Bilindiği üzere gebe bir düve doğumdan sonra inek ismi ile
adlandırılmaktadır. Sığırlarda, doğumun çoğunlukla normal olduğu fakat
sorun çıktığında da yardım gerektiği daha önce belirtilmiştir. Doğuran
bir ineğin, doğumu izleyen 8 saat içerisinde yavru zarlarını atması
beklenir. Sonun atılması olarak isimlendirilen bu olayın gecikmesi söz
konusu ise, 48 saati geçirmeden, deneyimli bir veteriner hekim
tarafından müdahale edilmesi sağlanmalıdır. İnekler sonu yeme
eğilimindedirler. Sonu önlemek için ineklerin son atılıncaya kadar
kontrol altında tutulmaları ya da bağlanmaları uygundur.
Doğumla
birlikte süt üretimi de başlar ve inek kuruya çıkncaya yada
çıkarılıncaya dek sürer. Doğumu izleyen ilk 2-5 günde analarıyla
birlikte olan buzağılar , çoğunlukla üretilen sütün tamamını
tüketemezler. Bu nedenle, buzağının bıraktığı süt mutlaka sağılmalıdır.
Eğer elden emzirme uygulanmakta ise sağım, ikiden az olmamak üzere,
günün belirli zamanlarında yapılmalıdır. Yeni doğuran ineklerde meme
ödemli olduğundan tam sağım yapılmayabilir. Böyle durumlarda inek
sürüye katılıncaya dek yaklaşık bir hafta daha sık sağılmalıdır.
İneklerden
yılda bir buzağı almak amaçtır. Bu nedenle doğumu takiben en geç 70-90.
günler arasında ineğin tekrar gebe kalması istenir. Gebe kalan
ineklerin gebeliklerinin 7. ayının sonunda sağılmalarından
vazgeçilmelidir. Kuruya çıkarma olarak adlandırılan bu işlemden
doğuruncaya kadar geçen süre kuruda kalma süresi olarak adlandırılır.
- Süt İneğinin Beslenmesi
İneğin
süt üretimindeki artış dikkatlice yapılmış seleksiyon ve çevre
şartlarının düzeltilmesinin bir sonucudur. Beslenme; sütün
kalitesi,miktarı ve hayvan sağlığı bakımından ilk sırada yer alır.
Hayvanların
gıda maddelerine olan ihtiyacı,yaşamlarını asgari düzeyde sürdürebilmek
ve üretmek için gereksinim duydukları bütün gıdanın verilmesi
demektir.Gıda gereksinimi canlı ağırlık,günlük üretilen süt miktarı,ilk
doğumunu yapmış olanların muhtemel gelişmesiyle laktasyonun ikinci
döneminde ağırlık artışı,gebelik ve barınak tipi gibi faktörler
etkilidir. Gıda gereksinimleri enerji,protein,mineral maddeler,vitamin
ve su gibi öğelerdir.
Geviş
getiren hayvanlar öncelikle kaba yemleri tercih ederler. Özel sindirim
sistemlerine sahip olduklarından bu yemlerden gerekli gıdayı
alabilirler. Geviş getiren hayvanların midesi dört gözlüdür. İlk üçüne
karıncık diğerine ise asıl mide adı verilir. Karıncık denilen midede
bulunan bakteriler kendi yaşam ve gelişmeleri için besin madde
gereksinimlerini burada karşılarlar. Bu işlemle asetik asit,propiyonik
asit,bütürük asit gibi uçucu yağ asitleri oluşur. Bu yağ asitleri
sığıra gereksinim duydukları enerjinin büyük bir bölümünü sağlarlar.
Asıl midede ise sığır için gerekli protein sağlanır. Ayrıca sütteki
mevcut yağ ve protein miktarı karıncıktaki fermantasyona bağlıdır.
Hayvan için hazırlanacak rasyonlarda az kaba yem kullanımı karıncıkta
asetik asit üretimini frenler ve bu durum sütteki yağ miktarının düşük
olmasına neden olur.
Sağılan
ineklerde yemleme süt verimine göre yapılmaktadır. Mineral madde ve tuz
eksiği kontrol edilmelidir. Küspe artışı birdenbire yapılmamalıdır.
Kuru yemlerle yapılan yemlemede suya dikkat edilmelidir.
Hayvanların beslenmesinde rasyon iki şekilde hazırlanır.
Bütün ihtiyaçları hep birlikte dikkate alınarak rasyon hazırlanır.
Yaşama ve Verim Payları ayrı ayrı hesaplanır.
Evcil
hayvanların yemlerle aldıkları besin maddelerinin bir
kısmını(%33-60)hayatlarının devamı için sarfaderler ve geri kalan
kısmını ise insanlar için gerekli hayvansal ürünlere çevirirler.
Yaşama
Payı ihtiyaçları hayvanın yaşamını devam ettirmesi ve hiçbir verim
vermeden organizma faaliyetlerinin minimum durumda olduğu zaman vücut
yapısını sağlam tutacak besin madde gereksinimlerine yaşama payı
ihtiyaçları denir. Yukarda bahsettiğimiz kaba yemler hayvanın yaşama
payı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalıdır. Süt ineklerinin her
100 kg da canlı ağırlık için kaba yem ihtiyacı 1,5-2,5 kg’ dır.
Verilecek bu miktarda kaba yem iyi kalitede olursa birazda verim payını
karşılayabiliriz.
İnsanların
faydalanacağı hayvansal ürünlerin üretimi ise verim payı verim payı
ihtiyaçlarının hayvanların yaş,cins,verim cinsine karşılanmalıdır.
Verim payı ihtiyaçları genelde kesif yemlerle karşılanmaktadır.
Hayvanların kesif yem miktarları :
a) Irk ve süt verimine göre hesaplanır.
b) Yağ verimine hesaplanır : Yağ verimine göre kesif yem miktarının hesaplanmasında iki metot uygulanır.
- Süt ineğinin günlük kesif yem miktarı ineğin haftalık yağ verimi kadardır.
Örneğin :İneğimiz bir günde %4 yağlı 20 kg kadar süt versin.
Kesif Yem İhtiyacımız = 20 x 0,04 x 7 = 5,5 Kg/gün
-
Bu verime sahip bir ineğin günlük kesif yem ihtiyacı ineğin aylık yağ
veriminin 4,4 sabitine bölünmesiyle de bulunur. 20x0,04x30/4,4 = 5,5
kg/gün.
Hayvanın
yaşam faaliyetlerinin devamı ve ürünlerinin miktar ve kalitesinin
arttırılması için yemleme bir gün içersinde çok defa yapılmalıdır.
Kesif yemler bir günde 4-6 defa kaba yemler ise günde iki defa
verilmelidir. Az miktarda sık yemleme hayvanların besin maddelerinden
yararlanma yüzdesini artırmaktadır.
Şayet
temel rasyon orta kalitedeki kuru otlardan oluşuyorsa verilecek kesif
yemin miktarında aşağıdaki miktarlardan faydalanabiliriz.
Günlük Süt Üretimi (kg)101520253035 Günlük Keşif Yem Miktarı (kg)2,54,56,58,510,512,5
Hayatın
devamı için organizmadaki günlük fizyolojik fonksiyonların sürekli ve
muntazam bir şekilde yürütülmesi için aşağıdaki maddelerin üzerinde
durulması gerekmektedir.
1.
Sıcaklık: Sığırların vücut sıcaklığı 37-41 derecedir. Vücut
sıcaklığının devamlı olarak bu seviyede tutulması için gerekli olan
çevre sıcaklığı 11-12 derece olmalıdır. Çevre sıcaklığının çok fazla
artması süt hayvanlarında metabolizma faaliyetlerini arttırır,besin
madde sarfiyatını yükseltir,buna paralel olarak süt verimi düşer. Böyle
zamanlarda serin yerler soruna çözüm olabilmektedir.
2.
Enerji: Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre hayvanların yaşama
payları için gerekli olan enerji hayvanın canlı ağırlığının 0,87 inci
kuvvet faktörü kadardır.
3.
Protein İhtiyaçları: Protein hayatın devamlığı için en önemli besin
maddesidir. Hücrelerin tekrar yerine konulmasında, yıpranan hücrelerin
tamirinde, tırnak, kıl, tüy,boynuzların büyümesinde, gerekli
hormonların salgılanmasında, vücudun korunması için bağışıklık
maddelerinin yapımında vb. bir
çok metabolik olaylarda mutlak suretle ihtiyaç vardır. Rasyonel
beslenme içersinde protein ihtiyaçlarını bilmek ve hesaplamak en önemli
konudur. Hayvanlarda minimum protein miktarı üzerinde yapılan
denemelerde sığırlarda her 100 kg canlı ağırlık için 45-55 g ham
proteine ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir.
4.
Mineral Madde İhtiyacı: Yaşama Payı İhtiyacını karşılayacak şekilde
hazırlanmış bir rasyon yaşama payı için gerekli olan mineral madde
ihtiyacını tuz hariç genelde karşılamaktadır.
5.
Vitaminler: Yaşama payı için verilecek yem hayvanların ihtiyacı olan
vitaminleri mutlak suretle karşılayacak özelliğe sahip olmalıdır.
Normal yemlerle hazırlanmış bir rasyon yaşama payı için gerekli olan A
ve D vitamin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmektedir. B vitamini
ise ruminantların ön midelerinde bakteriler tarafından
sentezlendiğinden yaşama payı ihtiyacını karşılamaktadır.
6.
Su İhtiyacı: Hayatın idamesi için yapılan beslemede bir önemli konu ise
sudur. Yeterince temiz ve ısısı 10-15 derece aralığında olan su
hayvanın hoşlanarak içeceği özellikte olan sudur. Hayvanlara verilecek
su miktarı, hayvanın yediği yemin cinsine, yemdeki mineral madde
miktarına, muhitin ısı ve rutubetine ve çeşitli verimlerine bağlıdır.
7.
Yağ Asitleri: Günlük hazırlanan normal yemler hayvanın yaşama payı için
gerekli olan yağı sağlamaktadır. Bu yüzden yağ takviyesine gerek yoktur.
8.
Hava: Barınaktaki oksijen yetersizliği de oldukça önemlidir. Oksijen
yetersizliği hayvanın hemen ölümüne neden olmaktadır. Bu sebeple
ahırlarda havalandırma tertibatının bulunması şarttır.
9. Kuru Madde: Büyükbaş hayvanların (sığır) canlı ağırlığın 1/40 oranında kuru maddeye ihtiyacı vardır.
Yaşama Payı İhtiyaçlarının Karşılanmasında Kullanılan Yemler;
Birçok işletmede hayvanların yaşama payı ihtiyaçları elde mevcut mera yemleri ile veya kaba ve sulu yemlerle karşılanmaktadır.
Beslenmenin
ekonomik olması için işletmeye ait yemlerin kullanılması en doğru
yoldur. Hayvanların ihtiyacı olan kaba yemi kendisi üretmeyen
işletmeler dışardan karşılama yoluna gitmektedir. Genel olarak
kullanılan kaba yemler şunlardır ; saman, kavuz, çeşitli kuru otlar,
muhtelif otlardan yapılmış kesler, mısır sapı, bazı ağaç yaprakları ve
sürgünleri, şeker pancarının yaş-kuru posaları, baş ve
yaprakları(kurutulmuş, silo edilmiş), mısır hasılı ve diğer yeşil
yemler ve bunların silo yemleri, hayvan pancarı vb. Orta kalitedeki meralar yaşama payından fazlasını karşılamaktadır.