Güvercin forum 2009
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Güvercin forum 2009

Güverin forum 2009,miski,arap,ayna kuyruk,baska,miro,sabuni,mavi,beyaz,bango,pigeon
 
AnaSayfa  AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
http://koxpcu.yetkinforum.com/f175-game-of-war-fire-age

 

 Saray kuşu Hünkari

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cinperi
Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye

Güvercin Forum 2009 -- > Vip Uye



Cinsiyet : Erkek

Mesaj Sayısı : 11

Mesaj Puan : 26674
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 24/12/09 Nerden : afyon
Lakap : ay
Saray kuşu Hünkari Empty
MesajKonu: Saray kuşu Hünkari   Saray kuşu Hünkari EmptyCuma Ara. 25, 2009 11:06 pm

Manisa
Şehzade Sarayına özgü, “Sultan Güvercini”, “Hünkari” ırkı bir refah ve
incelik anlayışının birleşmesi ile, Osmanlı Sultanlarının kendilerine
has bir mükemmel ırk geliştirme isteği sonucu, yüzyılların emek ve
birikimi ile meydana gelmiştir.

Üç kıtaya yayılmış Osmanlı
topraklarındaki farklı ırktaki güvercinler, Manisa Sarayında toplanmış
ve burada zengin bir güvercin koleksiyonu oluşturulmuştur. Bu
çeşitlilik içinde melezleşme çalışmaları sonucu üretilen “Hünkari”
ırkı, kanaryadan küçük gagaları ve her renkteki ebruli-dantelli ve bir
tüy veya telekte, en az iki, üç renkli desenleriyle eşsiz güzellikte
bir güvercin cinsi olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

19.
Yüzyıldan itibaren Saray tarafından yabancı misafirlere hediye edilen
Hükariler Avrupa’ya yayılmış, oradan Amerika’ya da geçerek bütün
dünyada tanınmıştır.

Bu gün ismi, kökenini çağrıştıracak
şekilde, göğüslerindeki gül diye adlandırılan kendi içinde dönen ,
dalgalı, kıvırcık tüyler sebebiyle, “doğu fırfırı” anlamına gelen
“Oriental frill” olarak anılan Hünkarilerin, Amerika ve Avrupa’ da
dernekleri bulunmaktadır.

1864 yılında ilk defa H. P. Caridia
tarafından alınıp, İngiltere’ye ***ürüldüğü bilinen Hünkariler, 1879
yılında da Amerika’nın önde gelen kentlerinden New York’ta National
Columbarian Society tarafından ilk defa sergilenmiştir.

Küçük
gagaları sebebiyle kendi yavrularını beslemekte zorlanan Hünkariler süt
annesi olan daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütüldüğünden,
yetiştirilmeleri zor ve sınırlı olmakta, halis ölçülerde olanlarına
daha ender rastlanmaktadır. Hatta damızlık olanlar Avrupa ülkelerinden,
bilhassa da Almanya’dan geri getirilmektedirler.

Tamamının
ayakları paçalı, başlarının üstü sivri tepeli ve göğsü güllü olan
Hünkariler, iki ana renk kompozisyonu içinde toplanırlar.

Birinci
gurupta, baş, boyun, göğüs alt ve sırt beyaz, yalnızca kanat üstleri ve
kuyruk ebruli-dantelli mavi, gri, kahve, kırmızı, siyah renk
desenlidirler. Kuyruk uçlarında padişah mührü anlamına yorumlanan, bir
beyaz metal para şeklinde desen mevcuttur. Kuyruk uçlarındaki bu beyaz
ebruli işlemeye bu yüzden “mühür” veya “alem” denilir. Bu guruba
yurtdışında “satinette” adı verilirken bizde ” kanat-kuyruk işlemeli ”
çamkabuğu, mavi , gibi isimlerle anılırlar.

İkinci gurup ise,
baş, boyun, göğüs alt ve sırt koyu renkli olup, kanat ve kuyrukları
ebruli-dantel desenlidir. Bu guruba da dışarıda “blondinette” denirken
bizde “tam çamkabuğu”, “arap ozan” kara çil, mavi ,sarı, kırmızı
“sümbüllü” kırmızı çil denilmektedir. Yine kuyruklar ve kanat uçları
mühürlü ve alemlidir.

Bu iki ana gurubun dışında , göz
altı-alın renkli, kanat üzerleri mavi, beyaz veya kırmızı kuşaklı
olanları da vardır. Bunlara da, “turbiteen” adı verilir.

Manisa
ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin tüm orijinal
renkleri mevcuttur. Çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü,
kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz
üzeri kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da görebilmek
mümkündür.

Bu renk ve desen zenginliğine rağmen, bu gün için
yaygın bulunan Hünkarilerin gaga uzunluğu, dünya ölçeğinde orijinal
olarak tabir edilen Avrupa ve Amerika’daki çok iyi korunmuş ve hatta
gelişimi devam etmiş, emsallerinden yarım santimetre uzunluğunda
büyüktür. Bu nedenle hünkarilerin yurtiçinde de, en kısa gagalıları, en
makbul olanlardır. Bu sebeple gerek müsabakalarda, gerekse ticari
alım-satımlarda önce gaga uzunluğuna bakılır.

Fakat,
yurtdışında burunun altında dışarıya bir uzantı vermeyen adeta ”sıfır”
uzunlukta bir gaganın, beslenme ve yavru besleme imkanını zorlayan
yapısının doğal hayata ve üreme fonksiyonuna aykırı bulunması , bir
tartışma ve eleştiri konusu olabilir.

Ama zaten, Manisa’da
mevcut hünkarilerin gaga ölçüleri, besleme, üreme fonksiyonlarını
karşılamaya yeterli ölçüde ve kırık tabir edilen karışmış örneklerinin
dışında, seçilerek beslenen ve el değiştiren Hünkariler gayet küçük
gagalıdır.

Bu gaga kısalığındaki birkaç milimetrelik fark
sebebi ile, Manisa’da halen mevcut hünkari güvercinlerine Avrupa ve
Amerika’daki hemcinslerine nazaran ırkı bozulmuş gözüyle
bakamayacağımız gibi, aksine beslenme ve üreme şartları ölçeğinde, daha
doğal ve orijinal olarak kabul etmemiz gereği meydandadır. Hele hele
Ege bölgesinde, bu kuşlara “kırık” veya “alman” veya “alman kırığı”
denmesine asla izin vermemeliyiz. Zaten kırılarak elde edilmiş bu
cinsin bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayı olduğu
tartışmasızdır. Bu cinsin adı ise, yurt içinde “Hünkari” , yurtdışında
“oriantel frill” dir.

Nitekim, 1907 ve 1914 yılları arasında
İngiltere’de yayınlanmış, “Feathered Word Magazin” dergisinin kapağı
olan “Oriental Pigeon” (doğu güvercini) adlı çizme resimde tüm Hünkari
modelleri gösterilirken , gaga yapıları da; Manisa’daki mevcut
örneklerine daha yakın, Avrupa’daki şimdiki örneklerinden biraz daha
yapılıdır.

Keza, Amerika’nın en önde gelen Hünkari “Oriental Frill” derneğinin İnternette
www.pigeonclubusa.com
adı ile ulaşılabilen web sitesinde logo olarak kullanılan temsili resim
de yukarıdaki örneğin sonuçlarına ulaşmak mümkündür. Logo daki gaga
daha belirgin iken, yarışmalarda dereceye girmiş hünkarilerin
fotoğraflarında neredeyse gagalarının bulunmadığı görülmektedir. Bu
durum, sergilenen kuşlarının bir miktar özel bir makasla gagalarının
kısaltılmasından kaynaklansa da, melezleşme çalışmalarıyla, gaga
kısalmasının devam ederek, doğal üreme ve beslenme şartlarını
zorladığını göstermektedir.

Bu örneklerden de, zaten melezleme
çalışmalarıyla elde edilmiş Hünkari ırkındaki gelişmenin Avrupa ve
Amerika’da devam ettiği anlaşılmakta, Manisa ve çevresinde de, bazı
özensiz kırılmalarla ırkta bir miktar bozulmalar görüldüğü
anlaşılmaktadır.

Ancak, tabiatta kendi başına yaşama ve üreme
fonksiyonuna sahip olmayan bir ırkın varlığını sürdürebilmesi
imkansızdır. Bu ırk bir evcil ortamda dahi olsa doğal hayata uyum
sağlama niteliğine sahip olmalıdır.

Manisa ve çevresindeki
Hünkarilerle, yurtdışındaki Hünkariler arasındaki diğer bir fark da,
yerli hünkarilerin avuç içi kadar küçük yapıda olmasının karşısında ,
yurtdışındaki hünkarilerin oldukça iri görünmesidir. Bu durum bir
miktar beslenmeyle ilgili olarak açıklanabilse de , bu husus da bir
gelişme ve farklılık olarak tespit edilmelidir. Ancak bu durumun da,
ırkta bir kırılma olarak kabul edilmesi doğru olmaz, bu farklılıkların
beslenme, korunma ve gelişme şartlarına bağlı olarak 150 yıllık süreç
içinde meydana çıkması olağan karşılanmalıdır.

Her halükarda
bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayları olduğu kabul edilen ,
Sultan Güvercini Hünkari kuşlarını, her iki versiyonunu da, en halis
ölçüleriyle yetiştirme gayretimizi sürdürmeliyiz. Bunun için Hünkarinin
gerek yurtiçi , gerek yurtdışı örneklerini muhafaza etmeli, bu güzide
ırkı ihya etme yolunda melezleme çalışmalarına devam etmeli,
güzellikleri arttırmanın öncelikli yolu olarak da, her güvercin
meraklısının bu güzide ırka yer vermesinin yanı sıra, Bilhassa Manisa
ve çevresindeki illerde her park ve bahçede de bir “Hünkari Evi”
bulabilmeliyiz.

Böylece, dünyalar güzeli bir kuş çeşidi olan,
Sultan Güvercini Hünkarilerimizi, bir marka olarak bütün dünyada tekrar
tescil ve ilan edebiliriz.

Öyleyse, sloganımız; asırlar boyu
sevip, beslediğimiz memleketimizin ender ırklarından, başta Hünkari
olmak üzere “Sultan Güvercinlerine” sahip çıkalım, onları sevip,
koruyalım ki, Onlar da bizim gönlümüzü ve kendi gök kubbemizi süslemeye
devam etsinler.


YAZAN: Av.Cemil ALTINBİLEK
İstanbul Manisalılar Derneği Başkanı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Saray kuşu Hünkari
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» kaç çeşit hünkarı var istanbul da
» HÜNKARİ GÜVERCİNLER
» MANİSA SULTAN GÜVERCİNİ HÜNKARİ
» Hünkari tarihi
» HÜNKARİ erkek

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Güvercin forum 2009 :: Güvercin Forum :: ::::::::::::DALICI Güvercin IRKLAR::::::::::::::: :: Hünkari Güvercinleri-
Buraya geçin: