksekliği olan bodrum
penceresinden gidip gelmeleri doğrusu beni şaşırtmıştı. Tam bu
pencerenin üzerine bir balkon denk geliyordu ve taklaların buradan
havaya fışkırmaları imkansızdı ve bu yüzden rahat girip çıkıyorlardı.
Düşüncem, niyet ve istek insanı muvaffak kılıyordu. Bu koşullarda,
böyle yetiştiriciler olmasaydı, bizler damızlıkta nerelere varabilirdik?


Daha
öğleden önce arkadaşımız Sabri yi ziyaret ettik, vardığımızda kuşları
salık vaziyette yerde geziniyorlardı. Takla üzerine olan uzun bir
görüşmeden sonra Sabri kendi yetiştirmesi olan bir kuşu uçurmak
istiyordu ve bizlerde tabi o anı sabırsızlıkla bekliyorduk. Öncelikle
bütün sürüyü kümese sokup, genç bir erkeği eline alarak, onu yere
bıraktı, hafifçe ona değnek ile dokunup dikey havaya doğru yükselmesini
sağladı. Genç kuş ilk taklasını atmadan önce, sesli ve dikey bir
şekilde kendini ortalama 20 metre kadar yükseğe çekti ve ilk taklasını
attı, bundan sonra tekrar takriben 15 metre fışkırarak ikinci taklasını
attı. Tahmini zor olan yaklaşık 35-40 metre yüksekliğe ulaştığında,
yüksekte dairelerini çizerek, neredeyse her üç dakikada bir, bu arada
yere salınan diğer kuşların yanına kanatlarını bir doğan gibi kapatarak
sıkıp geliyordu. Pike yapıp yere yaklaştığı an aniden durup takla vurup
( buna taban takla denir ) sert ve sanki bir makineli tüfek sesini
andıran kanat sesi ile sadece üç takla ile havaya fışkırıyordu.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) K__r__kkale_1991_003

Bu
uçuş stili yaklaşık bir saat kadar tekrarlandı, ta ki diğer yerdeki
kuşların yanına, tek bir takla ile inene kadar. Her defasında
kanatlarını kapatarak yere 50 santim kadar yaklaştığında, her an yere
basacağını düşündüğüm an bile kolaylıkla oynayarak yukarı fışkırıyordu.
Bir çok kere güzel uçanlara tanık olmuştum, fakat bu kuşun uçuşu gibi
beni hiç biri büyülememişti. Böyle bir yüksekliğe taban takla vurarak
ve fışkırarak çıkmayı başaran taklalar çok değerli ve paha biçilmezdir.
Bunlar mücevher gibi özel kasalarda muhafaza ediliyordur.


Öğlenden
sonra hep birlikte daha yükseklerde bulunan bir bölgeye gittik, burada
kuşçu arkadaşımız Ali Rıza’nın 5 dönümlük arazisi bulunuyordu. Kendisi
halen koyunlarına ağıl yapımıyla uğraşıyordu. Bizlere bu bölgeye
yerleşmesinin nedeninin sadece taklalarını rahatlıkla uçurup
yetiştirmek olduğunu anlattı. Daha sonra onunda Almanya’da yaşadığını
ve burada da takla beslediğini öğrendik. Kümesi 150 santim kadar dahi
yüksek değildi ve kerpiçten yapılmıştı. Çok basit yöntemlerle kuş
bakıyor, yani yere yerleştirilerek meyve sandıklarından yapılmış
yuvalıklar gibi. Fakat onunda damızlıkları dikkat çekiciydi.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) K__r__kkale_1991_001

Öğleden
sonra geç bir vakit Yahşiyan köyüne ulaştık ve uzun süren bir aramadan
sonra oranın takla yetiştiricisini nihayet bulduk. Bize şuradaki
sokağın yanındaki boş alanda onu beklememizi söyledi. Birkaç dakika
sonra kendisini dar bir aradan elinde değnek ile kuşları kuzu gibi boş
alana doğru sürdüğünü gördük. Böyle sinide hiç görmemiştim doğrusu,
çünkü kuşların uçurulduğu bu boş alandan evi ve kümesi en azından 50 m
kadar uzaktaydı. Kuşlarının uçuşu diğerlerininki gibiydi, sadece
kuşların bazılarında üçüncü bir kuşak mevcut ve gözdeki iris rengi
dikkat çekici koyu sarı tonlardaydı, bunlar oradaki kuşları daha
değerli kılıyormuş. Uzun bir söyleşiden sonra kuşlarını tekrar geldiği
yoldan kümese geri sürdü. Hislerim bana, eğer insan bu ırka değer
veriyorsa, her türlü şartlar altında, istenilirse bu ırkın
uçurulabileceğini söylüyordu. İtiraf etmeliyim ki, sadece burada
bulunan bu boş alana taklaları alıştırıp uçurmak bile dahiyane bir
fikirdir.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) K__r__kkale_1991_006

Ertesi
gün sabah erkenden kuşçu arkadaşımız Yaşar ı ziyaret ettik. Kümesinin
önünde sert bir köpek bağlıydı. Kimse bu avluya habersiz giremez diye
aklımdan geçti, çünkü yapılan kuş hırsızlıkları malumunuz. Yaşar namlı
bir erkeği eline alır ve ayaklarımızın önüne bırakır ve bu yerde arka
arkaya üç takla atarak gösterisini tamamlar ve gururla dolaşır. Yaşar
bizlere bu gururlu kuşu kupaya uçurduğunu ve birincilik elde ettiğini
söyler ve oradaki arkadaşlarda bunu doğrular. Kırıkkale’deki kuşçular
her sene kendi aralarında kupalı yarışma düzenlerler ve burada büyük
paralar döndüğü söylenir. Bu büyük paralara yarışabilmek için önce
kendine ve sonra kuşlarına güvenmek gerekir ki ziyaret ettiğimiz her
kuşçu için bunu söyleyebiliriz.


Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei) Img0048

Uzun
süren muhabbet ve konuşmalardan sonra yinede bazı sorularım cevapsız
kaldı, bunları artık kendim cevaplamam gerekecek, çünkü hiçbir
yetiştirici sırlarını vermemişti.


En
son bütün Takla ve Mardin yetiştiricilerine ve olmak isteyenlere
seslenmek istiyorum: Hedefimiz sefere gelip fışkıran kuşlar olmalı,
bizlere yüzyıllardan beri doğru geliştirilerek bahşedilen bu ırkımızı
yanlış Uçuş Özellikleri ile tanıtmak ve bununla beraber yok etmek olmamalı!



Süleyman Gürcan Akbulut
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://guvercin-forum2009.yetkinforum.com
 
Türkiye’deki Asya Taklacıları (Die Asiatischen Klatschtümmler in der Türkei)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türkiye’deki Asya Taklacıları
» Performans Taklacıları
» Ministry Of War Türkiye Açıldı !!
» TÜRKİYE GÜVERCİN KÜLTÜRÜ KULÜBÜ
» Türkiye`de bulunan Engerek türleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: :::::::::Yabancı Güvercin Irklar::::::::: :: Asya Güvercin ırkları-
Buraya geçin: